Translate

28 Eylül 2012 Cuma

1396.bölüm..


erol-- (içini çekerek )burhan dilekçesinde
irem-- ne dilekçesi,kime vermiş..
erol-- (bilip bilmediğimi anlamak istercesine baktı yüzüme ) kime olacak,kendi güvenlik şirketine..

irem-- hıı.. e ne yazmış.. bu,şirketiyle onun problemi ..sen niye ilgilisin..

erol-- ilgili değilim  canım.
dilekçede ..." özel ve genel nedenlerle.. kara ailesiyle, fazlasıyla samimi olduğumdan..
görevimi yapamayacağıma kanaat getirdim..  beni azletmenizi talep ediyorum"demiş..
onaylanmış ve soruşturuluyormuş.. kara ailesiyle ,özel ve samimi kelimeleri kafa karıştırmış..
avukatın olmam sıfatıyla,yerinde bulunamadığından..
bugün sabah bana geldiler.. sana da tunaya da soracaklarmış ,önce ben öğreneyim dedim..
burhanla özel ve samimi ne ilişkiniz var..

irem-- (gülerek )avukat gerekiyor mu..
erol-- belli değil... söyle bana,tunayla bir sorununuz mu var..

irem-- (başımı yukarıya kaldırıp ) yarabbim,sen sabır ver.. ben avukatımdan, bunu duymak için ne kötülük yaptım acaba.. bu bana reva mı..  nasıl itici,bir iftiraya...ithama maruz kalıyorum allahım..
(dayımın gözlerinin içine bakarak ) dayım sorsa,bir ömür boyu konuşmazdım onunla..
anlatacak bir ilişki yok..özeli ve samimisi hiç yok..
konuşmayı  reddediyorum..
tunayı da beni de bulsun, o güvenlik şirketi elemanları..ama resmi sıfatla gelsinler.
.ifademizi verirken sende,ersin ve aykut beyde dinleyin aynanın arkasından..
 bizde  işe girişinden itibaren.. o çok merak ettiğin ilişkimizi anlatalım..
bulduğum böcekleri,onları koyanları ..beni dinleyenleri.. işe aldığım elemanlarımın ,
gerçek mesleklerini saklamak için gösterdikleri çabayı...
kimlerle muhatap olduklarını, birer birer dökelim ortaya..

iyi mi olur,kötü mü bilmiyorum da.. sır kalmasın aramızda..
sesimizi çıkarmıyorsak,-iyi niyetini bildiğimizden-sana saygımızdan..susuyoruz.. enayiliğimizden değil..
burhan pırlanta gibi,bir delikanlı.. ve dürüst.. riyakar olmadığından ayrılmak istedi..
sonuna kadar arkasındayız,tuna da bende.. sorarsanız,duyacaklarınıza da hazır olun..
sana iyi günler.. çok iyiymiş gibi-benimkini mahvettin..

dönüp arkamı masaya doğru ,hızlı hızlı yürüdüm..
arabanın kapısı kapandı ve geri geri gittiğini duydum..

ziyalar da,gitmek için kalkmışlardı..

irem-- kusura bakmayın,yanlız bıraktım sizi..
suat-- önemli değil.. dayının,yiğeniyle konuşmak istemesi çok normal..
ziya-- ama konu normal değilmiş gibi..geldi bana..
tuğrul-- benimle mi alakalıydı..
irem-- yok canım.. bizim başka meselemiz mi yok.. biraz kül,biraz duman.. ortaya karışık yaptı erol bey.. mühim değil..

hüseyin-- irem hanım,hazır..
irem-- (gülümsedim ) tamam hüseyin,sağol..

ziya-- (saatine bakıp ) hadi gençler,gitme vakti gelmiş..

yürüyoruz arabalarına doğru..
tuğrul-- ben kalabilirim istersen..
irem-- sağol abi,gerçekten gerek yok..saat üç-dört gibi.. köşkte olurum..

tokalaştık tek tek.. hepsiyle.. teşekkür ettim..
arabalarına binip hareket ettiler.. bizim kamyonette buğday çuvallarıyla arkalarından gidiyor..
söz sözdür,ben vereyim de.. ne yapacakları onlara kalmış..

moralsiz bir halde,hüseyin bana para zarflarını verdi,eve koydum.. üstlerinde miktarları yazılı demesiyle..
arabamın bagajındaki para aklıma geldi..

irem-- tamam hüseyin.. bir saat sonra..o kalan yer de bittiğinde.. babamın arazisinden de dönmüş olurlar.. adamları çardağın orada toplayıp bana haber ver.. paralarını vereyim..

hüseyin-- anladım.. biz gidiyoruz..
irem-- rast gelsin..
sağolun diyerek.. on beş adamla beraber uzaklaştı..


arabamdan  para zarfını alıp,eve girdim.. masanın üstündeki zarfların üstündeki rakamlara bakıp.. bıraktım onu da..
mutfakta bir kahve yapıp salona geldim.. sigaramla beraber içerken.. önce vahide hanımı aradım..
elbisem ve mücevherler gelmiş.. elbisenin kalan borcunu ödemiş.. gülçin,iş başı yapmış.. ama burhanda daha oradaymış..maaşını vermiş,küçük bir veda partisi yapmışlar..
 herkes minik bir hediye vermiş.. çok duygulanmış hepsi..
 şimdi..köşkle ilgili bilgi veriyormuş..gülçine..

 turgut rapor yazıyormuş,yaseminle derya kuaföre gitmişler..songül dönmüş.. kendisi de yarım işleri tamamlamış.. kemal beyin,aradığını.. ve tanımadığı iki erkeğin bizi sorduklarını söyledi..

irem-- sen kuaföre niye gitmedin,şöyle şık bir elbise de çokyakışır sana.. kendini şımart vahide hanım..
vahide-- iki tane aldım.. ve gelirken yaptırdım saçlarımı,bakımımı..
ayakkabılar,çantalar ve daha birçok şey alıp.. kendimi şımarttım irem hanım..
acayip heyecanlı ve çok kararsızım.. gitmekten vazgeçebilirim her an..

irem-- sen bilirsin,baskıyla olmaz tabi..ama benim tanıdığım vahide hanıma kararsızlık
yakışmıyor..değer bilen ve değer verilen bir kadınsın.. içinden geldiği gibi davran yeter.. aldıklarını da güle güle kullan.. mutluluk hakkın ve kapında,başka bir şey demiyorum sana..


nedim bey için,o yat turunu kesinleştir.. gülderen hanım çok beğendi fikri..
kemal bey ne için aradığını söyledi mi..

Hiç yorum yok: