Translate

10 Şubat 2012 Cuma

111.bölüm..


 
yı--- tuna, ben tüm yeğenlerimi çok severim... ama ençok ergünle ,nuriye düşkünümdür... akşam onu, çaresizliğini görünce ..çok üzüldüm çok... 
 
ir--- hepimiz üzüldük teyze... elimizden geleni yaptık... 
osman eniştem,ergün abi.. ali, zuhal bile..çırpındılar..nuri, hülyayı görsün ..konuşsun diye ...
 saadet teyzem anlatmadı mı.. 
kızını kaçırmasın diye... zuhalle,aliyi rehin almış... ama olmadı işte.. 
teyzem de, hülya da.. kabul etmedi.. 
nuri de, saçmaladı iyice.. onun sevgisi, hülyaya fazla geldi.. 
 
yı---- öyle olmuş, saadet değil de.. sevim ablam,anlattı... tuna senin yanında konuşuyoruz ,kusura bakma..şaşkınız,daha önce .. ailemizde hiç böyle bir şey olmamıştı... 
 
tu--- önemli değil teyze... biliyordum zaten... nuri anlatmıştı.. 
 
ir----  bana da,tuna seni seviyor diye.. akıl veriyordu.. üstelik.. onu yolcu etmeye gelmemi beklemiş.. hıh.. 
o benim,. nikahıma bile gelmedi.. teyzee..
 
başımı eğdim... göz yaşlarımı, görsünler istemiyorum....
 
annem, sarıldı bana... 
 
ne---- üzülme, ne olursa olsun..o , senin abin .. nikahına da, geldi..ama  görünmeye cesaret edemedi..senden, tunadan çekindi sanırım..
 bana..söyleme demişti  de, dayanamadım...kızım.. 
hadi artık ağlama... 
 zaman neyi unutturmamış ki.. aranız,bir gün.. düzelir elbet...
 
sildim yüzümü... canıımm..tuna nasıl, üzgün bakıyor bana..
 
ir---- madem gelmiş.. görünseydi.. yada sen söyleseydin ya,bana... artık çok geç... içim daralıyor konuşunca.. 
 
 
 
ah--- kebaplar pişti... gelirmisiniz.. oraya mı vereyim... 
 
 
ir---- dışarıda yiyelim... kokmasın burası.. 
 
tu---- tamam... çay için teşekkür ederiz.. 
 
kalktık ikimiz de..
 
ne--- afiyet olsun...yemeğinizi yiyin..içeriz yine..
 
ir---  tunaa..arabanın arkasındakileri unuttuukkk..
 
ayakkabılarımızı giyerken... mırıldandı.. 
 
tu--- gel, getirelim... iyi misin..
 
ir--- eh işte ama  gelmem seninle..
 
tu--- (gülerek..) iyi öyle olsun.. 
 
babam bir masa daha açmış bize... diğerine yanaştırmış..kebaplar hazır..
 
.. salatalarımıza kadar ayırmışlar... içli köfte ve bumbarlar da konmuş... 
 
 
ah--- hadi buyurun... 
 
tu--- arabayı getireceğim ahmet abi..arkasında yiyecekler vardı da... girişte hemen.. alırım şimdi..
 
tuğrul ayağa kalktı...
 
tuğ--- ver anahtarı... harika bir kebap yapmış, ahmet bey... soğutmadan yiyin... 
 
ah---afiyet olsun... tekrar yaparız inşallah... 
 
er---- inşallah.. 
 
tu--- yağmur yağıyor.. ıslanırsın ...
 
tuğ---- ver ver.. 
 
aldı anahtarı...koşarak gidiyor... 
bizde oturduk karşılıklı ...eren abi yan masadan ilgi gösteriyor.. 
 
er---- ne içersiniz..tuna..
 
tu--- şalgam içerim...
 
er---- irem sen.. 
 
ir--- bende,zahmet olacak size...
 
er---- ne zahmeti irem.. uzun zamandır.. bu kadar güzel bir gün, geçirmemiştim...iyi ki,çağırmış ahmet bey.. 
 
ah--- bizde memnun olduk... eren.. geldiğinde.. geliriz yine.. 
 
er---- isterim de, kısmet bakalım... 
 
şalgamlarımızı verdi, sağol dedik.. ikimizde... 
 
yiyoruz... 
 
özcan eniştem nerede diyorum, bende... elinde su bidonları..geliyor.. arabanın arkasından almış olmalı..
 
ağır olduğu her halinden belli,babam da niye arabayı uzağa park etmiş ki.. 
 
ağzımı silip, kalktım ayağa... 
 
tu--- ne oldu irem... 
 
ir--- enişteme yardım edeceğim...
 
"  (mırıldanarak..) sen dur... kıyarmıyım sana..güvercinim" dedi.. ayağa kalktı... 
 
 
tabi ben,oradakileri falan unuttum... ne babam,ne abisi... hiç birisini görecek durumdamıyım ki.. yetti ya... 
 
öyle bir bakmışım ki,tunaya...
 
tu----( fısıldadı... ) irem sakın düşünme bile.. sen zararlı çıkarsın...
 
ir----  sen bittin, tuna... 
 
tu---- doğru söze ne denir... 
 
 
annemin seslenmesiyle... ona dönünce, tuna gitti tabi... 
 
ir---- efendim anne..
ne---- al bunları da... 
tabaktaki ,çiğ köfteyi uzattı..  
 
ir--- (aldım... ) sağol anne.. bizde,dolmayla yaş günü pastasından getirdik... 
 
yı---- hıı, kestin yani.. 
ir--- başka ne yapacaktım ki.. kestim tabi.. siz yemediniz diye içime sinmedi.. 
 
 
 
eniştem ve tuna brandanın altına girdiklerinde ..tuğrul abi de,arabadan indi...
 
tuna arkadan eşyaları getirip, çadıra uzattı... 
 
oturdu tekrar,yiyoruz... 
 
öz--- ahmet siz acele etmeyin,biz erenlerle gideriz... onlarda havaalanına gidecekler, nasılsa... 
 
ah---- olsun,yolunuz ayrı.. ben götüreceğim sizi... daha zaman var.. eşyalarınızda arabada..ne telaş ediyorsun...bacanak.. 
 
ben,"bizde yarın gece gideceğiz "demek için...hevesle ağzımı açtım...tam konuşacağım...tunanın bakışlarını gördüm...
 
hafifçe ,başını salladı... sağa sola..
 
 
ir---- (mırıldandım.. ) bilmesinler mi..
 
tu---- hımm... lütfen.. 


 

Hiç yorum yok: