Translate

8 Şubat 2012 Çarşamba

9. bölüm

ayaklarımın ucunda yürüyerek... tüfeği alıp,merdivenleri indim..
rüzgarı çıkarttım yerinden..
bir elimde de, lüks lambasını tutuyorum.. .. ..

avluyu geçtim ..  ağaçların gölgesi, yaprakların hışırtısı...beni,ürkütse de...
uzaktaki ,ahıra ulaştım... nihayetinde..
atların olduğu kısmın ..kapı mandalını ,yavaşça kaldırıp..
içeri girdim.. rüzgara bekle dedim..

koku iğrenç ama tayımı göreceğim için,katlanacağım artık..   bölmeden az  bir ışık süzülüyor... bir de, ses geliyor sanki ...

yaklaştım.. .. arkası dönük bir adam, yerde samanların üstünde.. yatan tayımı okşayıp konuşuyor.. at ,yavrusuna dokunmasına ..izin verdiğine göre..adamı tanıyor..

beni farkettiği için ,kişneyince... adam döndü birden...


ir---(allahımm...yine o gözler.. ama sesim buz gibi.. )ne işin var burada senin... tayıma ne yapıyorsun...

tu--- (gülümsüyor.. ) sevmek istiyorsan , gelsene.. harika bir tay bu...

ir--- (kıpırdamadım bile... )hep böyle habersiz mi girersin ,başkalarının ahırına... ben tek sevemezmiyim.. sanıyorsun...

tu--- (hala sırıtıyor... )atımın yavrusu olursa.. girerim tabi..  

ir--- (bu kadarı da fazlaydı ,sinirlendim.. ) ne dedin sen..
tu--- (bana dönüp ,samanların üstüne oturdu rahatça... ) babası, benim atım demek istedim... çekildim, hadi sev..

ir--- (mırıldandım.. ) iyi ki izin verdin.. ukala...

lüksü bıraktım biraz ileriye... dizlerimin üstünde yaklaştım taya yavaşça... anne at tedirgin..kişniyor..
 tuna elini uzatıp, başını okşayınca sakinleşti.. biraz...

samanların üstünde yatıyor.. elimi parlak,sıcak kısa ..ipek gibi tüylere dokundurdum.. bu müthiş birşey....
güldüğümün farkında değilim..  elimi kokluyor... incecik bacakları , kocaman gözleri var.. simsiyah ,kadife gibi.. minik kulakları kıpırdıyor...
alnının üstünde ,bir beyazlık var sadece...

konuşuyorum onunla... okşarken..
"canımm, hoşgeldin... ne kadar ,güzelsin sen"... 

tunanın'' sahibi gibi'' dediğini duydum sanki.. ama emin değilim..
şaşkın ve sevinçliyim.. keyfimi kaçırmasına izin vermeye niyetim yok...

tu--- adını ,ne koyacaksın...
ir--- (başımı kaldırdım.. )bilmeemm.. tayım olduğunu yeni öğrendim daha.. düşünmeye zaman olmadı ki..

tu--- yarına kadar, düşün öyleyse...  ben gidiyorum, sende çıksan iyi olur...
annenin ,sana alışmasına izin ver..  huysuzlandı iyice.. (ayağa kalktı, elini uzatıyor ) hadi gel..

 baktım şöyle bir.. elini,niye tutacakmışım ki..
ben kalkamaz mıyım.. hiç de,çiftçi eline benzemiyor.. elleri.. nasırlı değil yani..

son kez ,okşadım tayımı...
kalktım ayağa ...boynumda asılı.. tüfeğimi düzelttim..

o da,lüksü aldı..

tu--- bir daha buraya ,tüfekle girme.. yavrusuna zarar vereceğini sanmasın.. sana düşman olur..

başımı salladım, hiç aklıma gelmemişti..

kapıyı kapadı, biz çıkınca...

duruyor öyle...

ir--- (rüzgar yanıma geldi, hemen.. ) ee ben,lüksü alsam ...
tu--- (gülümsedi ) vermesem..
ir--- verip, evine gitsen...
tu--- anladım,korkmuyorsun da... evine götüreyim seni..
ir--- gerek yok... geldiğim gibi, giderim...

tu--- iremm..
ir--- (adımı söylerken, sesi titredi sanki.. ama hanım demedi.. başımı kaldırdım , sorar gibi.. )  tunaa..

tu--- (etrafına bakındı.. ) tan ağarıyor.. bahse girerim ,seni  bir yere davet etsem .. korkundan gelmezsin..

ir---( içimden, uyanığa bak, dedim... şimdi, ben korkmam diyip seninle geleceğim öyle mi..avcunu yala.. )
 bana neden söylemen gerekli .. niye tanımadığım birisiyle,bu saatte
bilmediğim bir yere gideyim ki..
gel rüzgar gidelim, ışığa ihtiyacım kalmadı artık...

döndüm.. yürüyorum,çiftlik evimize doğru...

tu--- ireemm..
ir--- (durmadan,seslendim... )efendiimm...
tu---- hiç mi ,güven vermiyorum sana...

durdum.. döndüğüm de.. ona çarpıyordum neredeyse... arkamdan gelmiş.. bir adım geriledim..

ir--- derdin ne senin.. güven duymak için ,bazı şeyler gerekli.. zamanla gelişir yani.. iki gündür görüyorum  seni.. benim tavrım niye önemli senin için..
yada bana karşı,bu koruma .. kollama lafları .. neden..
hem, söylesene niye sana ne dememeliyim..

tu--- (bıyıklarını kemirirken...ne diyeceğini düşünüyor sanki..  ... kısık sesle... ).. keşke anlatabilsem.. ama korkuyorum..

ir--- (gözlerine baktım, yalan söylemiyor... sahiden çaresiz gibi.. bana bakıyor, öylece... ) ya,pardon.. anlamadım ama.. sormadım farzet...
( lafı değiştirmek için.. )korkuyorsan ,ben seni evine götüreyim..

gergin yüzü,gülümsemesiyle beraber aydınlandı birden..

tu--- çok isterim, lütfen götür...
ir--- aaa, şaka yapmıştım ben..
tu--- (ciddileşti tekrar... ) ben, az önce..sana omlet yapayım mı ,diyecektim..tek yemek, hiç hoş olmuyor da.. neyse, boşver.. git hadi..
(lüks lambasını uzattı )

ir--- (aldım ) beni,evine mi çağırıyorsun.. bahçede dediğin için söylüyorsan, ya..
hem, canın omlet istediyse.. bizim ev daha yakın.. gel, beraber yeriz..

tu--- tuhaf olmaz mı.. ikimiz birden gideceğiz ya.. uygun olmaz, demiştin de..

ir--- hımm, evet olur... sen, biraz sonra gel..  tanrı misafiri olarak.. buyur ederiz seni..

gülümsemesi çok güzel..
güneş ışıkları gözlerine gelince... elini siper yaptı..

tu--- peki, ama sen yap... yani ,yapar mısın..

ir--- (güldüm.. ) yanık omlet seviyorsan,neden olmasın.. ay geciktim.. beni arıyorlardır şimdi..  koş rüzgar.. koş oğlum..

bende  koşmaya başladım...

****

tabi koştuğumdan, terledim.. öyle de sıcak ki..

mutfakta kahvaltı hazırlıyordu ,esma teyze ..
nefes nefese ,başımı uzattım kapıdan..

ir--- günaydınnn..
beni ,rüzgarı görünce ...
es--- eh irem.. nereden geliyorsun... ne işin var dışarıda..
ir---  kusura bakma ,esma teyze.. tayı görmeye gittim...

es--- (elini göğsüne bastırdı...) offff ,iyi bari.. seni görmeyince ,hamza da aramaya çıktıydı.. rüzgarı gönder, hamzayı bulur.. emanetsin kızım... hadi kahvaltı hazır.. çardağa gel..

ir--- (rüzgarı gönderdim )  terledim esma teyze..odamda,üstümü değişip geliyorum... yumurta var mı..

es---- yukarı çık, su dökün.. hasta olursun.. ne dedin, yumurta mı.. sepette,istemediğin kadar var..
ir--- tamaammm...

***

uzun saçlarımı arkadan  ördüm ,banyodan çıkınca.. örtüyü bağlamadım...

 kot pantolon, üstümde yarım kollu beyaz bir bluz..
indim aşağıya..

çardaktalar...

ha--- ireemm.. çabuk olsana kızım..

 gittim yanlarına... tuna da,gelmiş oturuyor.. ama bana bakamıyor.. hoşuma gitti..  esma teyzenin atmaca gibi bakışından mı ,çekindi nedir..


ir--- (oturdum ,yer minderine.. ) hoşgeldiniz
tu--- (başını kaldırmadan .. ) hoşbuldum..

gü--- irem bu omletle.. bazlamalar, senin...tuna  beyim, gelirken getirmiş...

(güya ben yapacaktım.. hiç bozmadan.. aldım tabağıma.. )

ir--- öyle mi, ne zahmet ettiniz..

ne utangaç ya..diye düşünüyordum ..  başını kaldırdı ,hafifçe.. 
 gördüm ki ..gözleri hiç öyle değilmiş..

tu--- afiyet olsun.. geç oldu,ben kalksam artık.. malum, pamuk toplamaya başlıyoruz bugün..
 esma kadın ,yardıma geleceksin değil mi..

es--- tabi tabi.. gelmem mi..
ha--- bende şehre ineceğim,güllü sende gitsene ananla..

ir--- e ben, tek mi kalacağım..

tuna nasıl söyleyebildi.. bilmiyorum...

tu--- siz de, gelin.. memnun olurum..

Hiç yorum yok: