Translate

23 Şubat 2012 Perşembe

495.bölüm..

ir---- izin al abi.. gitme.. bu halde nasıl çalışacaksın ki..

tuğ--- hıh.. ben yıllardır,hep böyle çalıştım irem..
huzursuz, sinirli.. ayıkmamış.. mutsuz..
kendimi
işe verdim... düşünmemek .. için..
ama hep gittim evime.. aileyiz,oğlum var diye.. dırdıra.. tafraya
aldırmamaya çalıştım...
tuna beni arayıp sormadın diyor ya... ben kendimde değildim ki...
para yetiştirmeye çalışıyordum.. (..............)

kendime ev açınca... rahatladım biraz.. ufuğu almam gerektiğinde de.. hiç tereddüt etmedim..
o benim oğlumdu..her türlü bakabilirdim.. artık evli kalmanın da, bir anlamı yoktu..
 çünkü.. o vasfı hak edecek,anne yoktu ortada..

beklemem,ufuk içindi.. boşanmam da ufuk için,o olmasaydı zaten.. süründürürdüm
 .. kendim için, bir beklentim yok... kalmadı..
hasat parama ,tahvil aldım.. Adanadayken.. halamda duruyor.. haberin olsun..

onun oturduğu ev ,benim adıma.. benim oturduğum kira.. hak iddia edemesin diye,almadım yani..
arabamı sattım.. ödünç biniyorum..
bankalarda hiç para bırakmadım..
o paralar da,erende duruyor..

ir---  abiii.. bir yere gidiyormuş gibi..bana hesap dökümü mü veriyorsun..

tuna..mutfaktan içeri girdi.. duş alıp,giyinmiş.. saçları ıslak,hala...

tu--- bence saçmalıyor...ama normal buluyorum... günaydın...
tuğ--- günaydın  ... tunaa..siz evinize gelenleri..tabancayla mı ,uyandırıyorsunuz..
ir---- abiii..

benim saçımı karıştırıp,oturdu yanımıza...

tu--- (gülerek..) anlaşıldı..canı tatlı olanlar, bizde kalmıyorlar abi.. iremin ,sağı solu belli olmuyor.
değişik uyandırma yöntemleri var...

ir---- tuna yaa.. hırsız sandım...

tuğ----. emniyeti de açıktı ha.. bütün gece polis gör..sabah tabancayla uyan...
tu---- hah hah hah...

tunaya tabak çatal verdim..hepimize çay doldurdum...

ir---- tuna, abim işe gideceğini söylüyor.. engel ol..
tu--- hiç bir yere gidemez.. tabanca nerede...

sinirlerimiz bozulmuş zaten... kahkahalarla güldük..

tu--- ben iş yerini aradım.. az önce.. ufuk rahatsız,abim gelemeyecek dedim..
tuğ----..................

tu---- işin boyutu değişti.. düşünmemiz ,mutlaka bir çıkar yol bulmamız lazım...
o kadın ,çok tehlikeli..

tuğ--- günlerdir... avukatlarla görüşüyoruz,tuna .. yol bulabildik mi,yok.. artık yasal olmayan çareleri
düşünüyorum...

tu--- boşanmandan ve ufuğu neden aldığını söylemenden başka çare kalmadı ,abi..
ya o ,dava açarsa oğlumu alıkoyuyor diye.
ya yine kaçırmaya kalkıp,bu sefer zarar verirse ne yaparız...
dün gece ki, gibi  bir  durum asla yaşanmamalı..
halimize bak,mahvolduk.
fidye için istediği parayı,bir saat sonra çekebiliriz bankadan.
aradım  hazırlıyorlar.

tuğ--- haklısın,boşanmayı ben de istiyorum  ama  neslişah giderken,başka seçenek kabul etmem dedi. istemediğimi de öğrendi,rezillik çıkaracak .biliyorum, dediğini yapar da..
 ne açıklarım,ne de onu ihya ederim.. elini versen,kolunu kurtaramazsın ondan..
tuna kendimi değil,oğlumu düşünüyorum. aklı erdiğinde,annesi hakkında .......

ben salona gittim,bunları duyunca..
onlar mutfakta konuşuyorlar daha...

dayımın,büro numarasını çevirdim.. sekretere kendimi tanıtıp,dayımı istedim..  hemen bağladı...

ero--- vayy.. iroşumm.. hayırdır inşallah ,sen ararmıydın beni..

ir---- canım, günaydın.. sitem etme ya..
ero---iyi etmedim, İstanbuldaymışsın.. iyisiniz değil mi..

Hiç yorum yok: