Translate

14 Şubat 2012 Salı

208.bölüm..


sabah saat çalmadan, uyandım... alarmı kapattım hemen... 
tuna öyle derin uyuyor ki... 
sırtına baktığımı hissetmedi bile... 
çizikler nereyse kapanmış... 
gülümsedim kendi kendime... bu teramisin mucize birşey.. 
 
odanın kapısını kapattım... 
telefonun kablosunu da çekip.. salona götürdüm.. bir  de, kağıt kalem alıp.. masaya oturdum.. 
 
bir saat sonra.. gülerek kalktım.. yerimden.. 
kağıdımda yer ,otel isimleri .. oda sayısı, kapasite ..fiyat.. ne gerekiyorsa işte ,
tüm detaylar mevcut.. 
 olması muhtemel, iki yer var..onları, çerçeve içine aldım... 
cemil amca,sabah sabah  arayınca.. hem şaşırdı.. hem sevindi... 
hele tunayı ve arama amacımı .. duyunca... 
 
''derhal yiğenim dedi, eğitime hizmette emeklilik olmaz... neresini uygun görüyorsanız... emrinizdedir.. 
gerekirse, oteli size tahsis ederim... annene, babana.. selamlarımı söyle ... eşinle beraber,bekliyorum ...''
 
mutfağa gidip.. 
börekleri ısıttım.. portakal suyunu da,iki bardağa doldurup.. 
tepsiyle ,yatak odasına götürdüm... 
 
komodinin üzerine koyup.. tunanın tarafında.. yere diz çöktüm..saçlarını okşayarak... 
ir---- tunaa.. tuna.. uyan canım...
açtı gözlerini... 
tu---- n'olduu.. 
ir---- sabah oldu.. 
tu----  (dönünce.. havluları fark etti... ) bunlar da,ne.. 
ir---- (aldım, havluları...) nasılsın.. gece koydum onları.. pomadın üstüne kapattım.... 
 
tu---- (esnetti vücudunu..) hıı,sen bana pomat mı sürdün.. hiç hatırlamıyorum... 
nasıl uyuduğumu ..buraya geldiğimi bile ,bilmiyorum ya... 
 
ir---- evettt.. buraya da ,ben getirdim.. (tek kaşımı kaldırıp.. ) ve daha birçok şey yaptım... 
hımm,çok güzeldiiii... 
 
tu---- hah hah hah... yalancııı... ama ne yaptıysan işe yaramış.. bir yerim ağrımıyor... gayet iyiyim... 
niye yerdesin sen... gel bakim ,buraya...
 
ellerini ,kollarımın altına sokunca... 
ir---- dur durr.. ben kalkarım.. kendine dikkat et... 
doğrulup... 
 
yanına oturdum.... 
çekilip.. yorganı açtı.. bana yer veriyor... 
 
ir---- tunaa.. kahvaltı hazırladım.. yatmayım.. şimdi.. 
tu---- yanıma gel.. beraber yapalım.. demiştim bende..
ir---- (güldüm..). yalancııı... 
 
yan yana oturarak... kahvaltımızı yaptık yatakta... 
tu---- sağol, eline sağlık.. sen, kaçta kalktın... daha ,saat sekiz buçuk.. 
 
ir---- altıda kalktım.. 
tu---- niye.. 
ir---- işim vardı.. doyduysan.. kaldırayım şunu..
 
tu---- doydum da.. 
kalktım yataktan... tepsiyi aldım... 
 
ir---- geliyorum ,bekle...
tu---- pekiii..
 
mutfağa bırakıp... notları yazdığım,kağıdımla geldim tekrar... 
yanına oturdum ... 
 
tu---- o ne.. listemi yaptın.. ne alınacak..
 
ir----( güldüm... ) sayılır.. şimdi ,dinle beni.. (anlattım..konuştuklarımızı.. işaretli yerleri göstererek... 
bitirince... ) evet,ne diyorsun.. 
 
tu---- (gülerek...) ne diyeceğim.. çok güzel ,yerler uygunsa ve  anlaşırsak
üstümden büyük bir,yük kalkacak... .. sağol hayatım...
 
ir---- (gülümsedim) sen de.. sağol.. hadi şimdi hazırlanıp.. gidelim... 
herşeyini bilmek ve öğrenmek istiyorum... 
seni gece öyle yorgun,çaresiz ve bitap görünce..  kızdım kendime.. 
niye ,elimden geldiğince... yardımcı olmuyorum diye... 
ali de ,yanında staj yaptığı.. müşavirle 
konuşmuş.. seninle görüşeceğini ,söylemeye gelmiş... akşam.. 
osmaniyeye... giderken, dedikleri .. haklıydı ve çok dokundu bana... 
 
tu---- ne dedi ki... 
 
ir---- yurdun ,nerede olduğunu sordu.. bilmiyorum dedim...
benzinlik vardı.. sorarız o zaman dedi..
bende.. saf saf.. hııı,orası tunanınmış.. bilirler mutlaka diyincee... 
"bu ne ilgisizlik, nerede yaşıyorsun sen ...yanında kimse olmayabilir.. 
tek başına da...ayakta kalabilmelisin dimi ",dedi.. 
 
tu----( gülümseyerek... omuzuma koydu elini...)  hııı,sorarım ben ona.. karımı nasıl üzermiş.. 
ama doğru demiş... öğrenmenin  vakti .. geldi de,geçti bile.. 
... peki  gidelim,öyleyse...  çok işimiz var.. 
 önce öpücüğümü alayım... 
 
 
 
************
ben siyah pantolon ceket.. içine beyaz kayık yaka blüzümü giyip.. saçlarımı at kuyruğu yaptım...
hafif de makyajımla.. çantamı elime alıp.. tunayı bekledim, ilk defa.. 
 
ağır hareket ediyor, kıyamam yine de ..sesi çıkmıyor... 
o da..  takımını ,siyah gömleğini ..giydi.. 
arabayı ,yine ben kullandım...
 
o günü de .. hiç unutamam... 
 
önce büroya gittik.. 
yengemin, muayenehanesine çok yakınmış... 
 
ilk kez geliyorum ya... vahide hanımla ,tanıştırdı bizi.. 
kadın beni hiç öyle birisi beklemiyordu ,herhalde.. şaşırdı.. 
yani, sevgilisi demiştim ya...
 hoppa ,bişi tahmin etmiştir... 
otuz yaşlarında.. gayet bakımlı bir bayan.. iyi birisine benziyor... içim ısındı..
 
tuna,büroyu gezdirdi bana... ferah bir yer.. 
iki oda daha var.. 
epeyce geniş.. kendi odası da.. 
 
avukat bey ,henüz gelmemişti.. 
 
tu--- vahide hanım.. iki kahve istiyorum.. bir de.. nedim beyi çağır,derhal.. 
v---- peki tuna bey.. nedim bey de,arayıp haber verdi.. adliyedeymiş.. dava açtıktan sonra ,gelecekmiş efendim... 
 
tu---- hımm, peki..  vahide hanım.. sedat beyi azlettiğimi.. bankalara haber ver.. 
ona açtığım hesapları, bloke ettir.. 
gazeteye ilanını unutma.. her türlü yetkisi alınmıştır diye, üçüncü sahıslara duyur.. 
evraklarla çık,vekaletimi iptal ettir..noterden..
imzaya çağırırsın beni..  birde.. yurdun dosyasını ver.. bana.. 
 
v---- tamam efendim.. 
 
odasındaki ,pencereden.. gelip geçen, araçlara bakıyorum.. 
abidinpaşa,çok işlek bir cadde..zaten..
tam iş merkezi.. 
 
tuna kapıyı kapatıp.. geldi yanıma... 
tu---- ee nasıl buldun.. 
ir---- çok güzel.. şu ileride.. yengemin yeri var.. buradan gelip geçerken, 
yukarı baksaymışım keşke ,diyordum.. kendi kendime... seni görürdüm,belki... 
 
tu----( omuzuma koydu elini...) keşke ama.. dört aydır, yeni geliyorsun daha.. hatırlatırım yani.. 
 
ir---- üfff sitem etme ya... tamam, haklısınız.. bundan sonra da.. yeter,git dedirteceğim.. 
görürsün sen... 
tu---- hah hah hah... demem ki.. yengenin muayenehanesini de,biliyorum... dayının,bürosunu da... 
hııı, sen ..dayının  beni sordurduğunu biliyor musun... nasıl birisiyim, diye.. araştırma yaptırdığını yani..
 
ir---- aaa, sahimi.. bilmiyordum... 
 
tu---- sahi ya, ilk tanıştığımız,yani senin beni gördüğün ..zamanlardaydı herhalde..
nedim bey telaşla beni aradı,birgün... 
tuna bey.. bilmediğim, birşey mi var...resmi kanallardan..inceleniyorsunuz dedi... 
 
ir---- hah hah hah... resmi mi.. 
tu---- yaa.. dayın seferber etmiş.. herkesi.. maliye,defterdarlık.. polis ... savcılık.. 
bile devredeymiş... anla yani...
 
ir---- vay be.. yiğenini ne çok severmiş.. hiç haberim yoktu.. 
tu---- eminim.. olmadığına.. bir açığım çıksa öğrenirdin,mutlaka... 
 
ir---- evet, iyi ki çıkmamış... diğer yiyenleri evlenirken de.. araştırma yaparsa.. 
damat adayları ,şoka girer herhalde..acaba.. hülyanın nişanlısını da,araştırdı mı... 
 
tu---- kimbilir.. 
kapı tıklatılınca... çekti kolunu... 
 
tu---- girin... 
 
vahide hanım..  dosya ve kahveleri bırakıp.. notere çıkacağını söyledi... 
tu---- tamam..vahide hanım... 
 
oturduk.. masanın önündeki koltuklara... 
tu---- cemil beyin ,numarasını  ve yazdığın kağıdı ver bakalım... 
 
kahveyi ve sigaramızı içerken... tuna.. konuşuyor.. telefonla... 
 
bir kaç telefon da, vahide hanımın masasına gelince kalkıp baktım.. not aldım.. 
 
yangın soruşturması için diyince... bekletip, haber verdim tunaya... 
 
tu---- cemil bey.. öğlenden sonra geleceğiz.. teşekkür ederim.. anlayışınız için.. görüşmek üzere..
(kapattı telefonu..) hayatıım.. 9 a bas.. ben açarım.. 
 
ir---- tamam.. 
 
dediklerini yaptım... 
o konuşurken... 
 
gelip.. yurt dosyasını açtım... 
inceliyorum.... 
anladığım kadarıyla.. tuna sadece kurucu olarak, görülüyor.. 
bir müdür  atanmış... ve işlerin idaresini de ,sedat bey yürütüyormuş... 
 
tüm detaylar var... 
Adana da,burs alan1500 kişinin adının olduğu,listeyi  görünce... 
tunanın çırpınmasını daha iyi anladım... 


Hiç yorum yok: