Translate

28 Eylül 2012 Cuma

1395.bölüm..


orhan-- aynadan arkaya bak..

irem-- (gözlerimi kısıp,baktım aynaya.. tarlanın başında.. ziya,ergün,ali, suat bey,sami bey.. adlarını bilmediğim ama misafirlerden on erkek daha var..
ay tuğrul abimde gelmiş.. aa,zekeriya ile kaan da var..hüseyinle konuşuyorlar..  gözlerim doldu )
inanamıyorum ,bu işçiler sıcaktan bayılırlar..alışık değiller ki..  birde,damat mı ayıltacağız..

orhan-- elebaşı o.. dopingli gibi.. yerinde duramıyor.. gece ne olduysa artık.. morali yerinde..

irem-- (gülerek ) kimbilir.. sen geri hizmetinde görev al,orhan abi.. menekşe kocama ne yaptın demesin..
orhan-- hah hah hah.. seni almaya geldim ben..

ziya çıkıverdi yanıma
ziya-- görevi teslim almaya geldim,in aşağıya..git,dinlen.. öğlene  kadar taze kuvvet getirdim sana..
hadiii.. işim gücüm var.. evleneceğim daha..

orhan--irem-- hah hah hah..

irem-- sen çok yaşa ziya..güldürdün beni... sen,iyisin.. zuhal nasıl..
ziya--(gülerek,kısık sesle ) ne dememi bekliyorsun,bilmem.. kendisine sorarsın .. kuaföre götürdüm..

irem-- öğlen işçileri yemeğe getir.. allah gönlünün muradını versin.. ama çocuklu kadından kurtulacağını sanıyorsan..
ziya-- hah hah hah.. aminn.. kadın ordusu getirsen de,hükmü kalmadı..

inip.. arkadakilere el salladım.. ziya da yerleşti yerine..

irem-- kullanmayı biliyor musun..
ziya-- küp peyniri çıkarmayı ,bunu kullanmayı  ve birkaç şeyi daha iyi bilirim.. irem hanım..

dedi hareket etti.. bende orhan abinin yanına oturdum..

*********


çiftliğe geldik.. telaşe,koşturmaca burada da devam ediyor..  yemek kokuları ,duman..birbirine karışmış..  masalar hazırlanıyor.. saat onbir olmuş..

kamyondan indik..
orhan abi.. kasaya vurdu.. bir adam atladı aşağıya.. şöförmüş.. bindi,geri gitti..


irem-- orhan abi.. sesten ,sıcaktan çok etkilendim.. buyur eve girelim..
orhan-- sen gir, ben nailin yanına gideceğim.. birde fason at sevme görevim var..
elayla,ufuk geldi.. selamları var.. menekşeyle, neşe hanıma gideceklerdi..
misafirler de.. çok rahat etmişler.. sana dua ediyorlardı..saliha hanım,kuaföre götürüyormuş.. parti parti.. havadisleri verdim.. hoşçakal..

irem-- sağol orhan abi.. allah senin de gönlünün muradını versin..
orhan-- aminnnnn.. hepimize versin,inşallah..

o yürüdü.. bende esma kadının yanına gittim.. fatma,güllü de oradalar.. yardım ediyor herkes..

irem-- kolay gelsinn.. herşey yolunda mı..
esma-- (bardağı tutuşturdu elime) hele şu ayranı iç bakayım sen.. biz hallederiz.. gitte yat biraz.. sapsarı olmuşsun.. tarlada ne işin var senin..

içtim ayranı buzzz gibi.. gülümseyerek..

irem-- sağol.. ne yaparsın,ekmek parası.. çalışmak lazım.. ben bayılmadan gideyim..

fatmada iki sıkma verdi.. ben içeri girdim.. sessizlik ,serinlik bir iyi geldi anlatamam..
başım korkunç ağrıyor.. hemen bir ağrı kesici içip, sıkmanın  da birisini yiyerek yukarı çıktım..

duş alıp,yatağa uzandım... saat 11:10 du.. anında uyumuşum..
telefonun sesi öyle derinden geliyor ki.. gözüm açılmıyor.. ısrarla çalmasına dayanamadım.. alıp,kulağıma koydum ahizeyi..

tuna-- alo..
irem-- (doğruldum hemen.. neşeli bir sesle ) aşkımmm..
tuna-- canımmm..,çok mu kötüsün.. yemeğe inmemişsin de..

irem-- (saate baktım,12:10) yoo.. giyindim... ineceğim şimdi.. makyajım bitmedi de..
tuna-- birtanemm.. yalanın bile güzel.. uyandıramamış seni fatma.
irem-- hah hah hah.. sana mı ispiyonladı.. saat 11 gibi eve geldim,duştan sonra uyumuşum..
aradaki uyandırma çalışmalarından haberim yok.. yukarı mı gelmiş yoksa.. hani kıyafetim uygun değilde pek..

tuna-- hah hah hah.. yok,telefon etmiş.. yeni işçilerin gelmiş,gözün aydın..
irem-- hiç sorma.. hızır gibi yetiştiler valla.. tuna ben,ineyim aşağıya ayıp olmasın.. gelince konuşuruz..
kaçta geleceğini söyle..

tuna-- sekizde malesef.. sen git,ben giyinip gelirim oraya..
irem-- olmaz.. bende ancak kendime gelirim.. köşkte giyineceğim.. senin kıyafetini de götürürüm..
oradan gideriz..
tuna-- tamam da.. nikah kıyılacak,sen gör bari..
irem-- gece nedim beylerde ,nikahı hüsamettin bey sözlü olarak kıydı zaten.. gördüm yani..  ziyanın el öpmeye geldiğini düşünüyorum..

tuna-- hahhh hah hah.. iremm, sen çok fenasın çokk..
irem-- biliyorum.. öpüyorum.. görüşürüz..
tuna-- kendine dikkat ett..
irem-- sende by..

kapatıp fırladım yataktan.. kot pantolon ve bir tişört giydim,saçımı toplayıp indim aşağıya..

yeni oturuyorlar masalara.. herkes duş almış.. saçlar ıslak.. kıyafetler değişilmiş ama kıpırdayacak halleri kalmamış.. bizimkileri göremedm daha..

yemek masasında  düzenek kurulmuş baktım ki..
karpuz kesenlerin yanına geçtim.. aldım bir bıçak.. kesiyor,dilimliyoruz tepsilere .. masalara götürüyorlar.. üzüm,incir tepsileri de gidiyor..


fatma etli yemeği koyuyor.. yanındaki  kaşık,çatal..,kızartma -yoğurt..yanındaki salata, yanındaki pilav...
otomatiğe bağlamışlar sanki.. alan gidiyor..
sular ,ayranlar sürahilerle konmuş..

tuğrul abim arkamdan "gelinn.. hizmette sınır yok bakıyorum" dedi.. gülerek döndüm.. o da duş almış,ütülü tişörtüyle karşımda duruyor..

irem-- yok evelallah.. hoşgeldin abimm..
uzanıp yanaklarını öptüm... o da beni öptü..
tuğrul-- hoşbuldum..(elimdeki bıçağı aldı)sen yıka elini.. (karpuzu da kesiyor bir yandan )
 kocan dedi,sana karpuz kestirmeyecekmişim..
irem-- hah hah hah.. yorgunsun.. yapıyordum ben..git te yemeğini ye..

tuğrul-- gelsinler de yeriz..
irem-- neredeler.. sen nerede duş yaptın,eve gelseydin ya..
(yıkadım elimi, ekmek kesip.. kapaklı tencereye dolduruyorum.. oradan alıyorlar.. )


tuğrul--hazırlıklıydık, kanalda yüzdük biraz.. şamatayı görmeliydin..
 pancar motorun çektiği tazyikli suyla duş almak gibisi var mı.. anında kendine geliyorsun..
irem-- ziya akıntıya kapılıp gitmedi değil mi.. zuhale ne derim ben..
tuğrul-- hah hah hah.. korumaya aldık onu.. merak etme..

Hiç yorum yok: