Translate

8 Şubat 2012 Çarşamba

7.bölüm..


babam gittikten sonra.. elimdeki zarfı odama koydum..
mutfağa gittiğimde de.. müjde verdim güya.. amaa..
esma teyze ve güllü niye bu kadar sevindiğimi.. okumak istediğimi.. anlamıyorlardı...

evlenip ,çocuk doğurmalıymışım.. okuyunca ,başım göğe mi erecekmiş..
fırsatımı tepmemeliymişim, falan..konuşup durdular..

belki ,birgün evlenirim de.. sevdiğim,aşık olduğum birisi ile olmalı..  ısmarlama ,bana göre değil..
tabi bunu söylemedim onlara..

şenlik bitip.. yatağa yattığımda ,içim içime sığmıyordu..

dört sene rahatım diye, kendimi teselli ediyordum..
 hatta, sınıfta kalmayı bile düşündüğümü itiraf ediyorum..

 o kadar çok okumuştum ki ,kağıdı.. rüyamda harflerin saldırısına uğradım diyebilirim..

saat dörtmüş.. kanter içinde uyandım..

boğuluyorum odada ,o kadar sıcak ki..

süzüldüm dışarı.. yüksek çardağa çıktım..
 açtım yer yatağını, asılı cibinliğin uçlarını da,indirdim...

oturdum... esintiyle ,hafif hafif oynayan tülden dışarıya bakarken....  alacakaranlıkta .. kuş seslerini ,ağustos böceklerini..  ve havlayan köpeklerin korosunu dinliyorum..

koşarak, limon ağaçların arasına giren birisi dikkatimi çekti.. kesin kadın dı..
biraz sonra.. odaların bulunduğu taraftan.. bir erkek çıkınca..
" hıh.. sabah
sabah röntgenci de,oldum" dedim kendi kendime.
.hani dallas diye, bir dizi vardı ya..
 meğerse bizim çiftlik de,pek hareketliymiş.. özellikle sabahları..

ağaçların dili olsa ,neler anlatırlardı acaba..

bir o yana, çeviriyordum başımı.. bir bu yana.. koşan koşana.. fısıltılar geliyor ,bana kadar..

yüksekteyim ya.. allahtan beni görmüyorlar..
güneş doğarken.. geri dönüş başladı..

avluda yürüyeni tanıyınca.. elimi ağzıma kapamışım...

güllü bu..

merdivenlerden,yukarı çıkarken.. hamza amca kapıyı açtı.. duyuyorum dediklerini..

ha--- neredeydin sen..

gü--- mutfaktaydım babaa..

ha--- iyi.. niye geldin öyleyse..

gü--- yemenimi değişeceğim.. süt sağacağım da..

ha--- (esneyerek.. )çabuk ol...

gü---tamam..


şok içindeyim.. güllüden ummazdım doğrusu.. az daha yakalanacaktı.. babasına..
ben gerildim,acaba o ne haldedir ..


***

 bu saatte bile ,dayanılmaz bir sıcak var..
hem de, sabah etkinliğinden dolayı..uyku falan kalmadı bende.. kahvaltı hazırlanacağı için ,indim aşağıya... tulumbada ,yüzümü yıkadım..


güllünün, elinde bakraçlarla geldiğini görünce koştum ona doğru..
 aldım süt dolu bakracın ,birisini...


ir--- günaydın..

gü--- sana da.. çok erken ,niye kalktın sen..

ir--- sesler duydum..fısıldaşmalar falan.. dışarı baktığımda, ağaçların arasında birileri vardı..

güllü bozulsa da ,belli etmedi..

gü--- yaa.. kimmiş ki.. gördün mü..

ir--- yok canım.. nereden göreyim,hem tanımam ki.. 

mutfağa girdik.. sütler kazana boşaltıldı..

gü--- irem, benim biraz işim var.. az sonra gelirim olur mu.. idare et ,beni..

ir--- tabi tabi.. ederim..


kahvaltı biterken geldi.. ağlamış.. sanırım vedalaştılar, yavuklusuyla..

içim acıdı.. üzüldüm..

pamuk işçileri, traktörlerin arkasında..giderlerken.. başka üzülenlerin olduğuna da..eminim..

iki saat içinde,çiftlik sessizleşmişti..
odaları temizleyen kadınların sesleri yankılanıyordu.. ortalık ıssızlaştığı için..esma teyze.. kendi evlerine çıkmamı ve orada kalmamı söyledi..
"güllü" diyecek oldum..
es--- işi var.. dedi..

ben yukarıda biraz uyumuşum.. tıkırtı olunca doğruldum.. güllüymüş..


ir--- neredeydin ,merak ettim seni...saat kaç..

gü--- üç herhalde... dereye ,çamaşır yıkamaya gittik... sen ne yaptın..

ir--- hiiçç.. esma teyze,kovaladı beni.. uyudum bende..

gü--- iyi yapmışsın.. öyle yoruldum ki.. iş de azaldı.. biraz uyuyacağım... gözlerim kapanıyor..

ir--- iyi uyu.. bende ,senin örgünü örerim..



***


büyük ,söğüt ağacının gölgesinde.. oturup örgüyü aldım elime...

öyle sessizdi ki.. etraf .. alıştığım kalabalık gidince..bomboş olmuştu çiftlik...


çevre köylerden, gelen.. yardımcı kadınlarda gitmişlerdi ,evlerine..

esma teyze,mutfaktaydı yine.. 

sıkılıp örgüyü bıraktım..

 yalağın altındaki boruya taktığı hortumla..
hamza amca ,sebze bahçesini suluyordu.
yaklaştım yanına...

ir--- yardım edeyim mi.. hamza amca..

ha--- oluur.. doldur ,yalağı o zaman...


tulumbayı basarken.. elime, kalın eldiven taktım.. öğreniyordum..

bir kaç kez ,doldurdum yalağı..

ha--- iremm yeter kızım..

ir--- tamam..

çıkardım eldiveni.. elim acımamıştı.. bu sefer..


mutfağa gidip ,çay demledim..

bardaklara doldururken.. seslendim..

ir--- çay haazzııırrr...


hamza amca ve esma teyze geldiler...


es--- kuzuumm ...bize çay mı ,yaptın... güllü nerede..

ir--- uyuyacaktı..çok yorulmuş..

es--- bir tuhaf bu aralar ,çok yoruldum diyip duruyor..

ha--- hepimiz yorulduk..esma.  varma üstüne.. pamuk toplamak, kolay mı..

es--- (içini çekerek...)değil ..tabi.. haa..  yarın karalar çiftliğine ,yardıma gideceğim.. onlar da
toplayacaklarmış...

ha--- seni niye çağırdılar ki.. adamları mı yok.. kahya söylemedi bana..

es--- .adamları olmaz olur mu... ahçılar gelecekmiş.. ben onlara, yardım edeceğim..sadece..
 hem iremi getirmiş ya.. nasıl oldu diye sormaya geldiğinde,dün tuna çağıdı beni.. yoksa gitmezdim..

beni unutmuş ,konuşuyorlar aralarında..
 duymak istiyorum bende.. halbuki hiç öyle huyum yoktur..
karalar ,niye ilgilendiriyor ki beni... hiç bilmiyorum...

es--- tuğrul gelecekmiş,herhalde...Ankaradaymış da... fatmaya.. odayı hazırla demiş.. dün geldiydi de, konuştuk biraz..
tabi,hasat parası alacak.. uyanıklar.. aç gözlü karısı doyar mı,onun.. ooo,düşmanıma vermesin.. öyle kadını..

ha--- tuna işlerin başında olmasa,mecbur gelip ekeceklerdi ya da kiraya vereceklerdi..
en küçükleri ama.. herşeyi yapıyor ,maşallah.. çok da efendi, saygılı  çocuk... hiç ağa demezsin..

es--- öyle, allah için.. kendini feda ediyor.. abileri için.. o çalışıyor, diğerleri yiyor... eren,tuğruldan farklı mı sanki.. karı kız ,peşinde koşması da.. babasına  çekmiş..

ha---- esmaa.. ölmüş adamın ,arkasından konuşma.. gözünle görmüş gibi.. töbe töbee..

es--- ne bilem.. tuna diğerlerine hiç benzemiyor .. rahmetli ,anası olsa.. böyle mi olurdu.. diye geçti içimden.. muazzez hanım var, iyi ki..
hamzaa ,ne duydum biliyor musun... yaklaş hele.. evlenecekmiş.. tuna..

ha--- hee ,bende kahyadan duydum.. ama  niyeyse,dün gece.. ertelenmiş.. tuna ,çok üzülmüş çok.. içmiş ,sabaha kadar..
 hasattan sonra, yine gidebilir ..  dedi..

çayımı içerken..çaktırmadan..
pür dikkat dinliyorum..
 içimden de, nereye gidecek acaba diye geçiriyorum...sonra da, sanane diyorum kendime...

es--- ay yazık valla.. yüzü gülmedi gitti..

ha--- irem kızım.. ireemmm..ireem..

ir--- (irkildim.. )efendim ,bana mı dediniz..

Hiç yorum yok: