Translate

17 Şubat 2012 Cuma

314.bölüm..





annem  ,koridora çıktı yatak odasından... incecik olmuş.. kucağında da bebek..pikesinin içinde,yatıyor..

ne---- hoşgeldiniizzz...
tu---- hoşbulduk.. gözünüz aydın..
ne---- sağol.. tuna..
ir---- annem.. bakayım, şu sevimsize...

 uyuyor... dünyadan habersiz...
ne---- ertaann.. uyan ... bak kimler gelmiş.. ablanı enişteni gör...
ir---- (büyülenmiş gibi bakıyorum... saçlarına dokundum... ) ayy annee.. yazıık.. uyusunn..
ertanıımm,canımmm.. hoşgeldin..

ne---- e böyle ayakta mı ,duracağız... geçsene tuna..irem sende.. alsana kucağına..ne bakıyorsun..
ir---- yok yok.. başım falan döner.. almayım...



annem kucağıma koyuverdi... ben nasıl tutacağımı, şaşırmışım zaten.. canını acıtırım diye..
konuşamadım bile...
destek almak için..bir adım geri gittim..vestiyere dayanmaktı niyetim..  tuna yaklaşmış meğerse.. ona yaslandım...

ir---- tunaaa..  bak bakk.. ağzını açtı..  dili minicikk..parmakları ne kadar.. incee..
tu---- hımm,gördüm.. çok güzel.. analı babalı büyüsün.. kaderi güzel olsun...
irem,nerede altın..
ah----- amiinnn... nermin tatlı getiriyor... oturun bakalım...

salona girdirdi bizi ,babam... tuna oturdu koltuğa....
dönüverdim.... ..
 şaşkınlığından faydalanıp... ne yapıyorsun demesine fırsat vermeden... kollarına bıraktım..
ertanı...

ir----( fısıldadım..) kucağına ,çok yakıştı hayatım..
tu---- (mırıldandı ,o da )  sende yakışıyorsun.. gelsene..
ir---- sabret ...

vestiyerde ki..çantamı açıp.. içinde ki.. üç kutuyu aldım..
mutfağa gidip.. anneme sarıldım...hasretle... öpüştük...

ir---- anneme sarılabiliyorum..oh yaa..  özlemişim valla... sen git otur ,ben getiririm..

ne---- yookk.. sen git, kocanın yanında otur.. ertanı ona mı verdin..
ir---- (gülerek..) hııı.. böyle robot gibi duruyordu...

tabağın birisini de, ben götürüyorum.. .. salon kapısında.. dondum kaldım...

tuna sevgiyle bakıp ..okşuyor.. minicik parmakları... ertan da, gayet rahat sokulmuş göğsüne...
 bir yandan da ,babamla konuşuyor...

annem  ittirdi hafifçe...
ne--- çabuk alışmış ,bak...

girdim.. içeri...
tatlı tabaklarını  sehpalara,bırakıp oturduk...

ir---- babaa.. nasılsınız minik oğlunla..
ah---- (güldü... ) henüz sesi çıkmıyor ,ablası.. yaygaraya başlar yakında..
keşke hiç büyümese .. diyorum..

ir---- aa.. olur mu.. babaa.. anneme yazık dimi...

ah--- ne demek istediğimi ,uygulamalı olarak görün inşallah..
tu--- inşallah.. irem.. hadi, taksana..

ir---- hı.. unuttum.. (elimde, tuttuğum kutuyu açıp... lirayı,ertanın omuzuna taktım..
diğerini takarken.. ) bu da eniştenden.. ..
şansın açık, ömrün uzun olsun.. bir tanem... eğilip..öptüm saçlarını hafifçe..

künye kutusunu da,anneme verdim...

ne ---- teşekkür ederiz.. zahmet etmişsiniz...
ir----- ne zahmeti annem.. rengarenk ,ne tulumlar aldım.. kardeşime.

ah---- irem.. ertanı al da.. tuna tatlısını yesin...
ir---- alayım mı.. tuna...
tu---- iyiydik ama.. al hadi..

ir---- hımm..bak sen..eniştesini sevdi.. gel bakalıımm..ablanın kucağınaa..
tu---- dikkat et...
ir---- ediyorum canım...

*****

saat 11 olmuş...
tunayı gönderdikten sonra. kucağımdan ,hiç bırakmadan konuştuk.. annem ve babamla...

tatlıyı ,babamın.. annemin getirdiği meyveyi, poaçaları yemedim bile...
gözümü ertandan ayıramıyorum... belki bana öyle geliyordur ama çook sevimli sıcak bir yüzü var...

 yüz hatları ,kaşları çok muntazam.. bembeyaz..ipek gibi bir teni...  sapsarı ,üç tel saçı var..
birde uyansa da, gözlerini görsem diyordum ki.. kıpırdadı ağzını açıp.. meme arıyor...
acıkmış demek ki.. yüzünü buruşturarak ..bacaklarını büküp..ağlamaya başladı...

ne---- işte başlıyoruz.. irem, omuzuna kaldır.. gazı var..
ah---- (babam omuzuma beyaz örtüyü koydu... )
nermin kızım gidecek..ne hazırlayayım...

ir---- hiç birşey hazırlama baba... bak yiyecek olsam, burada da var.. ama doydum ben...
(omuzumda ki başa ,yanağımı değdirdim usulca...uyuyor yine...)
 bu muhteşem bir şeymiş.. uuu.. canımmm...
şimdi ..büyüyecek mi, bu minnoş...allah, sağlık, güç kuvvet.. sabır versin size..
güzel günlerini de ,görelim inşallah...

ne--- ah--- amiiinnn..
ne--- allah sana da göstersin..çocuk ne zor büyüyormuş.. görün bakalım...
 bu kadar emekten sonra,ters bir laf dediğinde .. nasıl canın sıkılacak..

ir---- bu taş ,bana mıydı..anne..

ne--- senden daha çok üzenler var.. merak etme..
ahmet, çiftliğe gideceksen..git.. ablam gelecekmiş..

ah---- baldız gelsin de.. öyle giderim... 

ir---- benim de gitmem gerekiyor.. anne.. öğlenden sonra.. işim bitince,gelirim.. gelmeye çalışırım yani..
sen yorulma ,tamam mı.. istediğin birşey var mı..

ne--- yok kızım.. sen gel yeter.. ablam yapıyor sağolsun..

kalkıp.. babama verdim ertanı.. üstüne pikesini de örttüm...

ne---- bu günlük kucakta yattı,beyefendi.. keyfe baksana.. uyanır mı tabi..
bundan sonra ,hiç taviz yok..  kucağa alıştırmayacaksınız...

ir----  öyle deme ya annee.. ben alırım bana ne.. alışsın.. . azıcık büyüsün..
ben bakarım...sana bırakmam ki.. eve bile götürürüm..

ne--- okulun var,sen kendine bak önce.. tuna diyecek ki.. ne oluyor..
ir---- (güldüm.. ) demez demez... neyse.. ben gittim..

öptüm onları..

eve gidip.. üstümü değiştirdim..
 lacivert etek,ceket...içine mavi ipekli gömlek.. inci kolye ve küpeyle güzel oldu..
saçlarımı da açık bıraktım.. ama yine de tokamı aldım yanıma..

çok uzamış,belime geliyor..kıyabilsem de biraz daha kestirebilsem...
mavi lenslerimi takıp.. güzel bir makyaj yaptım...

lacivert ayakkabı ve çantamı da aldım.. dolaptan..
içine evraklarımı ve gerekenleri koydum.. banka cüzdanı falan...

odadan çıkarken.. telefon çaldı..

Hiç yorum yok: