Translate

10 Şubat 2012 Cuma

95.bölüm..


omuzuma sarıldı... gülerek... 
 
tu---- ee...hep, yağmurun yağmasını mı bekleyeceğim ben... çamursuz, ıslanmadan.. öpemeyecekmiyim seni... 
 
ir---- unutma ki... ben, öptüm seni... 
 
tu---- evet, dominant sensin...yaklaştırmayarak, beni pasifize ettin... 
 
ir---- o kadar da, değil canım... yaklaşınca , çokkkk etken oluyorsun... 
 
tu---- hah hah hah.... 
 
 
 nereden geldiğini anlamadım bile....rüzgarın üstüme atlamasıyla...boş bulunup.. ikimizde... sırt üstü... çamurlu sulara,  gömüldük... allahım neydi günahım.. ben bu hale nasıl geldim.. 
tunanın devasa köpekleri de.... geldi.. onu yalamaya çalışıyorlar... ... 
 
ay ne akıllılar... haber vermek için.... üçüde,nasıl havlıyorlar... bir bilseniz... 
 
bizde...oturduk .... birbirimize bakıp gülüyoruz.... ayakkabılarım gömüldüğü için.... elimi suya daldırdım,onu arıyorum.. 
 
tu--- ne yapıyorsun.. bırak.. 
ir--- olmazz.. o gelinlik ayakkabım.. soyguncudan aldık.. bırakmamm.. 
 
tu--- ( elimi tutup, çıkardı sudan.. ) bırak şunu.. 
kullanamazsın zaten.. yenisini alırız.. 
sana.. feda olsun ,tüm ayakkabılar.. 
 
kamyonetin farları bizi  aydınlattığında... tuna ayağa kalkıp, beni de kaldırdı.. ayakkabım beyazdı ya.. gördüm,ışık olunca.. aldım hemen.. üstümüzden şırıl şırıl ,çamurlu sular akıyor... ay iğrenciz... yağmur da hiç durmadı maaşallah.. yıkıyor bizi.. 
 
tu--- buldun da.. ne yapacaksın onu.. haline baksana.. 
ir---- o anı,tunaa..  
tu--- ( elimi tuttu )  o an'ı biz yaşadık.. iremm.. 
ir---- şişş ..  sus.. 
 
 
 tunanın abileri... hüseyin kahya , ayaklarında çizmeler.. üstlerinde yağmurluklar... indiler . iki kabinli,kamyonetten..
çok aradılar herhalde, endişeleri yüzlerinden  okunuyor.. hii,arkalarında babam da varmış.. 
görünce, elimi çektim hemen...
 
tu---- (fısıldadı.. )irem.. biz evlendik.. tut elimi...
 
ir---- tutamam.. tutamam... 
 
ah---- tuna, iyi misiniz ... 
tu---- gördüğünüz gibi.. iyiyiz..abi..  
 
er---- oğlum.. niye haber vermedin... çıktığını... karşılardık sizi..
tu---- buraya çok yağmış ... bilemedik ki...
 
er---- ya ne duruyorsunuz... hala...
 
tu---- siz yerinize oturun... biz kasaya çıkarız... çamurluyuz da..  
 
tuğ---- tunaa... geç lan.. içeri.. ikiniz de hasta olacaksınız.. 
 
tu---- olmayıızzz... 
 
açık kasaya çıkıp... elimi tuttu... beni de çıkardı....
 
 
oturup ,hareket ettiler... biz arkada... sağa sola sallana sallana.. devasa  köpeklerle beraber... onları okşayarak... yan yana... omuz omuza...yağmuru içimizde hissederek... 
yolculuk yapıyoruz..  iyi ki hava soğuk değil...
 
 
tu---- niye çığlık attın..öyle korkuttun ki ,beni...
ir--- (tiksintiyle yüzümü buruşturdum) ıyyy.. hatırlatma ya... sopa diye yılan tutmuşum... iğğençtii... elimi nasıl açtığımı bilemedim... 
 
tu--- iyi ki, sokmamış ta... seni durdurduğu için teşekkür etmem lazım... bu ayakkabılarla nasıl hızlı gidiyordun ,anlamadım... valla.. 
 
ir--- unuttun mu dediklerini.. kızdırdın beni..  nasıl yürüdüğümü ,biliyor muyum ki... 
 
tu---- ya senin dediklerine ve yaptıklarına ne demeli.. gerginim demiştim.. sende verdin gazı.. ve söylediklerim yalan değildi.. alacağın olsun , bir öptürmedin.. 
(omuzuma sarılınca.. rüzgar hırladı biraz..)  kes sesini rüzgar... o benim.. 
 
güldüm söylediğine... rüzgar başını bacaklarıyla kapayınca.. okşadım onu..
 
tu--- şımartma şunu... 
 bak... hiç itiraz etmiyorsun... banyodaki küveti... sıcak suyla doldur ,içine gir... yoksa hasta olursun...anladın mı.. 
annem var,yapamam.. babam var,elini tutamam  da,deme...
 
ir---- ya sen... 
 
tu---- ne olmuş bana.. duş alıp, giyinirim... 
 
ir---- iyi de, nerede...sende hasta olursun dimi..  
 
tu--- hı, şu mesele...çağırırsan gelirim... alt katta küvet yok.. malesef.. 
 
ir---- aaa,nasıl yani.. seni nasıl çağırmamı bekliyorsun kii..  şaşırdın mı.. ev kalabalık, herkes çiftlikte... bizi bekliyorlardı unuttun mu.. 
 
tu---- hıh.. olmasa çağıracaktın sanki....  hem ben beraber girelimi kast etmedim.. sen çıkınca çağırırsın diyordum.. 
 
ir--- ( başımı çevirip, yüzüne baktım.. ) yani,pess.. kendimi suçlu hissetmem mi,gerekiyor..  senin ne kast ettiğin,o kadar aşikar ki.. ben bile anlıyorum.. yorulma tuna'm..
 
 
tu--- ( gülerek,yanağımı öptü ) tunan ha.. bak bu güzel oldu.. ne diyeyim,saklayamıyorum.. 
sana duyduğum özlemi.. 
 
(halimiz şiir dinlemeye ve okumaya pek müsatmiş gibi..kısık sesle ama hissederek..bana bakarak okudu şiiri ..
o anda nerede ve ne şartta olduğumu unuttum..inanın.. hele son satırlar,beni benden aldı.. yağmurda, ağladığımı fark etmez demiştim ama.. 
offfff of .. öyle bir sarılmışım ki.. boynuna.. kamyonetin durduğunu ,fark etmemişim de..
tuna söyledi.. )
 
Özlem
 
Özlem sevdaya yürek açmaktır 
Özlem açılan yürekte hayat bulmaktır 
Özlem aynı heyecanla canana ulaşmaktır 
Özlem yoklukta var olmaktır 
Özlem uzandığında tutmaktır 
Özlem geceyi gündüz gündüzü gece yapmaktır 
Özlem sevgiye koşulsuz bağlanmaktır 
Özlem kavrulup yanmaktır 
Özlem ne uzak ne yakındır 
Özlem her anında sevdiğini anmaktır 
Özlem kalbini sorgusuz açmaktır 
Ve ben 
Karşılık beklemeden 
Kalbime ruhuma hayat veren 
Gecemi gündüz eden 
Her anımda 
Yanımda hissettiğim 
Düşündüğüm 
Düşündüğünü bildiğim 
Gülümsemeyi 
Gülümsetmeyi 
Sevmeyi 
Sevgiye değer vermeyi 
Öğreten 
Beni benden alıp götüren 
Pırlanta yürekli meleği 
Özlüyorum 
Çok özlüyorum
 
[ Ünal Kar ] (teşekkürler) 
 
tu--- (kulağıma fısıldayarak) bırak demezdim ama iremim.. geldik.. 
ir--- ( çekildim hemen,ayağa kalktım) bu yapılır mı bana ya.. sarhoş oldum.. 
 
tu---- ( gülerek ) ya ben nasılım sence.. 
dur yüksektir ,atlama sakın.. önce ben ineyim..
 
köpekler atladı...
 
tuna indi,ellerini uzatıyor... 
 
tutup atladım ,yere.... çoraplı.. çamurlu ayaklarımla ,sert  soğuk zemine basmak.. güven veriyor da ,dondu ayaklarım... ayakkabılarımı da,hala bırakmış değilim.. tuna bakıp bakıp gülerken.. 
 
öndekiler de, geldi... 
 
ah---- geçmiş olsun... biz, gidiyoruz... 
 
tu---- nereye abi... 
 
ah---- saat on iki,oldu tuna... herkes gitti.. 
bende,gidiyordum ki..iremin çığlığını  duydum... delirttin beni irem.. niye bağırdın öyle.. 
 
ir--- ay babaa, hiç hatırlatma.. sopa sanıp,yılan tutmuşum..... uuuuuu.. 
tuğ--- hahaha.. 
ir--- abi ya.. gülme.. 
tuğ--- tamam tamam.. 
 
er--- baktık ki, ahmet bey geri gelmiş.. neyse...
bulduk ya,önemli olan.. iyi olmanız..
ama çok merak ettik.. 
senin burada, çamur engeline takılacağını ..hiç ummazdım doğrusu.. 
 
tu---- sağolun, telaşlandırdık sizi de... araba farklı... geçemedi.. çaresiz kaldık.. 
 
ah---- ireemm... eve gir çabuk.. tuna sende...  yarın görüşürüz... hadi hadi.. 
rüzgar,çiftliğe git oğlum...


Hiç yorum yok: