içeriye girip,yerimize oturduğumuzda.. başka masalardan da.. iyi dileklerini söylediler.. teşekkür ettik.. dört sandalyenin boş olması,feci dokundu bana.. orkestra elemanları da ara vermişler..
sessizlik hakim..
bir sigara yaktım..
irem-- tuna,adreslerini aldın mı..
tuna-- fırsat olmadı.. yarın arayacak,alırız..
orhan-- ben aldım,merak etme..
ziya-- bende de,var..
eren-- irem,yapma böyle.. ikna eden sensin.. gerekçelerini de biliyorsun..
irem-- evet,biliyorum.. ama alışmam zor olacak..
bekir-- beraberdiniz,ondan böylesin..
sacide-- gidersin,gelirler.. alışırsın.. nelere alışıyor,insan.. yeter ki,
iyi olsunlar değil mi..
menekşe-- haklısınız..(sesini yükseltip ) gelin hanım,damat bey.. herkesi tanıyorsunuz..
mikrofonu, bizden başka şarkı söyleyecek birisine verseniz de.. ağır havayı dağıtsak diyorum..
yusuf-- menekşe hanım.. amirlerin,arkadaşların özel yeteneğini keşfedecek zamanımız ve ortamımız olamadı malesef.. batunun da hiç şarkı söylediğini duymadım..
faruk-- sizler çok iyi söylüyordunuz..
ercan-- irem hanımı.. yine dinleriz diyorduk,bizde.. mr.smith sahilde olanları anlattı da.. repertuar ve performansınız müthişmiş..
eren-- ne sahili.. sen konserlere mi başladın yoksa..
nedim-- bizde bilmiyoruz,eren bey..
menekşe-- niye haberimiz yok,bizim..
mahmut-- tuna beyin istemediği konusunda,ben mi yanıldım acaba..
tuna-- yanılmadınız,mahmut bey.. biz de beraber olabilmeyi isterdik ama spontane gelişen bir durumdu..
Mersinde,bazı sürprizler sonucu irem de,çaldı söyledi..
cafer-- ziya beyden de,feyz almıştık.. değil mi mehmet bey..
mehmet-- evet.. çok güzeldi.. irem hanım da,o da harikalardı..
özcan-- kıskandık,bizde duysaydık keşke..
ziya-- (onlara dönerek ) şu an ,hüzünlüyüz.. irem ,hepinizi ağlatabilir..
burhan-- ziya bey,irem hanımdan istemeye cesaret edemiyorum ..
kimbilir bir daha ne zaman görebileceğim sizleri.. bizim için,bir şarkı
rica edebilirmiyim.. yani isterseniz..
ziya-- canın sağolsun,burhan.. söylerim.. eminim iremde söyler,sizin için..
burhan-- sağolun..
alkışladık...
ziya-- bir dakikanızı rica ediyorum.. (mikrofonu kapatıp,kısık sesle .. ) irem,ercan bey nereli..
irem-- (bende kısık sesle )güzide hanım, Diyarbakırlıydı değil mi..
güzide-- evet..
ziya-- özcan bey ?
güzide-- Ankaralı..
ziya-- abdullah bey ? yavuz bey?
güzide-- (gülerek) sıra bana gelmeden,söyleyeyim.. üçümüzde Ankaralıyız.. niye sordun..
ziya-- arkadaşınız evlendi,tam kadro gelmişsiniz.. ama oturuyorsunuz.. protokolün sırası mı.. biz şarkı söylüyorsak..sizde oynayacaksınız.. yöreyi bilmek için sordum..
güzide-- ama kalkmayabilirler ziya bey.. abdullah beyi hiç pistte görmedim.. yavuz beyi de,ikinci görüşüm.. mr.smith hariç..- alanlar farklı olsa da- buradaki en yetkilimiz o.. şu anda..bilmenizi istedim..
ziya-- anlaşıldı.. tiyolar için sağolun..ben zemini hazırlarım.. (mikrofonu açıp )beklettiğim için, kusura bakmayın..
seçtiğim şarkı,çok neşeli değil..ama sözlerini
üstlerine alınabilecekler var aramızda.. kendilerini biliyorlar,onlara gelsin..
kevin-- sözlerini çevirir misiniz,tuna bey..
tuna-- peki..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder