Translate

10 Şubat 2012 Cuma

125.bölüm..


 
biz  yola çıkarken... hüseyin de... babamlara anahtar bırakmaya geliyordu... 
 
tu---- evet, götürmüş.. eşyaları.. 
ir----- tuna..
tu---- efendim... 
ir----- ........... vazgeçtim...İstanbulda,abinlere gidecek miyiz... 
tu---- mecburen söyledim,duydular gideceğimizi.. görüşeceğimiz kesin de.. tuğrulun evine asla gitmem.. ne oldu ki.. 
 
ir---- elimiz boş gitmeyelim diyecektim...istedikleri bişey varsa buradan...götüreceğimiz...
 
tu---- İstanbuldan alırız,hayatım.. cezeryeyi kendileri götürdü.. şalgam gitmez... 
portakalı da, kahya gönderecek zaten..başka ne kaldı ki.. 
ir---- tuğrulun çocuğu var ,demedin mi.. ona bir oyuncak falan alsaydık... 
 
tu---- çocuğu görmedim, tanımıyorum ki.. ne sever bileyim..yaşını bile tam bilmiyorum...oradan alırız... 
önce görelim de.. takma kafana bunları... 
nuriyi de takma artık... yapılacak birşey kalmamış...çünkü..
 
ir---- haklısın da.... offff... teyze of... hülya da ,sevmiyormuş demek ki..razı olduğuna göre..
tu---- bilemezsin...irem..  
 
arabayı park ederken... aldıklarımızı getirdiler... taksiyle... 
o kadar çok ki paketler,kutular... taşıyamamışlar... 
 
bizde aldık birkaç tane... çıktık yukarı... 
 
tuna kapıyı açıp aldı ,ellerinde ki.. paketleri...
 
yatak odasına koydu... üç kere daha geldi adamlar... 
 
bir butik açacak kadar, giysi astım dolaba.. 
 
kapıyı kapatıp... geldi tuna..
 
valizleri  de, getirmiş... 
 
tu---- canım.. gel.. birşeyler yiyelim önce.. 
ir---- istemiyorum tuna... şunları yerleştirelim... 
tu----- peki, ben açayım... sen koy.. 
ir---- içeri bakayım bir... 
odaya gittim.. mutfak eşyaları ve hurçları çektim kenara.
daha bir sürü şey var... gitmesi gereken... 
ama biraz açılmış ortalık... 
 
mutfaktan su almak için gittiğimde... 
 portakal,limon greyfurt...ve  içinde,çeşitli sebzelerin olduğu...kasaları  gördüm...
kenara çektim,onları da..
ağır  kaldıramadım...
ir---- tunaaa.. şunları balkona koyalıım...
 
tu---- dur sen.. 
ir----ikimiz tutalım ağır... 
neyse sebzeleri .. dolaba yerleştirdim... tuna balkonda uğraşırken... boş kasayı da uzattım...
 
içeri girdiğinde... 
tu---- kahve içelim mi.. 
ir---- (gülümsedim...) dün gece de,içemedik... ben yaparım... otur da,dinlen biraz.. 
tu---- (ellerini yıkadı... kurularken gülüyor...) içemedik amaaa ..yaptıklarmızı yabana atma... 
 sonra dinlenirim.. hazır olunca,seslen... kutuları ,kağıtları.. açayım... az kaldı... 
dağınıklığa tahammülüm yok...
 
ir----- tamam.... 
 
on dakika sonra... salondaki koltuklarda... yan yana kahvelerimizi içerken... dalgındım...
üzülmüştüm, nuri için... 
duyunca ne olacaktı kimbilir... 
tunanın elini omuzumda hissettiğimde... tebessüm ettim hafifçe... yatırdı beni dizlerine... 
saçlarımı okşayarak... 
 
tu---- canım, bizim elimizden gelebilecek birşey varsa... söyle.. yaratırım senin için... 
ama bu gönül meselesi.. hassas konu.. 
aile içi ilişkiler... yaş, kişilik... yapı, düzen ...hepsi çok farklı ve karışamayacağımız  mevzular..
artık nurinin bile yapacak birşeyi ,kalmamış baksana..... 
kuzenin nasıl bilmiyorum da,seviyorum dediyse bile duyan olmamış..demek ki.. 
o yüzden.. artık böyle durma.. hadi, lütfen... 
 
ir---- biliyorum tuna ,biliyorum.. onun da mutlu olmasını ,isterdim...  o kadar çok ,seviyor ki hülyayı...
hülya yok diyebilmeliydi... teyzeme.. 
 
tu---- herkes senin gibi mi..hayatım... evlenmeyeceğim diye dirensin... 
 
ir---- (gülümsedim...) hiç düşünmüyordum ki...  
babamın yüzünden  de.. az daha hayatımın aşkını kaçıracaktım elimden... 
 
tu---- (eğilip.. alnımı öptü.. )
canıımm.. ben kaçırmana izin vermezdim ki... evet ,başta yanılgılar.. hatalar olmuş..
 kadere inanırım..da... yine de vazgeçmezdim senden.. hayatının aşkı, niyeti bozmak üzere ,haberin olsun.. 
 
ir----  (gülerek... ) diyorum kiiii.. ben de, niyeti bozmadan.. valizleri hazırlayalım... 
tu---- hah hah hah... 
 
*****
 
bir saat içinde... alınan ,herşey ..sıkışık da olsa yerleşmişti... yerine... 
 
valizlerimizi de hazırladık.. 
tu---- eveett.. bittii.. 
ir---- dur dur.. şu geceliğimi de, koyacaktım... 
 
elimde ki, yeşil penye geceliği  uzatıyorum tunaya... 
bir geceliğe, bir bana baktı... 
 
tu---- kapadım.. açamam malesef... 
ir----( kaşlarımı çatarak... ) ne demek açamam canım... başka aldım da.. bu da olsun.. yer de vardı.. hem ..
 
valizleri.. kapının yanına koyup.. yanıma geldi... 
tu---- (eğilip gözlerimin içine bakarak... ) iremm.. rengi tutmuyor ,rengii.. anladın mı... 
 
ir--- tu--- hah hah hah... 


Hiç yorum yok: