Translate

10 Şubat 2012 Cuma

96.bölüm..




ben ,itaat edip..içeri girdim de...
nasıl yürüyeyim.. yerler halı kaplı..
çamurlu ,çoraplarım yapışmış ayağıma... üstelik soket falan da değil.. üstümde ki montu çıkardım.... süzülen sular damlıyor.. şaşkınım.. neyi nasıl yapacağımı bilemedim.. elimde tutuyorum hala.. kapı aralık.. onları da duyuyorum.. 
 
tu--- tamam da... peki ,siz nereye gidiyorsunuz.. 
 
eren---- sanane oğlum.. iki kardeş.. eğleneceğiz.. allah allaahh... 
tuğruull.. böylemi gideceğiz... yağmurluk,çizme..  avdan geliyormuşuz gibi.. eşyalarımız nerede... 
 
tuğ---- getiriyorum.. 
 
abim içeri girdi.. benim antrede hala durduğumu görünce.. 
 
tuğ--- ( gülerek ,askıdaki elbise kılıflarını  ayakkabı kutularını da.. alıp.. )
ne bekliyorsun,irem.. banyo koridorun sonunda.. 
 
ir---- iyi ki, söyledin abi.. bilmeyince.. yerleri kirletmeyim demiştim.. 
tuğ--- görüşürüz.. 
 
çıktı kapıdan.. 
kamyonetin hareket ettiğini duydum.. 
... tuna da , birileriyle konuştu.. sonra, girdi içeri.. 
 
tu--- daha burdamısın sen... 
 
ir--- yok, heykelim ben..  halime baksana... çamurlu çamurlu... nasıl gireyim... 
 
çıkardı üstündekileri.. atlet ve pantolonla kaldı.. ...kenarda duran, boş portakal sandığınının içine koydu..benim,montumu ve ayakkabılarımı da attı içine..  
 
 paçalarını kıvırdı... kapının dış kısmındaki... muslukta ayaklarını yıkayıp.. içeri girdi tekrar... 
 
beni kucağına aldığı gibi... yukarı çıkarıp...yatak odasında ki..  banyoya bıraktı... 
 
tu---- çabuk ol.. dediğimi yap... 
 
kapıyı kapayınca... 
 
ben.. hemen.. üstümdekilerle duşa girdim... açtım sıcak suyu da... 
 
***
 
bir saat sonra ,kapı tıklatılınca... 
 
 kalın köpük tabakasının  içine gömüldüm iyice.. tuh ,çıkardıklarım da kovanın içinde... 
 
 
tu--- ireeemm.. 
 
ir---- efendiimmm.. 
tu--- geliyorum... 
 
ir---- ..............geell... 
 
 
yıkanmış.. giyinmiş.. tertemiz..eşofmanlarını... elinde kocaman bir bardak portakal suyuyla... içeri girdi... 
 
tu--- rahatladın mı.. iç bunu... 
 
ir--- hımm, sağol.. içerim...
 
tu--- hemen...
 
 uzattı bardağı... 
 
elimi çıkarıp.. aldım.. küvetin kenarında tutuyorum... nasıl doğrulayım ki... 
 
tu---  giyebileceklerini.. koydum..yatağın üstüne...  giyin, gel aşağıya...birşeyler yiyelim... 
 
ir--- tamam...gelirim...
 
**********************
 
 
aşağıya inerken..  kocaman ,yünlü çoraplarıma takılıyor gözüm... eşofmanım iyi ama... paketinden çıkarıp giydiğim , çamaşırlarım bir felaket.. 
ama ne yaparsın.. elim mahkum giydim... ısındım sahiden de... çıkardıklarımı da yıkadım tabi ki...  havlunun arasına koydum.. bayrak gibi asacak halim yok ya...
 
tuna görmeden ,kurutmam lazım... 
kurutup açık bıraktığım saçlarım biraz kısalmış.. çok kesme demiştim halbuki.. 
 
salona indiğimde..   masa hazırdı.. içerisi de... çok sıcak olmuş.. 
 
ir--- ben gelddiimm.. 
 
mutfaktan çıktı, elinde çorba tenceresiyle... 
 
tu--- (gülüyor...)  gel, otur hemen... çok şıksın... 
 
ir---hımm, öyleyim... iyi ki almışsın.. sağol... (oturdum sandalyeye... boş bardağı bıraktım masaya...)  sağol.. hiç canım istemiyor ama benim......
 
tu--- (koydu kaseye..)  bunu iç sadece.. ilaç  vereceğim sana.. hasta olmaman için..
ir--- (bir kaşık,aldım) tarhana ha,...sen mi yaptın... ne güzel olmuş... ben çok severim,biliyormuydun yoksa..
 
o da ,oturdu karşıma... 
 
tu--- ben yaptım,.afiyet olsun... içeride yemek dolu... ama içini ısıtsın istedim... sevdiğini bilmiyorum,canım.. 
nereden bileyim ki..
 
çorbalarımız bitince... 
 
saate baktım.. iki olmuş...
 
ir---- offf ne gündü...ya..  
 
tu--- evet.. dünden de uykusuzuz.. şu ilaçları iç de.. uyuyalım... 
 
 uzattığı ,iki tableti... alıp,içtim suyla..
 
ir--- neydi bunlar.. içtim ama...
 
tu--- (gülümsedi...) sormakta geç kaldın... uyku ilacı verdim sana... şimdi sen..uyuyuncaaa.. 
 ..... ya irem ne alemsin.. biri soğuk algınlığı için..biri de vitamindi..
 
ir--- uyku ilacı verecek biri ,değilsin.. ondan emnim canım..
(kalktım.. masadakileri mutfağa götürdüm... tencereler,tepsiler.. bulaşıklar yıkanmış.. bizimkiler ,bizi beklerken boş durmamışlar anlaşılan.. baklava tepsisin de,bir kaç parça kalmış sadece.. 
tekrar geldiğimde... )
benim kurutmak istediğim şeyler var... buraya ,kuzinenin yanına bıraksam... sabah birileri girer mi buraya.. 
 
tu--- girerler.. banyodaki çamaşırlığa as.. elektirik sobasını da ,yakarsan.. kurur sabaha kadar.. 
 
ir--- tamam.. ben bayılmadan yatsam diyorum... 
 
tu---- (kalktı... ) yat öylese..hıı, iremm.. doğum günü pastanı ,kesmemişler.. yarın giderken götürelim.. unutturma.. orada,yaparız....kutlamayı... 
 
 
ir---- ( yarın nereye gideceğiz ki,biz.. diyecekken.. pastayı duyunca.. unuttum.. ) pasta mıı...bunu demeyecektin işte... yemeden,uyuyamam.. 
 
tu---- ( gülerek.. mutfağa gitti... iki dakika sonrada  seslendi.. )  ireem, ışıkları kapat... 
 
ben kapatıp... geldim masanın yanına... elektirikli ısıtıcının ışığı var sadece.. 
 
tuna elinde mumları yanan ,pastayla... geldi... masanın üstüne bıraktı...
 
kalp şeklinde çikolatalı pastaya baktım... 19 mum var... ve ve üstünde..'' aşkıma '' yazıyor...
 
ayy..  öyle duygulandım kii...
 başımı... kaldırdım.. 
ir---- tunaaa... 
tu----canıımmmm...
 
sarıldım boynuna ,çoşkuyla... 
 
belimde,sırtımda ellerini hissediyorum... 
 
ir---- teşekkür ederim... aşkıma yazdırmışsın,herkese ilan etmeseydin keşke.. 
 
tu---- (kulağımın yanını, sıcacık bir dokunuşla öptü ... ) niye,görenler biliyor zaten..aşkım olduğunu.. nice yıllar beraberce kutlayalım.. 
 
ir---  (öptüm bende yanağını... ) aminn... çok düşüncelisin... sağol...
bıçak getireyim... 
 
tu--- ben getiririm...sen mumları üfle... 
 
elinde bıçak, çatal ve tabakla döndüğünde... 
 
tu--- ee.. niye duruyorsun hala... ... 
 
ir---  seni bekledim... beraber,dilek tutup... beraber , söndürelim... doğum günüm ama evlilik yıldönümümüzde olacak ..
ikimiz  de.. hayatımızın, bir başka dönemine geçiyoruz..
 
tu--- peki, tuttum ben.. 
 
ir--- bende..
 
üfledik... 

Hiç yorum yok: