Translate

14 Şubat 2012 Salı

191.bölüm..


otele geldiğimizde.... saat sekiz olmuştu... 
 
 
odamıza çıktık.. hemen... biraz dinlendikten sonra...
 giyinip.. yemeğe indik...
konuşarak.. gülerek... sohbet ederek... yemeğimizi yedik... 
 
oteli, gezip.. mağazaları dolaştık... ben,tişörtler aldım.. hediye olarak... 
saliha hanım için.. almayı 
düşündüğüm , kolyeyi tezgahta görünce gözlerime inanamadım... 
iki tane aldım... birisini de ben takacağım... burcum da akrep ya... 
tunanın itirazlarına... aldırmadım.. benim,haberim yoktu dersin dedim... 
 
gece kulübüne gitmedik, istemedim.. deniz çok yormuş.. bizi.. yeni fark ediyoruz...
 
öyle derin.. uyumuşuz ki... 
 
sabah.. erkenden.. uyandım... balkona çıkıp... güneşin doğuşunu seyrederken... 
tuna geldi yanıma...
 
omuzuma sarılıp.. gülerek...  
tu---- alışkanlık mı oldu... gün doğumunu seyretmek... 
ir----- hıı, sanırım... çok erken daha... niye kalktın sen... 
tu---- tek yatmayı unutmuşum..güvercinimi bulamadım, nereye uçmuş diye bakmaya geldim...  
ir---- (güldüm....) güvercinin uçacak hali kalmamış... balkona çıkabildi.. biraz daha yatabilirim.. gel, hadi... 
 
odaya girince... sabahlığı çıkarıp... atladım yatağa... 
pikeyi örttüm üstüme de.. 
ir---- tuna klimayı kapat.. üşüdüm biraz... 
tu---- tamam diyip...
 klimayı kapattı...yanıma yatıp... sarıldı kollarıyla... ısınmam için... 
 
ir---- ne zaman gideceğiz.. marufa..
tu---- öğlenden sonra... aldıracak.. bizi... sabahtan gelin diye ısrar etti  de, istemedim... 
yedek bir kıyafet daha alın dedi, ata binecekmişiz... 
 
ir---- hımm.. iyi ki dedin... beyaz takımımı giyeceğim.. siz ata binerken... 
oturmaktan,hoşlanmazdım... herhalde... 
 
tu---- irem, ayrı ayrı oturmamız çok mümkün.. haremlik selamlık gibi.. yani.. 
ailesiyle, beraber .. sarayda oturuyor maruf... çok kalabalık olduklarını hatırlıyorum.. dikkatli ol..
kimseyi tanımıyorsun,çünkü.. son eşini ,sana tahsis edecekmiş... yanından ayrılma.. onunla, yeni evlenmiş... 
anlaşırlar ,akşam  da.. beraber .. çıkarız dedi.. 
 
ir---- peki, ben örgütlerim onları.. marufa karşı... intikamımı da almış olurum.. böylece..hah hah hah... 
 
tu---- (gülerek.. ) yaparsın da.. yapma... bu onların,adetleri.. yaşama tarzları.. biraz,farklı.. 
 
ir----- onu anlamıyorum ya.. eşini ,başka bir kadınla görmeye..
 açıkça,beraber.. yaşamasına.. nasıl ses çıkarmıyorlar, aklım almıyor.. bulunmaz bursa kumaşı mı.. bu maruf... 
 
tu---- bilemem.. eşlerine sormak lazım.. ama sen sorma tabi.. 
 
ir---- (döndüm... ) sormayım da..   karısını mutlu etmek için, tunanın yaptıklarını.. anlatayım diyorum..
koca ,nasıl olurmuş..duysunlar.. aşk,sevda nedir.. öğrensinler.. marufun "..... " bir tekme atsınlar.. 
 
tu---- (gülümsüyor... ) sağol .. onlara,iyilik yaptığını düşünüyorsun ama.. aleyhte gelişebilir.. olaylar... 
hem senin açından,hemde onlar açısından... 
marufa,hiç birşey olmaz..  
 
ir---- hımm.. haklısın.. da.. bana ne olur ki.. 
tu---- beni,övdüğüne göre... kocanı ,elinden almak isteyenlerin olabileceğini düşünsene... 
 
ir---- yok canım.. kimseye verirmiyim seni.. 
tu---- (gülerek...)  onun için hayatım... hiiiççç ,karıştırma bu mevzuları... ben ,sadece senin aşık tunanım.. 
başkasının değil.. anlatacağın,tunayı... kimse göremez yani.. 
 
ir---- eveeettt.... sadece,ben görmek istiyorum seni.. ..
öptüm dudaklarını.. minicik... doğrulmaya çalışınca...yatırdı tekrar.. 
 
tu---- dur bakalım... bende iremi görmek istiyorum.. 
ir----- göörrr.. de.. acıkmadın mı.. 
tu---- acıktım,balık  istiyor canım... ... 
 
****
 
 
 
kahvaltıyı yine odamızda.. yaptık.. 
öğlen oluyordu neredeyse.. 
ikimizin de, kıyafetleri ütülenmişti bu arada...
 
ben  beyazları.. tuna da.. füme rengi takım elbise ve gömlek ..tercih etmişti... 
hafif bir makyaj yaptım... inci küpelerimi takıp.. kolyemi uzattım tunaya... 
taktı boynuma...
aynaya bakarak... 
tu---- çok güzelsin irem.. çook.. 
ir---- (gülümsedim.. ) sen de.. çok yakışıklısın hayatım... saçımı, topuz mu yapsam.. 
at kuyruğu olarak mı ,kalsa... 
 
tu--- (okşadı saçımı...) bırak böyle kalsın... 
ir---- olur..  
 
kalktım puftan... beyaz ayakkabımı giydim.. 
giyinmem için,ceketimi tuttu.. .. yakamı düzeltti... 
gömleğimin.. düğmelerine baktığını görünce... güldüm.. 
 
dikkatini dağıtmak için,kravatını düzeltip.. cekedinin içine taktığım ,nazar boncuğunu kontrol edince.. 
ir---- tamamdır.. gidebiliriz..
tu---- (gülümseyerek... ) sana takmak lazımdı ,bunu.. 
ir----- benim var,merak etme..çantamda.. duruyor.. 
 
resepsiyondan.. misafirimizin olduğunu öğrenince...
kot ve tişörtlerimizin olduğu minik çantayı da.. alarak.. aşağı indik.. 
 
ben, marufun geleceğini tahmin etmemiştim...bir başkasını gönderir diyordum... 
lobide ki...koltuktan kalktı ,bizi görünce...
tunayla tokalaşıp.. bana, başıyla selam verdi sadece... uyarı ,işe yaramış diye düşündüm.. 
konuştular biraz..
 
el ele, otelin kapısına doğru yürürken... 
tuna bana dönüp.. 
tu---- anladın mı.. bizi.. 
ir---- hımm.. özür diledi.. 
tu---- evet, iş yerine beraber..gidelim dedim.. sende görmüş olursun.. tamam mı.. 
 
ir---- (gülümsedim.. ) tamam canım.. anladığımı unuttun sanırım.. 
tu---- yok da, hızlı olunca takip etmekte zorlanacağını düşünmüştüm... 
 
ir---- zorlandığım tek şey.. aksanlı konuşmanız... 
tu---- bundan sonra dikkat ederim.. hayatım.. 
 
kapının önündeki , limuzini görünce.. tunaya fısıldadım..
ir---- ben deve bekliyordum.. 
tu---- (gülerek...) ireemm.. aşkolsun..
 
maruf,binmemiş.. bizi bekliyor... 
hem yakışıklı.. hem de,çok  saygılı canıımm.. 
 şöför kapıyı açtı...
geçip oturduk.. marufta, tunanın karşısına oturdu... 
 
hareket ettiğimizi.. dışarıdaki ,görüntüler değişince fark ettim... 
konuşurken.. içecek ,ikram etti tunaya... eşin de,içer mi diyor... gülümsememi bastırdım.. 
tuna sorunca da... 
soda varsa olur, dedim... 
 
****
 
görkemi.. ihtişamı heryerde görmenin mümkün olduğu binadan.. içeri girdik.. 
petrol buranın yaşantısını değiştirmiş.. 
ofis dediği yer.. muhteşem manzaralı bir daire..  
etkileyici... bir dizaynı var.. çok modern.. 
 
tunaya projelerini, yaptıklarını anlatıyor... maketlerin üstünde... 
 
ben  ikram edilen.. harika, pastayı afiyetle yerken.. 
marufun dediklerini duyunca.. dikkat kesildim... 
 
''gönderdiğim petrol ürünlerinden.. memnun musunuz..'' 
 
tuna ''evet ,ihracat kotalı malesef.. ödemelerden,sen memnun musun.. aksama var mı..''dedi.. 
marufta... ''aksama yok.. hem olsa bile fark etmez... seninle iş yapmak, büyük bir zevktir benim için... ''
çayımdan bir yudum alıp.. tunaya baktım... 
 
tuna ''aynı duyguları paylaşıyoruz '' dediğinde... 
ir---- bir açıklama bekliyorum.. hayatım.. 
tu---- ( gülümseyerek... )sabredersen,açıklamayı yaparım.. 
 
ir---- sizin pastalarınızı da, yememi istemiyorsan.. gelip oturun.. 
bende ,sabır ne arar.. marufa da sorabilirim.. tabi...
ne dersin... 
tu---- balııık ,uslu dursan diyorum.. .. 
 
marufa ''irem ,pasta çok güzel diyor... mutlaka yemeliymişiz.. ''dedi.. 
ikisi de..gülerek.. gelip  oturdular... 
mini etekli kızlar.. çay servisi yapıyorlar.. üçümüze de.. 
 
gözüm tunanın üstünde.. bir baktığını yakalasam.. kıyamet koparacağım da... 
bakmıyor ki... 
 
maruf
 ''telefonda babanız var efendim '',diyen kıza ters ters baksa da.. 
"afedersiniz " diyip kalktı yanımızdan.... 
 
tu---- ne duydun..
ir---- bu posterle ,ne işi yapıyorsun sen..ihracat, petrol ürünleri... diyordunuz.. 
 
tu---- hımm,biliyorsun.. bizde.. petrol ürünleri sıkıntısı var.. kuyruklar falan.. 
bende, maruftan alıp..satıyorum.. .elimden geldiğince... çare olmaya çalışıyorum ,yani... 
 
ir---- nerede satıyorsun... niye ,benim haberim yok... 
 
tu---- nerede olacak,irem... benzinlikte .. tabi.. 
osmaniye yolunda.. benzin,istasyonumuz  var..
haberin yok, çünkü.. ne zaman gel.. neyimiz var, göstereyim.. öğren, desem... 
dersleri bahane edip..istemedin.. 
bende ısrar edemedim.. 
 
ir---- benim, hiç benzin almamamın sebebi.. bu mu..yani.. 
 
tu---- (gülerek..) evet.. karımı ,benzin kuyruklarında mı ..bekletseydim yani...
 çiftliğe getiriyorlar... bizim arabalarımızın, benzini o yüzden .. bitmiyor... 
 
ir---- anladım.. bende.. ne bereketli benzinmiş bu ..diyordum... 
tu----hah hah hah...
 
maruf gülümseyerek, geldi yanımıza... tunaya, hiç böyle güldüğünü duymadığını söylüyor... 
tuna da, irem yoktu o zaman dedi... 
maruf ,imrendiğini .. mutlu olduğuna çok sevindiğini ve babasının bizi çağırdığını söyledi... 
 
****
 
limuzinle epeyce bir yol aldıktan sonra... tunanın abartmadığını anladım.. burası gerçekten saray... 
devasa bir yer... büyük iki kanatlı demir kapı açılıp.. içeri girdiğimizde..
göz  alabildiğine.. yeşil bir alan ve yan tarafta ki çitin içinde..serbestçe koşturan bir at sürüsü gördüm.. 
 
malikane yolun tam karşısında... bahçede birçok insan var.. masalar kurulmuş.. koşturan çocuklar ,o kadar çok ki.. 
herbirisi dört kadınla evli .. niye şaşırdıysam.. çok normal tabi... 
 
maruf o sırada.. çocuk mevzusunu açtı.. çok geç kalmışsın diye..  şaka yapıyor, aklı sıra... 
mırıldandım... 
ir---- tuna, şunu sustur.. 
 
tuna .. acelemiz yok, dedi marufa... 
sonra da,bana dönüp... gülerek..
tu---- sakin olsana.. anladığın, belli olacak... 
 
 
 yolun sonunda.. inip..
ağaçların gölgesinde... .. 
hem modern, hem de geleneksel kıyafetleri olan... onlarca kişiyle tokalaştık... 
 
hepsini tanıtıyor bize... 
babası, annesi.. halaları.. amcaları.. kuzenleri... kardeşleri.. dokuz kardeş saydım.. 
gerisini siz düşünün... en son da.. eşlerini tanıştırdı...
 anam , manken gibiler.. . yan yana duruyorlar... dördü de,benim yaşlarımdalar.. tokalaştık.. 
saçlarına baktım, hiç yolunmuş gibi görünmüyor.. demek ki, anlaşıyorlar... 
 
masaya oturduk.. erkekler bir masada... 
kadınlara..iki masa ayrılmış.. çoklar ya.... birisinde yaşlılar.. birisinde gençler... 
.. arapça ve ingilizce konuşuyorlar aralarında... 
 
hizmet edenler , yemek getiriyorlar..devamlı.. 
 
çocuklara da masalar kurulmuş... dadılar ilgilenip,yemek yediriyorlar  onlara.. 
 
''kadın, çok genç ve güzelmiş.. kocası da çok yakışıklı.. ama marufumuz bir tane ''dediler... 
dayanamadım,gülerek.." teşekkür ederim.. kocalarımızı değil de.. kendimizi konuşsak ",dedim..
 
hepsi gülünce.. 
kaynaşmanın temeli atılmış oldu... ingilizce konuşmaya başladık.. 
 
tabi, ben az bildiğimi unutuverdim birden... 
büyük eşin.. adı.. zübeydeymiş.. 
 
zü--- irem ,balayına mı geldiniz..
ir---- hayır, dört aylık evliyiz.. biz.. tatil amaçlı geldik.. 
zü----- beğendin mi, dubaiyi.. 
ir---- evet, beğendim..  sizi de, Adanaya bekleriz.. 
zü----- ben, yeni evliyken gelmiştim..
 
ir---- kaç yıllık evlisin ki.. hepiniz çok gençsiniz..
zü----- ben 21 yaşındayım.. buralıyım,beş yıllık evliyim.. beş çocuğum var... 
 
hepimiz güldük... 
ikinci eşi tanıtıyor..... sarışın ,masmavi gözleri var... 
zü---- adı, angelina.. üç yıllık evli onlarda.. onun da,dört çocuğu var..  iki kere... ikizleri oldu da..
amerikalı o... 
 
üçüncü eşi  maria.. bir yıllık evli.. çocuğu yok ,onun.. maruf almanyaya gittiğinde.. sevmiş onu.. 
 
dördüncü eşiyle, üç aylık evli.. bebek bekliyor.. aişe..
senin ,çocuğun olmuyor mu... 
 
ir---- bizim acelemiz yok.. ben öğrenciyim.. henüz.. 
çocuğum olunca ,ben ilgilenmek istediğim için.. okulumun  bitmesini bekliyoruz.. 
 
 
yemeklerimizi yedik, konuşarak... arada bir kahkahalarımız yükseliyordu.. 
tunanın ve marufun bakışlarından... ne konuştuğumuzu... merak ettikleri anlaşılıyor.. 
 
zü---- birazdan.. içeri gireceğiz.. kahve içmek için.. bize nasıl ,tanıştığınızı anlatırmısın... 
 
ir---- olur da.. sizde.. birbirinizi nasıl kıskanmadığınızı anlatacaksınız.. bana....
 
zü---- niye kıskanalım ki.. maruf hiçbirimizi ihmal etmiyor.. bizde.. erkeğimizi mutlu ediyoruz.. 
gönlü çekmiş.. alıp.. getirmiş diye.. kızmayız.. sevgisinden eminiz.. çünkü.. 
marufun kardeşlerinin de,eşleri var.. onlarla da, çok iyi geçiniriz.. 
burada,hep birlikte oruruyoruz gördüğün gibi... 
 
ir--- (gülerek... ) beni hoşgörün.. ama hala anlayamıyorum... 
geceleri, sarayın koridorları bayağı hareketli oluyor anlaşılan... 
erkekler iyi ki, odaları şaşırmıyorlar... 
 
bir kahkaha daha yükseldi ,bizim masadan... 
tuna ve maruf dayanamadılar..  masamıza, doğru geliyorlar... 
eğildim... 
ir---- hanımlarr.. konuştuklarımızı.. eşlere anlatmak yok... tamam mı... 
zü---- anlatamayız zaten.. çok ayıptır...
 
içimden, "bir kadınının koynundan.. çıkıp diğerine gitmek .. ayıp asıl" diyorum..ama.. sustum tabi..
 
tuna yanımda, durdu.. maruf da,zübeyde ile konuşuyor..
 
tu---- irem.. 
ir---- efendim,canım..
tu---- çok eğleniyorsun ,bakıyorum.. 
ir---- evet.. ne oldu.. 
tu---- maruf eşlerine ne yaptığını, çok merak etti de... 
 
ir---- ya sen.. 
tu---- anlaştığınızı görmek,güzel de... açık veriyorsun.. 
ir---- hıı, haklısın... amaann.. boşver.. bizi anlayamıyormuş dersin... marufa da.. 
tu---- öyle dedim zaten... ama pek yemedi.. sanırım.. 
 
ir----- yer yer, baksana.. fıstık gibi,dört hanım.. 
bu maruf, çok yaşamaz.. bak, demiştin dersin... iki hanımından,dokuz çocuğu varmış.. 
 
tu---- iremm.. neler diyorsun.. yaşıtız marufla, hatırlatırım yani.. 
ir---- ben, öyle mi dedim canım... anladın sen beni.. ... dimii... 
tu----( gülümseyerek..)  sen çok fenasın... çook.. 
ir---- üzüm üzüme, baka baka kararırmış... aşkıımm.. 
tunaa.. karısı,postere ne dediğimi anlattı mı acaba.... baksana bana kötü bakıyor... 
 
tu---- ne demiştin ki.... 
ir---- ooohhhoooo... 
 
maruf tane tane konuşuyor...... güya anlamıyorum ya... 
 
ma---- irem hanım, eşlerim sizi çok sevmişler... 
ir---- ben de, onları sevdim maruf bey.. ağır konuştuğunuz ,için teşekkür ederim.. hızlı olunca.. 
pek anlayamıyorum da... 
 
ma----- rica ederim, gayet akıcı konuşuyorsunuz... 
 
ir---- tunanın sayesinde.. 
ma----- eminim.. öyledir.. at binmek isterseniz, buyrun.. 
ir---- eşleriniz de, bineceklerse olur... 
ma----- zübeyde, eşlik edecek size... 
 
ir---- tuna.. giyeceklerimiz nerede.. hem, yanımda olmayacaksan.. binmeyim.. ben..
 
tu---- sayemde ha... yanında olacağım,binelim.. içeride değişecekmişiz.. 
çok düzgün konuşuyorsun.. arada bir boz.. 
ir---- hımm.. anladım... 

Hiç yorum yok: