Translate

10 Şubat 2012 Cuma

89.bölüm..


 

 
yine bir curcuna ile.. evden çıktık.. 
elimi tutuyor.. sıkı sıkı.. arabalara binenler
gidiyorlar.. nikah dairesine.. 
tunanın abileri de.. kenarda babamla ve özcan eniştemle konuşuyorlardı.. 
ikisi de çok yakışıklı.. 
ir--- tuna hangisi eren..abin.. 
tu--- siyah elbiseli olan.. 
 
biz yanlarına geldiğimizde.. 
ir--- ben irem.. hoşgeldiniz eren abi.. 
elimi uzattım.. tokalaştık.. 
 
er--- hoşbuldum irem..  
tunanın acele etmesine ,mana verememiştim ama haklıymış.. mutluluklar dilerim.. 
 
ir--- ( gülümseyerek ) iltifatınıza,teşekkür ederim.. çok naziksiniz. tanıştığıma , memnun oldum.. 
 
tuğrula uzattım elimi.. tokalaşrken.. 
ir--- ertuğrul abi.. sizde hoşgeldiniz.. 
 
tuğ-- hoşbulduk irem.. neslişah bahsetmişti de.. az bile söylemiş.. asıl sen hoşgeldin ,ailemize.. çok yakışmışsınız,birbirinize.. allah ayırmasın.. 
 
amin dediler.. 
ir--- hoşbuldum, abi.. ..hem tanıştığımız, hem de geldiğiniz için.. çok memnun oldum..  
tuğ--- ben de.. 
er--- artık gidelim,isterseniz.. yarım saat var.. 
 
tu--- tamam.. siz benim arabayla gidin.. 
ah--- eren, beni takip et.. kaybolursunuz falan.. 
er---  ( gülümseyerek ) ben de Adanalıyım, ahmet bey.. 
tuğ--- hadi irem ayakta ,bekliyor.. siz önden gitsenize tuna.. peşinize takılırız bizde.. 
 
tu--- siz ahmet abiyi ,takip edin.. ben, bir yere uğrayacağım .. 
er--- ............. anladım.. 
 
diğerleri de, arabalara binerlerken.. tuna benim arabaya binmeme yardım etti.. kemerimi taktı.. yerine 
geçince de, jet hızıyla hareket etti.. diğer arabalarda arkamızdan geliyor... 
 
ir--- konuşamadık tuna, ne dedi doktor.. 
 
tu--- sağlıklıymışım.. 
tam teşekküllü ,hastane raporum bile var artık.. 
 
ir--- sana demiştim ben.. boşuna gittin, sende üzüldün ama..beni de üzdün..
 
tu--- hıh.. bunun ,şakaya gelir yanı yok.. irem.. ilk elden bilgi almak..ve uzman bir ağızdan duymak için gittim.. 
ileride daha fazla üzülmemek ve seni de, üzmemek için .. emin olmalıydım.. 
 
şimdi,eminim ve artık konuşmasak diyorum.. tamam mı.. 
 
ir--- tamam da, abin nasılmış.. hastalığının bir adı var mı..
 
tu--- kesin tanı konmamış daha.. kanların sonucunu bekliyorlar.. 
ir--- geçmiş olsun... 
 
tu--- (içini çekti... )sağol da, geçmiyormuş.. 
 
ir--- hiii, na nnasıl.. yanii.. 
 
tu--- söylemeye dilim varmıyor.. anladığın gibiymiş.. bende o yüzden telaşlandım ,iremim.. 
bunu sana yaşatmak istemediğim için.. evlenmekten bile vazgeçebilirdim.. 
 
ir--- ya bana yaşatmak istemediğini,söyleyip durmasana...ben daha iyi anladım ki.. çok seviyorum seni..
bu istenilecek birşey değil elbette ama 
evlenmesen bile bırakmazdım seni.. böyyllee peşinde dolaşırdım.. kaçamazdın benden.. 
 
bana, gözleri dolu dolu baktı bir an.. nikah dairesinin önüne geldiğimiz halde.. durmadı... hatta hızlanıp.. 
reşatbey tarafına döndü.. 
 
ben, şaşkınlıkla, bir arkamızda duran arabalara.. birde tunaya baktım... tek kalmıştık.. gelen yoktu.. 
 
ir--- tuna ne yapıyorsun.. herkes durdu.. nereye gidiyorsun... yolu mu şaşırdın.. yirmi dakika kaldı.. konuşsana.. tunaaa... 
 
tu--- seni kaçırıyorumm.. 
 
 
ir--- nee.. kaçırmak mı.. gerek mi var.. 
kendi rızamla gelirdim ben..
çıkarayım mı.. duvağı.. başımı acıtıyor zaten.. 
 
tu--- hah hah hah... ireemm.. delirtme beni.. itiraz da etmiyorsun yani.. artık güveniyor musun bana.. 
 
ir--- (sakin sakin.. döndüm ona.. ) hala soruyormusun, epeydir güveniyorum..sana.. 
(pencereyi açtım.. ) el çiçeğini atıyorum..tamam mı, gerek kalmadı .. 
 
tu-- (elimi tuttu..)  atmaa.. kapat camı.. yetişeceğiz merak etme.. 
 
ir--- e niye buraya geldik öyleyse.. canın portakal mı istedi.. 
sanki, senin yokmuş gibi.. 
 
tu---  halamın elini öpeceğiz.. 
ir--- aa, geldi mi.. nikaha çağırmadın mı yoksa.. 
 
tu--- (içini çekerek ) haber vermiştim,acil geldi..nikaha ,hiç çağırmazmıyım irem..ama 
abimler var diye, istemedi..  
 
sevim teyzemlerin evlerinin, o tarafa gidiyor.. 
ir--- hadi ya.. gördün mü sen.. beni de götürseydin keşke..ikna ederdim onu.. 
 
tu--- gördüm tabi.. 
senden sonra.. onun da,yanına uğradım.. hayır duasını aldım..  bana çok düşkündür.. onun ben de ki,yeri de bambaşkadır.. ama muazzez sultanı ikna etmek,çok  zordur....
yılların birikimi var..  ısrar etmedim ,durumu bildiğimden.. ben de, sen arzu ettiğin için.. abimleri çağırdım.. biliyorsun.... 
söylediğimde, şaşırdı da.. "iyi yapmışsın oğlum.. abilerinin olması daha münasip.. sen gelinimi getir bana.. ben gelemezdim zaten,dizlerim ağrıyor "dedi.. 
 
setin üstünden gidiyoruz.. yan taraftaki portakal bahçesinin  içinde, tek katlı bir ev görünüyor.. 
 
tu--- iremm.. 
ir--- efendim.. 
tu--- senin halan gibi.. benim halam da .. çok uyanıktır..yönetmeyi sever.. dediği olsun ister.. ne derse tamam de.. 
 itiraz etme.. 
kalbi kırılmasın.. yaşlı kadın.. hoş tut..olur mu.. 
 
ir--- olur. daha önceden tanışsaydık keşke.. 
tu--- ( gülümseyerek ) o seni tanıyor.. zaten.. 
ir--- nerede gördü ki.. 
tu--- görmedi de, iki yıldır anlatıyorum.. görmüş kadar oldu.. seni ezbere tarif edebilecek kadar tanıyor.. 
 
evin  önünde ,durdurdu arabayı.. 
çabucak indi..  kapımı açtı.. inmeme yardım etti yine.. 
aceleyle eve doğru yürüdük..
 
ir--- bende iki yıldır kulaklarım niye çınlıyor diyordum.. meğerse, konuşuluyormuşum.. 
tu--- hahaha... 
 
zile bastı.. 
kapıyı orta yaşlı bir bayan açtı... 
ay--- buyrun tuna bey.. halanız sizi bekliyor.. 
(bana da başıyla selam verdi.. )irem hanım, hoşgeldiniz.. tebrik ederim.. 
 
ir--- teşekkür ederim.. 
tu--- sağol ayşe.. geç irem.. 
 
eski bağ evi düşünün.. çok tadilat görmüş tabi..  geniş koridordan ilerleyip..  salona girerken.. 
 
mırıltıyla konuşan bir kadın " allahım,sen koru ve esirge onları " dedi, duydum.. iyi bir dilekti..kim söylüyor diye,aldırmadım.. 
 
salon kırk yıllık bakımlı ,ağır eşyalarla döşenmiş.. 
avizeler de,ışıl ışıl aydınlatıyor... etrafı.. 
herhaliyle ,hala hükümran olduğu belli olan..   yaşlı bayan,bastonuna yaslansa da..  ayakta duruyor.. 
buram buram ,kalite kokan giysileriyle pek şık.. kırışmış yüzünden, bakışlarından.. tunaya
olan sevgisi hemen anlaşılıyor.. 
 
gülümseyerek
mu--- oğlumm.. hoşgeldin.. 
tu--- hoşbuldum hala.. (elini öpüp.. ) halam..gelinin, iremi getirdim sana.. kalbimin sahibini ,gör istedim.. onayını alırsam, evleneceğim.. 
 
ir--- (ben de,elini öptüm...ama gözlerimi kıstım,tunaya bakıyorum..)  
 
---- oyy oyy iremim.... öyle bakma , tunaya..o gönlümü hoş tutmak istiyor.. 
 tunam ,sana sevdalandığı günden bu yana seni dinliyorum... hiç yanılmamış.. oğlum.. dediği gibi,kalbinin güzelliği yüzünden belli.. 
bir yastıkta kocayın.. birbirinizi üzmeyin.. 
 
ir--- sağolun, halacığım.. 
sehpanın üstündeki..  büyük kutudan..  
kalın iki burma bileziği alıp, koluma taktı..  
öpüp teşekkür ettim.. 
 
mu---  gözümün nuru, oğlumu sana veriyorum.. senden de, kucağıma vereceğin.. ölüp gitmeden görmeyi arzu ettiğim.. torunlar bekliyorum.. 
 
 hiç cevap vermeden, başımı eğdim.. içimden neler geçiyor ama sustum..  ne çocuğu ya, ne çocuğu..  ben okuyacağım.. 
 
tu--- hala biliyorsun, söyledim..sana..  irem okuyacak.. allah uzun ömürler versin.. maşallahın var.. bizim de, acelemiz yok.. görürsün inşaallah.. 
 
mu--- sen niye karışıyorsun.. ben gelinime söylüyorum.. konuşamıyor mu, onun dili yok mu.. 
tu--- var tabi.. var da.. 
 
mu--- irem.. bana bak..kızım.. 
ir--- ( başımı kaldırdım ) tuna hislerimi bildiği için.. söylemesinde bir sakınca görmedim halacığım.. 
 
(bir adım,  atıp.. koluna girdim.. tunaya arkamızı dönecek şekilde..çevirdim kadını.. kısık sesle birşeyler konuştuk.. halanın kahkahası evi çınlattı .. )
 
muazzez hala.. öptü yanaklarımı.. 
mu--- sevdim seni.. oğlumun kıymetini bileceğine inandım.. gözüm arkada kalmayacak.. 
ir--- bende sizi sevdim.. halacığım.. iyi anlaşacağız.. 
 
tu--- araya girmek istemezdim de... 9 dakikamız kaldı.. hala ,biz iznini istesek .. 
 
mu--- olur oğlum.. güle güle gidin.. haneniz şen olsun.. sen ,hiç üzmedin beni.. allah da, sizin yüzünüzü güldürsün.. 
ir--tu-- amin.. 
 
ir--- halaa, buyur gel.. bekleriz herzaman..  
mu--- ( gülerek ) tamam yavrum..  
elini öptük yine.. 
 
mu--- ayşeee.. 
ayşe elinde lokum tabağı ile geldi.. 
mu--- alın,ağzınız tatlı olsun.. baklavayı çiftliğe gönderdim.. 
 
aldık birer tane.. teşekkür ederek.. aceleyle çıktık evden.. 
 
bindik arabaya ve uçuyoruz.. sanki..
ir----(kızgın kızgın.. baktım tunaya... ) tunaaa...
 
tu---(gülerek.. ) canıımmm... söyle bir taneemm.. 
 
ir---( güldüm..)  demek olmaz dese evlenmeyecektin ha.. 
 
tu---  trafik hariç ,kimse engel olamaz buna.. ben seni, "gelinin..kalbimin sahibi "diye tanıştırdım..  itiraz etse ne yazar da.. etmez zaten.. 
çok emeği var, bende.. nikahtan önce seni getirmesem.. , usülen sormasam .. onu ezip geçmek olurdu kii.. bana  hiç uymazdı.... 
 
son dönemeçte 
araba savrulunca.. 
 
ir--- tunaa.. yavaşş.. 
tu---  halama ne söyledin.. 
 
ir--- aa, sırası mı.. hem sa na nee.. ikimizin arasında o... offf.. ya,memur gidecek.. 
 
tu--- gitmezz,3 dakika var daha.. yetişeceğiz az kaldı.. 
ir--- bizimkilere söyleseydin keşke..  merak etmişlerdir şimdi.. 
 
tu--- eren tahmin etti.. söylemiştir....işteeee.. geldiikk..
 
parkın içinde, nikah dairesi.. 
kapının önüne kadar yanaştırdı arabayı.. yürüyenlerin şaşkın bakışlarına  aldırmadan.. 
 
inip, koştu benim tarafıma... 
 
ben inmiştim.. duvağımı örttüm.. aceleyle.. 
elimi tuttu...
 
tu---- koş ,irem... koşşş.. 
 
bir elimle eteğimi kaldırdım... duvağın ucunu da...aldım.. 
 
ir---- ben bunu daha önce de duydum... sanki.. 
 
merdivenleri çıkıp.. .kapı kenarına dizilmiş..  çiçeklerin arasından, hızla içeri girdik..
 
çıt çıkmayan salondan, bir alkış sesi yükseldi... ardından da konuşmalar.. 
 
yerimize geldik ,nefes nefese...
 nikah memuru ters ters bize bakıyor... 
 
oturdum, tuna da yanıma oturdu... 


Hiç yorum yok: