Translate

23 Şubat 2012 Perşembe

482.bölüm..

ir--- ben yemekleri getireyim... tuna.. sen anlatır mısın..
tu---- (gülerek) peki hayatım...
tuğ---  tuna anlatsın da.. sende otur ,irem...

peki dedim, çaresiz...

tu--- irem odama geldi.. tam bir öğrenci psikolojisi içinde..
vurdumduymazlıkla,savunuyor kendisini...
haklı ... ama.. hocaya karşı gelmiş.. atılmış ve çıkmamış.. 
ben eşiyim.. herhangi birisi olsa... savunurum da... o an için,çaresiz..
garip ve zor bir durumdayım..
öğrencim olduktan sonra.. ilişkimizin başladığını ,düşünenlerin olduğunu da duydum..
karışamıyorum..
tek çıkar yol..saliha hanımdan özür dilemesi , hatta yalvarması ki.. irem için, bu mümkün değil..
inatlığını da biliyorum.. o gelmeden ,istifa dilekçemi yazdım..
 beni değil..
kendi geleceğini  düşünmesini söyleyip.. dilekçemi gösterdim.. ya özür dilersin..
ya da dekana bunu verirsin  diyip.. derse girmek için, odadan ayrıldım..

bana bakarak...

tu--- ara verildiğinde... önce odama çıkıp, dilekçemin durduğunu görünce...
öğretmenler odasına gittim..
baktım,irem .. saliha hanımla gayet samimi konuşuyor..
aldırmadan.. çay aldım..
içerken..uzaktan da.. onları izliyorum... tüm öğretmenler geldiler ,evlendiğimizi de biliyorlar tabi..
iremi gören herkes, fısıldaşıyor.. benim yerime irem oturduğundan.. tek ayakta olan benim..
sigaralar,içiliyor.. herkes konuşuyor.. gürültülü yani..
saliha hanım da..iremi asistanı yapmış..
daktiloyla yazması gerekiyormuş..metinleri...
 irem gayet normal bir yerdeymişcesine başını kaldırıp... bana
baktı ve "hayatıımmm, daktilomuz var mı " dedi..

şa--- çi-- er-- tuğ--- g-- ye-- bü---hah hah hah...

tu---- ben şaşırdım.. odada ki..herkes sustu bize bakıyor..irem utandı..kızardı..
 ben onun utanmasına razı olur muyum...
"var hayatım "dedim...
 ..irem odadan çıkınca... kahkahalar arasında bana çok takıldılar...
yıl içinde, herkes bizi görünce... hayatıımm diye laf attı...
(içini çekerek...)  unutulmaz bir anı olarak kaldı..
keşke... yine diyebilecek durumda ,olabilseydik..

başımı eğdim... bunu söylemesi bile,öyle çok dokundu ki..
 ne kadar istiyormuş okumamı ,diye düşünürken..

er--- tuna ne alemsin ... aynı yerde olmayacaksınız ki.. irem kampüse gidecek ya..

tu----..............................

ir---- ben... kayıt yaptırmadım... abi..
okumak ,öğretmen olmak gibi bir hevesim ve idealim artık ,yok..
kaybettiklerimin yanında.. önemi de yok..
belki ,aynı şeyleri yaşamayacaktım ama.. gücüm , cesaretim kalmadı..
o atmosfere ,dayanamayacağım için.. vazgeçtim...
yemekleri getireyim ben....

salonda ,derin bir sessizlik varken... ben mutfağa gittim...

tencereyi tuttum, elim yandı.. fırınının kapağını açarken..
tavuk tepsisini düşürüyordum ,neredeyse..

yelizle gönül geldi... bana birşey demeden.. yemekleri alıp götürdüler...

oturdum sandalyeye... dışarı çıkmam gerektiğini biliyorum da... külçe gibiyim...
elim acıyor.. buz almayı düşünemiyorum...

omuzumda bir el hissedince.. başımı çevirdim...
tuna kolumdan tutup ,kaldırdı beni..
sarıldı... öptü kokladı... gözümden bir damla yaş akmıyor...
dondum sanki.. tunanın beline sarılıp, kaldım öylesine...


tu--- aşkım.. seni üzmek istememiştim.. içimden geldiği için.. keşke dedim.. afedersin..
bülentin boşboğazlığı işte.. , ona söylediğimden dolayı da.. affet... kötü niyetli değildi ama...

ir----  affedecek birşey yok...
bilmediğimiz, yaşamadığımız şeyler değildi anlatılanlar... ben sadece, senin keşkene takıldım...
dediğin gibi.. o kadar içten söyledin ki..
okumamı,bu kadar istediğini anlayamamışım diye üzüldüm...
başka birşey için değil...

tu---- ...................

ir--- offf,sen çık hadi..

tu---- bence,beraber çıkalım.. soğuk duş etkisi var, herkeste... içeri girip,ev sahipliği yapalım...
ısınırsak,onları da ısıtırız.. ne dersin..

ir---- nasıl yani...

öptü yanağımı..
tu---- kızarmanı istemeyiz dimi...

gülümseyerek... başımı salladım...

ir---- sen çık... geliyorum...
tu---- niye utanırmısın...
ir---- yoo.. birşey yapmam, lazım da... ...

peki diyip.. çıktı tuna...
içeriden sesler de gelmeye başladı konuşuyorlar....
açma böreği servis tabağına aldım da , getirmedim..


salona girdiğimde... herkes bana döndü tabi...
ir---- az önce için.. özür dilerim...
beni duygulandıran olay ,başkaydı.. bülent
kendini ,suçlama sakın..

yerime oturdum... havayı değiştirecek konuşmalar eşliğinde ,neşeyle yemeklerimizi yedik..

**********
masa örtüsünü alıp,yeni masa örtüsünü..yaydıktan sonra...
meyveleri götürdük... yeliz,gönül ve çiğdem de yardım ettiler bana..

tuna ve abimler.. servis tabaklarını çatal bıçakları yerleştirmişler....

içkiler bilmem kaçıncı kere ,yeniden doldurulmuş...
çiğdem ve yeliz geri gitmişler...mutfağa..
 ben ufukla ilgilenirken...
 meyve suyu ve börek verdim ona...

mutfağa girdiğimde bulaşıklar bitmek üzereydi..

ir---- aşkolsun ,ne yapıyorsunuz siz..

çi---- irem... lütfen.. geldiğimden bu yana gerginim zaten...
birde senin halini görünce ,bunaldım iyice...
açılmam lazım..
bu da benim deşarj yöntemim... yeliz de.. yardım etti sağolsun.. bitti işte...

Hiç yorum yok: