Translate

23 Şubat 2012 Perşembe

488.bölüm..

yukarıda...

duştan çıkınca.. kalın geceliğimi giyip... tunanın  yanına yattım ...
sarıldı belime...
tu---- aşkım, iyi sin dimi..
ir---- hımm..
tu---- sen tedirgin yattın,uyuya kaldın diye kabus görmüşsündür...

ir---- herhalde.. sen çok güzel uyuyordun kıpırdamadım...
tu---- canım benim.. yerim çookk rahattı.. sağol..

içimi çekip... "benim de" diye mırıldandım...

****
ertesi gün..

nasıl bir uykuysa.. nasıl yorgunluksa bilmiyorum... yataktan kalkamıyoruz..ikimizde...
konuş, kıpırda geri uyu serseme döndüm...

saat iki de... gözüm açılmasa da...oturdum yatakta...

ir---- tunaa.. uyann..ne oldu bize yaa...
tu---- bilmiyorumm..
ir---- kalk kalk...  birşeyler yiyip dışarı çıkalım... içim sıkıldı...

giyindim.. gömleğimi, pantolonumu.. çorap, isteniyor artık... birde kazak aldım dolaptan...
beni seyreden tunayı öpüp... yüzümü yıkamaya, banyoya girdim...

karnım ağrıyor... midem bulanıyor... sinirliyim.. tabi sonra nedenini anladım...
horman ilacına gerek kalmadı... gözüm aydın...

koltukta yattım akşama kadar... sancıdan kıvrandım..durdum ..
tuna pervane gibi etrafımda döndü yazık... yengenle konuş istersen ,dedi ...
ikinci ağrı kesiciden sonra.. biraz kendime geldim..

ir--- tuna.. saat kaç..
tu--- altıya geliyor,acıktın mı.. hiç birşey yemedin... hazırlayayım mı..

ir---- yok yok.. bülent arabayı getirdi mi..
tu---- bir saat sonra getirecek.. ne oldu.. doktora mı gitmek istiyorsun.. çok mu ,kötüsün ya..

 başımı salladım iki yana...
ir--- sancılanıyorum ama o kadar ameliyattan sonra, normal bu..
neyse.. giyinelim de ,yürüyelim biraz diyecektim..
bülenti beklemen gerekiyor mu diye sordum..
eczaneye uğrarız.. açılırım da hem..

tu---- araba gelince gidelim.. bugün pazar nöbetçi eczane aramamız lazım...
eğer   acilse ,taksi çağırayım...

ir---- yok yok.. eczane,acil değil... yürürüz..
tu--- peki.. bekçi alır anahtarı...

kalın kalın..giyindik..
çıktık dışarı.. bekçiyi tembihledi.. bülent gelince anahtarı alacak...

hava da, çok soğuk değil.. bulutlu ,yağmur yağacak gibi..
kapşonu başıma geçirdi..
tu---- üşüyünce.. söyle...
ir---- tamam..

****

el ele ,epeyce yürüdük.. sahil yolunda...
denizin akşam manzarası da başka güzel... ışıklar  yansıyor..
etraf cıvıl cıvıl.. hareketli..

yalılara baka baka.. ana yola çıktık..

tu---- ne tarafa gidelim..
ir----   şurada, çay içebileceğimiz bir pastane var... yoruldum gel..

tu---- vee.. biraz ilerisinde de.. nöbetçi eczane açık bak...
ir---- aa, sahideen.. tesadüfe bak..

eczaneden alacaklarımı alıp.. pastaneye girdik..
çaylarımızı sigaralarımızı içerken ,yağmur başladı... seyrettik ,uzun süre..

tu---- irem.. moralin bozulmasın diye.. söylemedim de.. rengin sarardı..soldun ..
 yengeni aramak.. bu kadar zor mu ya.. belki bir önerisi olur.. acı çekmene dayanamıyorum..
niye üzüyorsun ki, beni..

elini tuttum ,gülümseyerek..
ir----   peki,yarın da böyle olursam..ararım.. sen üzülme.. tunamm..
hiii, ben zuhali arayacaktımm... unuttum ,tuh tuuhh..

tu---- niye ki..
ir---- söylersem, zuhal Adanaya dönme dedi..

tu---- hah hah hah... söyleme öyleyse..
ir---- çatlarım ayol,senden laf çıkmaz nasılsa..
tu--- hah hah hah..

ir---- teyzem,bir başkasıyla evlendirmekten bahsediyordu..
osman eniştem de..  seninle konuşalım yarın, diyordu zuhale..
ziya gecenin birinde.. zuhalin odasında mahsur kaldı... abimler evde yokmuş.. ne yaptılar acaba

tu--- durum vahimmiş.. kabus görmene şaşırmamalı..
ir---- ayy hiç hatırlatma.. feciydi..
yine.. midem bulandı,bak..

tu--- açlıktan olmasın.. tok evin ,aç kedisi gibisin.. ağzına lokma koymadın ki..

yüzümü buruşturdum...
ir---- kedi demeee...

sonra ,eniştemin dedikleri aklıma gelince güldüm...
tu--- ne oldu... niye güldün..

ir---- bak,şimdi..
ziya yanındayken... benimle de konuşuyordu..
eniştemle teyzemin,demir  kapıyı açtıklarını fark etti zuhal..
yukarı odama çık.. sakın inme diyor.. ziya saklanmam diyince...
. zuhal ısrar etti ,hayatın tehlikede diye..

tu--- hah hah hah...
ir---- uyanık ziya da... odana girersem çıkmam,çabuk gel diyor.. densiz..
tu---- eeee, bak senn..

ir--- neyse bu çıktı.. teyzem eniştem .. geldi.. konuştular falan... eniştem,zuhale  dedi ki..
odana kediyi alma... üstünde yatıyor.. tüyleri dökülüyor...

ir--- tu--- hah hah hah....

ir---- allahım ne komikdi ya.. zuhalin kedileri meşhurdur ya..çok sever...
eniştem ,demir kapıyı da kilitlemiş.. ziya hapis kaldı mı...
tabi abimler de, giremeyecekler eve...
ben gidip ,ziyaya kurtarma operasyonu yapayım dedi..  tam kapatıyorduk..
ziya aşağıya inmiş.. pencereden el sallıyormuş... zuhale..

. zuhal perişan tabi..
hiç zuhali o halde düşünemiyorum... gecenin bir vakti..
zuhal,ziyayı evden göndermeye çalışıyor olacak şey mi..

Hiç yorum yok: