Translate

21 Mayıs 2013 Salı

1768.bölüm..


mustafa-- buyrun..
irem-- (halini hatırını sorup..durumu anlattım ) haber vermek için rahatsız ettim sizi.. cafer bey fiyatı sordu da,mr.smith kevin.. maruf,sam hepsi buradalar.. onların yanında, benim söylemem hoş olmaz diye düşünüyorum..
bir hafta sonra gelecek,konuşursunuz.. ama yine de,bir fiyat duyayım diyorum mustafa bey..

mustafa--estafurullah ne rahatsızlığı..  haklısınız tabi..
iki dairem kaldı.. onları satmayı istemiyordum ama birisini cafer bey alırsa rahatlatır beni.. xxx dolar istiyorum..

irem-- yan tarafa ,bayilik için.. rekinin yaptırdığı inşaatı görmediniz değil mi..

mustafa-- yok görmedim..
irem-- belli .. değerlendi,daha da değerlenecek eviniz.. xxxx dolar diyelim de.. biraz daha rahatlayın..

mustafa-- çok memnun olurum doğrusu.. yatırım yapınca,nakit para ihtiyacı oldu..
işte böyle,epeydir toplanamıyorduk.. murat biraz daha iyi.. (güngör beyin sesini duyunca,konu niye değişti anladım )

 "iremm..  bekirle,siz eksiksiniz.. "dedi..

irem-- sağolsun.. başka zaman geliriz inşallah.. bekir beyle az önce konuştum..
misafirlerini göndermiş.. dönerken de bizi görmüş.. yorgunum,başım vücudum ağrıyor dedi.. doktora gitmesini önerdim.. geçmezse,çağırırım dedi..
size iyi akşamlar..
mustafa-- size de.. bekirr,doktor çağıracağını mı söyledi..
irem-- evet..
mustafa-- hıı.. sağolun aradığınız için.. tuna beye selamlar.. yolunuz açık olsun..
irem--as.. teşekkür ederim mustafa bey..

kapattım... Mersine girdik.. saat sekiz ama güneş yeni battı..


çarşaf gibi denizin üstünde harika bir kızıllık var.. bizim ekip -
faruk bey,rekin,said ,maruf..ilter,yasemin.. turgut ,batu ve bedri şöför koltuğundalar.. - yolun sağ tarafına çekmişler.. arka arkaya.. hepsi de içinde oturuyorlar..
bizde en öndeki faruk beyin arabasına,yanaştık.. melis de yanında..

irem-- hayırdır,faruk bey.. niye bekliyorsunuz..
faruk-- şimdi geldik manzara,durum çok güzel..
Ankara da hasretiz ya.. yemek yiyeceğimiz yer.. sahilden içerideymiş..
biraz duralım demiştim..irem hanım.. öne geçin,gidelim..

irem-- (tunaya dönüp,kısık sesle ) ne dersin.. önce eve mi gitsek..
tuna-- iyi,gidelim ..

irem-- ( kapıyı açıp,şöförlere bakarak ) bizi takip edin.. önce bir yere uğrayacağız .
tamam dediler.. öne geçtik.. hepsi peşimizden geliyorlar..
adresi söyleyip.. çantamdan anahtarları çıkardım..
beş dakika sonra tuna sahil yolundan ,sola döndü.. ve  ilerideki malikane göründü..

yüksek duvarlı ,giriş ve garaj kapısı da aynı yükseklikte.. metal levhalı..griye boyanmış..

tuna--  garaj kapısını ,aç da.. girelim.. belki arayan olur duyarız.. ilk sen aç istedim yani..
irem-- (gülümsedim ) tamam.. hayatım..

indim ve kapıyı açtım.. of of.. deniz kokusu burnuma doldu..ağaçlar,çiçekler,çim ..ev gözalıcı görünüyor..  üstü kapalı garaja da bütün arabalar girebilir..

kenara geçip.. elimle gel dedim..
tunadan sonra.. hepsi tek tek girdiler ve park edildi..

faruk-- iniyor muyuz irem hanım.. nereye geldik böyle..
irem-- evet.. siz deniz ve manzara yoksunuyuz dediğiniz için.. geldik..
buyrun..

Hiç yorum yok: