Translate

29 Temmuz 2013 Pazartesi

1902.bölüm..

içeriye girip,yerimize oturduğumuzda.. başka masalardan da.. iyi dileklerini söylediler.. teşekkür ettik.. dört sandalyenin boş olması,feci dokundu bana.. orkestra elemanları da ara vermişler..
sessizlik hakim..
bir sigara yaktım..
irem-- tuna,adreslerini aldın mı..
tuna-- fırsat olmadı.. yarın arayacak,alırız..
orhan-- ben aldım,merak etme..
ziya-- bende de,var..
eren-- irem,yapma böyle.. ikna eden sensin.. gerekçelerini de biliyorsun..
irem-- evet,biliyorum.. ama alışmam zor olacak..

bekir-- beraberdiniz,ondan böylesin..
sacide-- gidersin,gelirler.. alışırsın.. nelere alışıyor,insan.. yeter ki,
iyi olsunlar değil mi..
menekşe-- haklısınız..(sesini yükseltip ) gelin hanım,damat bey.. herkesi tanıyorsunuz..
mikrofonu, bizden başka şarkı söyleyecek birisine verseniz de.. ağır havayı dağıtsak diyorum..

yusuf-- menekşe hanım.. amirlerin,arkadaşların  özel yeteneğini keşfedecek zamanımız ve ortamımız olamadı malesef.. batunun da hiç şarkı söylediğini duymadım..

faruk-- sizler çok iyi söylüyordunuz..

ercan-- irem hanımı.. yine dinleriz diyorduk,bizde.. mr.smith sahilde olanları anlattı da.. repertuar ve performansınız müthişmiş..

eren-- ne sahili.. sen konserlere mi başladın yoksa..
nedim-- bizde bilmiyoruz,eren bey..
menekşe-- niye haberimiz yok,bizim..
mahmut-- tuna beyin istemediği konusunda,ben mi yanıldım acaba..

tuna-- yanılmadınız,mahmut bey.. biz de beraber olabilmeyi isterdik ama spontane gelişen bir durumdu..
Mersinde,bazı sürprizler sonucu  irem de,çaldı söyledi..

cafer-- ziya beyden de,feyz almıştık.. değil mi mehmet bey..
mehmet-- evet.. çok güzeldi.. irem hanım da,o da harikalardı..

özcan-- kıskandık,bizde duysaydık keşke..

ziya-- (onlara dönerek ) şu an ,hüzünlüyüz.. irem ,hepinizi ağlatabilir..
burhan-- ziya bey,irem hanımdan istemeye cesaret edemiyorum ..
kimbilir bir daha ne zaman görebileceğim sizleri.. bizim için,bir şarkı
rica edebilirmiyim.. yani isterseniz..
ziya-- canın sağolsun,burhan.. söylerim.. eminim iremde söyler,sizin için..
burhan-- sağolun..

alkışladık...

ziya-- bir dakikanızı rica ediyorum..  (mikrofonu kapatıp,kısık sesle .. ) irem,ercan bey nereli..
irem-- (bende kısık sesle )güzide hanım, Diyarbakırlıydı değil mi..
güzide-- evet..
ziya-- özcan bey ?
güzide-- Ankaralı..
ziya-- abdullah bey ? yavuz bey?
güzide-- (gülerek) sıra bana gelmeden,söyleyeyim.. üçümüzde Ankaralıyız.. niye sordun..

ziya-- arkadaşınız evlendi,tam kadro gelmişsiniz.. ama oturuyorsunuz.. protokolün sırası mı.. biz şarkı söylüyorsak..sizde oynayacaksınız..  yöreyi bilmek için sordum..
güzide--  ama kalkmayabilirler ziya bey.. abdullah beyi hiç pistte görmedim.. yavuz beyi de,ikinci görüşüm.. mr.smith hariç..- alanlar farklı olsa da-   buradaki en yetkilimiz o.. şu anda..bilmenizi istedim..

ziya-- anlaşıldı.. tiyolar için sağolun..ben zemini hazırlarım.. (mikrofonu açıp )beklettiğim için, kusura bakmayın..
seçtiğim şarkı,çok neşeli değil..ama sözlerini
üstlerine alınabilecekler var aramızda.. kendilerini biliyorlar,onlara gelsin..

kevin-- sözlerini çevirir misiniz,tuna bey..
tuna-- peki..

Hiç yorum yok: