Translate

10 Şubat 2012 Cuma

126.bölüm..


mutfaktayız... 
koku gitmesin diye ,kapıyı kapayıp... aspiratörü açtık... 
 
tuna illa,gidip  birşeyler yiyelim,dedi..
ben de.. ne varsa evde yiyelim dedim.. 
beraber hazırlıyoruz... 
 
tu---- hayatım,sucukları pişirdim... 
ir---- .e görüyorum... sen ne demek istiyorsun yani... salata da ,hazır işte... yağ nerede yağ..
limonluğu da ,bulamadım...
tu---- (oturmuş.. gülerek...)  ne diyorum ,biliyor musun...güldüğüm için hala kızgınsın bana..
 çatacak yer arıyorsun... 
yağla, limon suyu... burada.. gel hadi.. 
 
salatayı koydum...masaya... hiç tunaya bakmıyorum ama..
karşısına oturdum... yağı,limonu tuzu ekledim ..
ısıttığım ekmekle sucukları.. yiyorum... 
 
tu---- ireemm...konuş benimle... 
ir---- ne konuşayım ki... çok üşüyorsam suç benim mi.. yün fanilamı
görünce.. o kadar çok gülmek, zorundamıydın.. 
 
 gülmemek için,dudaklarını ısırıyordu hala...
 
tu---- ya afedersin ... Adanada yün fanila ... ne bileyim.. çok gereken birşey değil de... 
birde senin üstünde o kocaman şeyi düşününce...  ........... işte  öyle.. 
 
tuna büyük çaba gösteriyor... gülmemek  için.. 
hali çok komik.. 
aslında dedikleri de doğru... babam hepimize kendi bedeninden istemiş... hiç giymedim de,
 fanila gibi değil yani... ben geceliği.. valize koyarken... gördü tuna.. ondan sonra da.. film koptu tabi.. 
 
benim de gözümün önüne gelince.. güldüm hafifçe.. hani sirayet eder ya...tuna artık tutamıyor kendisini... 
çınlatıyor evi... öyle de,içten gülüyor ki... 
acaba daha önce, hiç böyle güldü mü diye ,düşünmeden edemiyorum... 
 
saçıyla ,bıyığıyla oynarken ... ne kadar sabırlıydı... bana karşı... 
sabır et ,diyorum kendime... bırak gülsün... bu da..hazinelerle satın alınamayacak bir duygu.. 
içten gelmeli... demek o da mutlu ki... gülebiliyor... 
 
seninle mutlu.. e sende öyle... zaten durumun komikliğini kabul de,ediyorsun...
aşırı tepkiye ne gerek var... 
 
tuna gözünden gelen yaşları silerek..duruldu nihayet... 
 
tu---- off of.. salata çok güzel olmuş... eline sağlık.. 
ir---- sağol, senin de... 
tu---- irem.. sana gülmediğimi biliyorsun değil mi... yok dersen,üzülürüm.. ben sadece... 
 
ir----( masaya yaslandım,kollarımı koyarak...) biliyorum biliyorum...bundan sonra.. yün lafını bile duymak istemiyorum... artık, iş sana kalıyor.. 
tu---- (kaşlarını çattı...)  ne işi... 
ir---- beni,ısıtma işi... 
 
tuttu elimi... 
tu---- ısıtırım hayatım..iş değil  o...
zevktir benim için...şimdi üşüyor musun..
ir---- (güldüm...) şimdi değil de... gece üşüyebilirim.. belli mi olur.. 
tu---- (gülümseyerek...)  emrinize amadeyim... irem hanım..ömrüm boyunca ,üşümeme garantisi veriyorum sana... 
ir---- hah hah hah...
 
kapı zili çalınca...
kalktı... 
ir---- kim acaba. 
tu---- açalım ,kim miş öğrenelim...
otomata bastı...kapı da.. bekliyor.. 
 
tu---- aaa,hoşgeldiniz... buyrun buyrun.. 


 

Hiç yorum yok: