Translate

6 Haziran 2013 Perşembe

1806.bölüm..

tuna tekrar arayıp.. marufun oda numarasını söyledi.. bekliyormuş,hemen açıldı..
maruf-- evet..
tuna-- maruf konuştum abimle.. sorun yok.. seni bilmiyor ve sen de,uzak dur onlardan.. aşağı inme..
maruf-- nasıl sorun yok..hallerini anlattırma şimdi bana.. normal olsa,aramazdım zaten..
tuna-- hani bugün zarfla ilgili dediklerimizi hatırlıyor musun.. onunla bağlantılıymış.. daha açığı iş resmi,sakın karışma.. avladığını sanan ..avlanacak anladın mı..

maruf-- anladımm.. tamam dostum.. hoşçakal..
tuna-- sizde... biz arabayla gitmekten vazgeçtik.. bulamazsan merak etme..
maruf-- en iyisini düşünmüşsün.. ne ile gidiyorsun..
tuna--otostop yapacağız.. byy..
maruf-- neee..
tuna--hah hah hah..

kapattı ve bana baktı..
tuna-- hadi gidelim..

******************
botla yata çıkar çıkmaz,kaptana hareket edelim dedi tuna..

kamaramıza girip,şortları.. tişörtleri..terlikleri giydik.. kılıflı askılar,çantalar dolaba kondu.. elimizi yüzümüzü yıkadık.. saçlarımı açıp dağıttım..
kamaradan çıkarken..
irem-- mutfağa bir bakayım ben.. poşeti de veririz..
tuna-- beraber bakalım.. acıktım çünkü..

mutfakta ahçı ve iki yardımcı genç bayana kolay gelsin dedik.. sağolun dediler..
irem-- ben irem,eşim tuna.. ne yiyeceğiz,usta..
ayşe-- bende ayşe,efendim..kızlarım,melike ve seza.. yolculuğunuzda size eşlik edeceğiz..
memnun olduk dedik..
ayşe-- herşeyimiz mevcut.. çorbayla başlayalım derim....
tuna-- peki ayşe usta.. az az hepsinin tadına bakalım.. biz biraz acıktık,çabuk olursa seviniriz..
ayşe-- derhal,gönderiyorum.. siz buyrun..
irem-- sağolun.. eline sağlık şimdiden.. mısırlar,size,bize ve kaptana..

teşekkür ederiz,diyerek gülümsedi.. bizde güverteye hazırlanmış..masamıza oturduk..
ay denizin kokusu,serinlik.. harika hazırlanmış masa.. yanımda tuna.. çok şükür sağlığımızda yerinde.. daha ne isterim allahtan diye geçirdim içimden..
özlemişim.. ikimizin olmasını..

tuna-- canımm.. (suları doldurdu.. içki şişesini alıp,bardağına koyarken ) ister misin..
irem-- iyi koy hadi.. nerede duracağız yarın..
tuna-- Antalyada ve istediğimiz koylarda..
seza çorbalarımızı,zeytinyağlı tabağı ve salatayı  getirdi.. servis yaptı.. ve gitti..
yerken..
irem-- mürettabat kadın olmuş..
tuna-- hah hah hah..  gönderemeyeceğimize göre.böyle çözüm buldum.. kaptan  var sadece..
irem--(güldüm ) kadın kaptan bulamadın mı..
tuna-- aramadım,ona canımızı emanet ediyoruz.. kemal kaptan iyi..
irem--içkiyi görünce.. tijenle abimi nasıl buluşturdular acaba.. sevgili olmaya mı çalışıyor ki..

tuna-- kimbilir.. ersin bey de,organizasyonun bir parçasıydı herhalde.. dün gideceğimizi biliyorlardı da.. biz yokken mi ,operasyon düzenlenmek istendi.. diye düşündüm bende..

irem-- olabilir.. operasyon yetkilisi savcılık mı,polis mi.. bağlantılımı yapılıyor bilmiyorum ki.. ben gideceğimizi enis amcaya söylemiştim..
dayım da yok ama o da biliyordu.. hiç anlamıyorum işlerini.. numaradan mı gidiyorum dedi.. gitti mi.. hepsi muamma..

tuna-- haklısın.. boşver,birazda tuğrul uğraşsın..
irem-- bizim psikolojimiz bozuldu ,küfür hakaret duyduk.. ama adam şanslı meyve yediriliyormuş baksana..
tuna-- yediren zehirli,olursa.. meyvesi de,acı olur.. tuğrul çok yedi..tuzakları,iyi bilir.. duyunca,ondan çok şaşırdım..
irem-- sorgular gibi oldu.. ayıp ettik..
tuna-- (içini çekerek) ne bileyim,hiç aklıma gelmedi ki.. başka türlü olabileceği.. sen ela ile konuşamadın değil mi..

irem-- yok.. ali abim için gittiğimizde,gördüm en son... söyleyeceği vardı demek ki,kaş göz etti ama.. hep bir aradaydık.. fırsat olmadı..konuşmam mı gerekiyormuş..
tuna-- ufuğu doktora götürmüşler.. ama muayenehaneye değil.. çocuk parkında buluşmuşlar..
irem-- hıı,söylemişti de.. sonucu soramadım.. ee,ne demiş..

tuna-- hep heraber ve yanlız.. çocuk parkında oynamışlar.. yemek yemişler..
kadın güven duysun diye.. konuşturmuş.. dinlemiş.. sonra doktor olduğunu söyleyip.. onu onore ederek,tavsiyeler vermiş vs.
hergün buluşmaya başlamışlar.. evlerine gelmiş,onlar gitmişler ..
kadın ufuğu tanımış, artık..dediklerini yapıyorlarmış..  çok faydasını görmüşler.. ufuk elayı,babasını ve kendisini aile olarak görmüyormuş.. hırçın yada huysuzluğunun nedeni.. bilinçaltında bastırdığı.. kardeş özlemiymiş meğerse.. "sahipleneceği ,benim diyeceği birşey yok.. iremin kocası var.. atı yanında değil.. her an göremiyor..babası elayı buldu.. annesi yok.. yapayanlız hissediyor ,
derhal bir çocuğunuz olsun.." demiş doktor..
çookk sevinmişler.. çünkü ela ,hamileymiş zaten..

irem-- (heyecanla) aaa.. çookk sevindim.. abim düşünüyoruz demişti..
 İstanbula gittiğimizde de hamileydi ve benim ağzımı mı aradı yoksa..
tuna-- büyük ihtimalle öyledir.. kaç gün geçti ki,aradan..

irem-- sen ne zaman duydun da,bana söylemedin.. aşkolsun..
tuna--daha bugün duydum.. inşaata uğradık.. ikinci katı gezerken.. tuğrul anlattı..
onun için.. ne yapıyorsun sen diye,sert sordum.. tuğrulun mutsuzken bile, -kediler hariç -hiç çapkınlık yaptığını duymadım ..şimdi,mutlu ..çocuğu da olacakmış.. ne alaka dedim..

irem-- tijen akıllı ve uyanıktır..nasıl bir yem kullandılarda ,meyve yedirecek konuma getirdiler..ben onu merak ediyorum..

tuna--gayet açık.. kız da,abimden faydalananacağını düşünüyordur..
niyete ulaşmak için,ona her yol mübah.. amacını anlatmaya yönelik
konuşturuyordur abimde.. operasyon yapma fikri doğduysa,demek bazı veriler var ve kesinleştirmek istediler.. bu gece,düğüm çözülür umarım..

irem-- umarım.. elayı arayıp tebrik edebilseydim keşke.. içim içime sığmıyor..
bir bebek düşünsene.. şans,bereket ve bollukla gelsin inşallah..
halam çok mutlu olacak.. birde erkek olursa,değmeyin keyfine..
(tuna niye hatırlatıyorsun dercesine ,sitemli bakınca.. ) pardon hayatım..
ama yalan değil..  art niyetle de söylemedim.. lütfen,bakma öyle..

tuna-- (içini çekerek) iyi,inandım.. zamanımız bol ,hadi anlat bakalım..
irem-- (gülümseyerek) konu neydi ki,unuttum aniden..
tuna-- belli canımm..

Hiç yorum yok: