Translate

8 Şubat 2012 Çarşamba

8. bölüm..

ha--- he ya,sana dedim.. dalmışsın.. yeşilobaya ineceğim traktörle.. benimle,gelirmisin diyecektim...

ir--- (gülümsedim.. )gelirim tabi... ama babam kızmasın sana... hem ,niye gelmemi istiyorsun ki..

ha--- güllüye ,entarilik kumaş alacağım.. sen beğen istedim.. babandan izin aldım,merak etme...

ir--- sahi mi... tamam, hemen gidelim öyleyse...

ha--- dur dur, acele etme..  traktörü getireyim ben...


****


offfff,traktör de oturmak işkence gibi..zıplaya zıplaya ,bir hal oldum...
 manifatura mağazasına girerken.. hala başım dönüyordu ..

hamza amca,dükkan sahibiyle konuşurken.. bende kumaşlara baktım..
beğenince.. indirttim,tezgahtara...

minik çiçek desenli , çiften kumaşı gösterdim hamza amcaya.. tamam diyince.. üç buçuk metre kestirdim..

sonra, birkaç yere daha uğradık..
ama ben inmedim.. traktörden..

meydanda ki..herkes de,bana bakıyor sanki... ahmet ağanın kızıymış diye fısıldaşıyorlar...
saat beş olmuş ,demek ki.. belediye otobüsü durdu... durakta..

inen yolculara takıldı, gözüm...

birden.. atladım aşağıya... abim gelmişti.. işte......
sevinçle koşarken,bağırıyordum bir yandan da..

ir--- abiii... abiii...
nu--- sus irem.. ne bağırıyorsun...

ir--- (sarıldım/ sarıldık )... abimm.. niye geciktin.. ben, dün gelirsin diye beklemiştim seni...

nu--- olmadı,gelemedim....nasılsın.. (öptü alnımdan.. )ne işin var burada senin... (üstümü ,şalvarımı göstererek.. )adapte olmuşsun bakıyorum..
ir--- (anlattım... )
ee ,böyle giyinmek lazım... çiftliğe geliyorsun değil mi.. hem duydun mu.. beennn...

nu--- gözün aydın, duydum tabi.. annem de öpüyor seni.. ve malesef geri gitmem gerekiyor.. otobüs kalkar ,birazdan.. seni burada görmek ,çok iyi oldu aslında..
arda ve gülşen de tebrik ettiler... pazartesi geliyormuşsun bol bol hasret gideririz ,olur mu...

ir--- (astım yüzümü..) yaa, hemen mi gidiyorsun..

nu--- (sıkıntıyla ,baktı bana...) irem,ardanın babası kalp krizi geçirdi.. hastanede şimdi.. arda orada ,benim de dükkanı bırakmamam lazım.. anlıyor musun..
seni görmek için ,dükkanı zamanından önce kapadım..
sabah, buradan gitmeye kalksam ..çok gecikirim... tamam mı.. gülsün yüzün.. şimdi...


ir--- (gülümsedim.. )tamam abi, sağol geldiğin için.. ardaya geçmiş olsun, dediğimi söyle.. gülşeni ve annemi öpüyorum.. hamza amcada geliyor bak..erzak aldı..

nu--- gördüm..bana bak.. duyduğuma göre gece ..atlara biniyor muşsun.. istemediğin ot,burnunun ucunda bitermiş..dikkatli ol.

ir--- ayağımı burkmuştum, o bana yardım etti abi.. demek istediğini ,anlamadım.. hem nereden duydun ki..babam gelip, rapor mu veriyor size..

otobüs çalışınca..

nu--- sonra konuşuruz.. sen akıllı kızsın, sana güveniyorum dikkatli ol..

ha--- nuri, hoşgeldin...

nu---merhaba hamza kahya.. gitmem lazım.. otobüs kalkıyor.. esma teyzeye selam söyle...

ha--- as. güle güle.. git..

abim ,koşarak yetişti otobüse ..el salladım uzaklaşana kadar...


ha--- irem kızım.. hadi gidelim..

sessizce oturdum yerime... erzak kutusunu kucağıma aldım... hem sevinmiş, hem hüzünlenmiştim ...
 abim ne demek istedi diye.. çiftliğe gidene kadar da..düşünüp durdum...
 karalardan ,uzak durmamı ima etmişti.. ama niye..  işte onu bilmiyordum..
 ama abimin de,bilmediği birşey vardı.. hatta o sırada ,ben de bilmiyordum...

tuna kara ;benim ilgimi çekmişti bir kere.. yüzü, nasıl oluyorsa baktığım her yerdeydi..

çiftliğe geldiğimizde.. avludaki ışıklar yanıyordu... loş ışıkta bile..yine onu görüyordum,işte..  atının üstünde oturmuş bana bakıyor... yok artık dedim,içimden..
" bu kadar ,göz yanılması da olmaz ki... "

erzak kutusunu kenara çekip,atladım yere... güllünün geldiğini görünce.. gülümseyerek..
ir---- güllüü,

ha--- tuna ağa, insene.. kahvemizi, çayımızı iç...

başımı çevirdim.. birisi, tuna mı dedi...


---- yok ,hamza kahya.. sağol.. ben.. irem hanımdan ,bir konuda yardım isteyecektim...

ir--- (konuşunca şaşırdım..aa,hayal değilmiş..  )buyrun, nasıl yardım edebilirim..

 bir broşür uzattı..
--- bunu ,Türkçeye çevirebilir misiniz diyecektim...
ir--- (alıp.. okuyabilmek için ışığın altına gittim.. bir tarım ilacı hakkında ,ingilizce yazılmış..bilgiler vardı..
ona dönerek )
nasıl kullanılacağını, öğrenmek istiyorsanız...
 biraz beklemeniz gerekecek..

----   yok yok.. ( gülümsedi sonra )  aslındaa, öğrensem iyi olur.. sevinirim..
ir--- atın üstünde ,beklemeyin isterseniz.. ben çevirip, getiririm birazdan..

tuna attan inip.. hamza kahya ile çardağa ilerlerken... koşarak,odama girmiştim bile....

çantamdan minik sözlüğümü ve kalemimi çıkarttım...
not defterime ,yazmaya başladım..

kolejde ki, öğretmenimiz mrs elizabeth sözlüğünüz hep yanınızda olacak derdi.. 
alışkanlıkla hep taşırdım çantamda.. ama  lazım olabileceğini ,hiç düşünmemiştim doğrusu...


onbeş dakika sonra.. yazdıklarımı kontrol ederek.. çıktım odadan...

tuna, tek oturuyordu çardakta ve beni gördü..

hamza kahyayı ,görebilme umuduyla etrafıma bakındım... esma teyze ve güllüden de hiç ses yoktu...

---- yoklar..
ir---neredeler peki..

---- ahıra gittiler..bir tayınız olacakmış...
ir--- (çardağa yaklaştım ama yanına çıkmadım.. aşağıdan ,uzattım kağıtları.. )buyrun, çevirdim.. işinize yarar umarım..

 aldı ,dikkatle okuyor... ama gitmek için .. bir hareketi.. yok hala.. kıpırdamadı bile..

ir--- müsade ederseniz.. benim ,yukarı çıkmam gerekiyor..

---- (katlayıp ,cebine koydu kağıdı..gülerek ) teşekkür ederim.. zahmet verdim.. çevirdim, artık git diyorsun... yani..

ir--- yok daa..

---- boşver,ben anladım.. uygun olmaz diye.. buraya bile gelmedin.. baksana..
onların işi uzun sürer, korkmazmısın tek başına...
ir--- korkmam.. merak etmeyin.. kimse yaklaşamaz buraya. ben çıtkırıldım şehir kızlarına benzemem.. tüfek kullanabilirim...
 hem . köpekleri unutuyorsunuz.. galiba..


---- sen bilirsin ,bekleyebilirdim..
indi çardaktan..
tam karşımda durdu.. içime işliyor bakışları,başımı eğdim.. rahatsız oldum yaa..

ir--- sağolun... gerek yok..
--- peki..
ıslık çalınca.. atı koşarak geldi.. üstüne bindiğindeyse..

---- ben gitmeden,çık yukarıya.. hadi..

ir--- ( başımı kaldırdım ) her kız için ,böyle endişelenir misin sen... çıkarım, çıkmam.. sana ne..

yuları çekip ,atını döndürdü... sinirli sinirli ,  ağzını açtı ama.. sonra diyeceğinden vazgeçti.. sanki....

---- hayır, endişelenmem.. bir daha, sana ne deme bana... uygun olmuyor.. iyi geceler..


çıktığımdan ,emin olmak ister gibi..
yavaş yavaş.. yürütüyor atını..
gezintiye çıkmış sanki..
 deli mi ne.. ne demek istedi şimdi..niye sana ne demeyecekmişim..  o ,ne karışıyor ki bana...

. köpeklerin klübelerine yaklaştım...

ir---- rüzgaarr..oğluumm.. gel buraya...

rüzgar seveyim diye, başını uzattı elimi yalıyor..

açıp, çıkarttım onu...

ir---gel oğlum.. yukarı çıkacağız...

anladı beni...yanyana  merdivenleri çıktık... kapının önünde, yat dedim yattı... okşadım başını, içeri girip.. ışığı yaktım...


perdeleri kapadım.. mutfağa girip, yiyecek hazırladım kendime...
salona getirdim... transistörlü radyoyu da açtım...sesizlik, ürperticiydi  çünkü..
 duvarda asılı tüfeği de ..yanıma koyup ..yemeğimi yedim...



uzandım divana.. üstüme de pikeyi örttüm..

sık sık saate bakıyorum...
yedi, sekiz... dokuz.. off nerede kaldılar...

rüzgarın hırıltılarından ,birisinin yaklaştığını anladım.. biraz sonra da ,hamza amcanın sesini duydum...

ha---- rüzgar.. iremimi bekiyorsun sen... aferin sana..
esma bak şuna..

es--- hadi git rüzgar..güllüü.. rüzgarı koy yerine.. geliyor...

gü--- tamam anaa...

kapıyı... açarlarken oturdum...

ir--- ee ne oldu.. niye beni beklemeden gittiniz..

ha--- (yorgunlukla.. yeleğini, kasketini çıkarırken... )güzel mi güzel.. asil mi asil, bir tayın oldu kızım.... tuna ağa var diye, endişe etmedim... hem gelmediğin iyi oldu...

ir--- (... heyecanlanmıştım..)benim mi.. hamza amca, tay benim mi...
ha--- eveeettt ,seniinn.. babanın okul,hediyesiymiş.. öyle dedi,dün giderken..

ir--- ayyy inanmıyorum... görebilir miyim..

ha--- şimdi ,olmaazz...  burada yat sende ,geç oldu... etraf çok sessiz..odada kalma..

ir--- peki..

hamza amcaya yemek hazırladılar.. yedi adamcağız.. çok erken kalktıkları için.. yatalım dediler.. onlar odalarına gitti..

 güllü de ,çarşaf ve yastıkları getirdi.. karşılıklı divanlara yayarken..

ir--- güllü... sıkıntın mı var... durgunsun...

gü--- (içini çekti... )yooo.. birşeyim yok... iyi geceler.. (yattı karşımdaki divana.. )

ir--- sana da...


tahta divanda dönüp duruyorum.. gıcırdıyor birde.. hiç uykum yok... tayı görmeliyim... taktım aklıma..

Hiç yorum yok: