Translate

23 Şubat 2012 Perşembe

520. bölüm..


dışarı çıktığımda, tunaya bakınırken.. 
 biraz ileride.. bir masaya takıldı gözüm..kadınlı erkekli.. bir grup..on kişi var herhalde.. tunada orada..  sandalyeye oturmuş..birisiyle konuşuyor... aa,maruf muşş.
bizim masaya  kaydı gözüm.. abimler oturmuşlar bile.. allahtan uzağız.. 
tunaya yaklaşırken... 
maruf gördü.. nazik ya.. kalktı hemen... 
ma---- buyur irem.. 
tuna da, ayağa kalktı... 
ir---- bu kadar, tesadüf olur.. afiyet olsun.. 
üçümüz masadan bir adım ileride.. kısık sesle konuşuyoruz... 
ma--- sağol..oturun diyeceğim ama.. tuna abimle beraberiz dedi.. 
ir-- evet,başka zaman diyelim.. abim ileriye dönük ,ciddi bir beraberlik  kurmak istediği
aylin  hanımla tanıştırdı bizi.. 
ma---- ( tunaya bakıp ) ............... abin, evli değil miydi.. 
ir--- aman maruff ,bunu senin sorduğuna inanamıyorum... erkek değil misiniz... 
ha iki, ha beş.. ne fark eder ki.. hem o boşanacak.
 marufu dumur olmuş..ifadesiyle görmek içimin yağlarını eritti.. ohhhhhhh.. sesi çıkamadı.. 
tuna elini belime koydu..hafifçe ittirerek.. 
tu--- izninle.. maruf.. yarın görüşürüz.. 
ma--- tabi tabi.. 
yürüyoruz..  
tu--- ah irem.. ah.. birgün kalpten gideceğim.. sayende... 
ir--- ama ama ... niye öyle diyorsun kocacığım.. ben ne yapıyorum kii.. 
tu--- bilmiyorsun dimi.. şu masumluğa bak..ama.. dilin zehir saçıyor.. 
ir--- el hareketini yapmadığıma, şükür etsin. (............ ).. hak etmedi mi.. cuk oturdu valla.. 
tu--- hı,ona oturdu da.. beni düşündüğün yok.. 
ir---- bak,yine su içme.. abim, komplekse girer ha.. 
tu---  ey allahım, sabır veer.. 
***
yerimize oturunca.. 
tu--- abii,su içebilir miyim.. 
tuğ-- ay-- ir-- hah hah hah.. 
tuna yine bir bardak suyu içti.. 
tuğ--- (gülüyor hala... ) ne oluyor ya,size.. bir dans,bir kaybolma..sonrası... tuna ,ha bire su içiyor.. 
ir---- ben masumum abi.. elimi yıkamaya gittim.. balık yakmıştır ,tunanın içini..
tuğ---yaa, eminim.. 
ay--- aslında, ben de yıkasam iyi olacak.. 
çantamdan kolonyalı mendili çıkarıp,aceleyle uzattım... 
ir---- aylin.. al.. gitme.. 
aylin aldı ama.. anlamadı tabi.. neyse ki,üstelemedi.. sildi ellerini.. 
tuna da, sigara ikram etti hepimize.. 
konu arıyorum bende.. sessizlik oldu çünkü...
 pencerelerde yağmur damlalarını görünce.. atladım hemen, sazanım ya.. 
ir---- tunaa.. bak..bak..  yağmur yağıyor... 
abim bana ,baktı baktı... bir gülmeye başladı ki.. eh artık.. 
tuna da gülüyor.. aylin ..şaşırdı..
bana bakıyor... 
ir--- of yaa.. ağzımı bile açmayacağım ,bundan sonra. 
tuğ--- olur mu,irem.. hiç olur mu... stresim falan kalmadı ,sayende.. 
off of.. şimdi aylin de, merak etti doğal olarak.. ne yapacağız bakalım...  
ir---- sen anlatırsın nasılsa.. sayemde ,biriniz kalpten gidecekmiş.. biriniz stresini atmış.. 
oh valla.. ne güzel.. 
tu---  dans edelim mi, hayatım.. 
kalkıp elimi tutunca, bende kalktım mecburen.. 
tuğ--- suyunu koyuyorum.. 
tu--- ir-- tuğ -- ay--- hah hah hah... 
piste gider gibi ,yapıp... restoranın dışına çıkardı beni.. tuna.. 
paltolarımızı da aldık.. 
sahilin de tam kıyısındayız.. yağmur ,minik minik atıştırıyor... 
 az ileride, yazlık kısmın şemsiyelikleri var... oraya doğru yürüdük.. ama ışık yok.. yani çok az..
derin derin içime çektim.. havayı... 
ir---niye çıktık şimdi.. 
tu--- sakinleş diye.. 
tuna omuzuma sarılınca.. başımı kaldırıp.. 
ir---- çok yaklaşma bana.. bak,eve gidemeyiz.. 
tu--- (yanağımı öptü).. gideceğiz nasılsa.. 
ir---- yağmurda gezdiğimizi ,görmezler dimi.. 
abimin dilinden hiç kurtulamam sonra.. ve sana su içmeyi yasakladım... 
tu--- ha...
elimi ağzına kapattım... 
ir--- ne yapıyorsun.. gülmesene.. yerimizi belli edeceksin.. 
elimi indirdi.. 
gülerek... 
tu---- yasak demee... baskı yapınca, biliyorsun durumu...
ir---- tamam tamam... hadi girelim,içeriye.. abim ayline anlatmışmıdır ki.. 
tu--- büyük ihtimalle.. 
ir---- tuh ya.. ağzımla tuzağa düştüm.. 
çenemi tutarak...çevirdi kendisine...
öpmek için,yaklaşıyordu ki..
çektim kendimi.. 
ir---- dur ,rica ederim.. tetikleme beni..yoksa sen zararlı çıkarsın.. 
dinlemeyip, yine de öpünce.. bende karşılık verdim.. 
ama ama ..ben söyledim,zararlı çıkarsın diye..
fazlaca kaptırmışım kendimi.. tunanın benden kaçışını ,görmeliydiniz.. 
ben de.. o da.. kahkahalarla gülünce.. fark edildik tabi.. 
abim pencereyi açmış .. bize bakıyordu.. tuna da ellerini sallayarak....
tu--- abiiii.. buraya gelin.. 
ir--- niye çağırdın yaa... 
tu--- kendilerinin de, yağmurlu bir anısı olsun diye... bundan sonra.. sana gülemez.. 
ir---- çokk akılısın.. 
tu--- teveccühünüz efendim.. onlarla ,beraber biraz duralım.. sonra.. yalnız bırakalım tamam mı..
ir--- hı hı hı.. sanırım aylin de.. hiç gülmeyecek.. 
ir-- tu--- hah hah hah... 
ir--- şişş geliyorlar.. tuna ,bana bak.. ne diyeceğim.. ufuğu bize götürelim.. 
bu gece arkadaşlıkları,boyut değiştirecek.. gibi görülüyor.. baksana... 
aylin de, güvercin moduna girmiş.. 
kısık sesle..
tu--- ben nasıl diyeyim canım.. abime zemin hazırlıyormuş gibi.. yok yok..olmaz.. 
sakın ağzını açma ,sende.. 
kıkırdadım.. 
ir--- yer misin... 
mırıldanarak.. "susss duyacaklar" dedi.. 
yanımıza gelince.. aylin abimin kolunun altından çıktı... 
tuğ--- ne güzelmiş burası.. yağmura dayanamadınız mı.. 
tu--- evet.. 
ay--- yağmur ,harika yağıyor sahiden de... bende ,çok severim yağmurda dolaşmayı.. 
ir---- bende severim.. ama üşüdüm,içim titredi.. biz içeri girsek.. kusura bakmazsınız değil mi.. 
tu---- niye kusur olsun.. irem.. koş koş... 
aylin yağmurda geziniyordu.... tuna da abimin kolundan tutup durdurdu, birşeyler söylüyor.. 
bende saçakların altında,duruyorum.. güya üşümüş gibi paltoma sarıldım.. bekliyorum tunayı... 
neyse.. geldi biraz sonra... muzip muzip gülüyor... 
içeri girdik... paltoları verdik yine... 
yerimize oturunca...
yüzümüzü peçeteyle silerken..
tu--- üşüdün ha... numaracı senii.. 
ir---- söylesene ya.. ne dedin abime.. 
tu--- hiiçç.. kahve içeriz dimi..
ir--- tunaa..

Hiç yorum yok: