Translate

10 Şubat 2012 Cuma

91. bölüm..




dışarıya çıktık .. hava nasıl bulutlanmış.. gökyüzü ürkütücü bir siyahlık içinde.. damlalar düştü,düşecek sanki..
 
teyzemler . annem babam.. abileri..var.. 
yani bizbizeyiz.. 
 
tu---- hepimiz çiftliğe gidiyoruz.. buyrun lütfen... 
 
arka arkaya , park etmiş arabalara bindiler.. 
bizde oturduk... camı açtı .. tuna... 
 
tu---- eren,tuğrul  ev sahipliğini size bırakıyorum..  eve uğrayıp, geleceğiz bizde... 
 
er---- merak etme... 
sen.. halama gittin değil mi.. 
 
tu---- evet.. 
 
er---- iyi, hadi gecikmeyin... 
 
tu---- tamam..  
 
biz eve doğru giderken... onlar konvoy halinde hareket ettiler... 
 
 
ir---- (hemen,ayakkabılarımı çıkardım...)  ayyy... mahvoldum yaa...niye eve gidiyoruz tuna... 
 
tu---- (tek kaşını da kaldırıp )...öyle gerekiyor... 
 
ir---- karışık demiştin de... 
 
tu---- .... üstümü çıkaracağım.. 
 
ir---- ............... düşünüyorum..ikimiz, evlenmiş olarak.. yalnız kalacağız...
 ben ne yapacağım.. gelinliği çıkarmam uygun olur mu... duvağı yalnız çıkaramam..yardım 
etmek isterse, ne derim... daha da önemlisi giyeceklerim  nerede... 
 
tu--- ireemmm.. yine ne oldu... 
 
ir--- yok birşey... olmadı... 
 
tu---- yine daldın da.. çekiniyorsun sandım... 
ir--- kim.. ben mi.. yok canım.. acıktım dedim ya...hiç birşey yememişim,bugün... 
 
tu--- yukarıda atıştırırsın.. çiftlikte de yeriz.. 
halama ne dedin,irem.. söylemeyecekmisin.. 
 
ir--- hayır.. ne meraklısın,bu kaçıncı hayır diyişim..  hem sende,söylememiştin hatırlarsan.. hanii, yarim olma meselesi.. 
 
tu--- ama şimdi, olmaya bir adım daha yaklaştık.. 
 
durdurdu evin,önünde arabayı...
 
tu--- gel hadi... 
 
indim ..güzel güzel.. yok mu diyeyim... nasıl ha ,nasıl... 
 
el ele içeri girerken... 
 
tu---- iremm,dur.. fotoğrafçıyı unuttum... 
 
ir--- ben,hiiçç gidemem...ergün abinin çektikleri var, nasılsa... çok istersek.. daha sonra.. giyinip çektiririz... 
 
tu---- eminmisin.. 
ir---- hı hı... 
 
çıktık merdivenleri.. konuşmadan... 
 
tuna kapıyı açıp...anahtarı cebine koydu... 
 
 
tu---niye gidiyoruz diye, soruyordun ya...  kucağıma alacağım karımı.. bu fırsatı kaçırır mıyım... yoksa herkesin önünde, çiftlikte almamı mı..  tercih ederdin... 
 
ir--- (gülmeye başladım..ne diyeceğimi düşünüyorum bu arada... ).ya boşver tuna... takılma böyle fani şeylere... kan verdin.. iki kere..  zorlama kendini.. 
 
ayy.. demeye kalmadan... bir baktım kucağındayım... kollarım da, tutunmak için boynunda... 
 
tu---- zorlanmam ,merak etme... 
 
içeri girip... ayağıyla kapıyı örttü... 
 
tu--- evine hoşgeldin, aç karıcığım.. 
indirdi beni... 
 
 (fazla yakınız...oy oy.. nereyse öpecek .. çekildim.. biraz.. korkuyorum,olabileceklerden...daha doğrusu kendimden...üstüne falan atlarım da.. sonra ne olacağını tahmin etmek bile istemiyorum..) 
 
ir--   hoşbuldum da, açlığımla ne dalga geçiyorsun...
diyip mutfağa gittim..
 
savuşturdum bu atağı da... offf... yemek yemek, sen nelere kadirsin.. kurtarıcım benim... 
 
tu---- hah hah hah... 

Hiç yorum yok: