Translate

22 Şubat 2012 Çarşamba

462.bölüm..


gayet büyük bir yermiş.. 
içeri girdik.. 
 
görmüş bizi,çiğdem..
gülerek geldi,yanımıza.. samimiyetle sarıldık..
 
çi--- iremm,tunaa hoşgeldiniz.. 
tu--- hoşbulduk nasılsın,çiğdem.. 
çi--- gördüğün gibi.. 
ir--- çok iyi,görünüyorsun ..
çi--- sağol ,sen de öyle iremciğim.. 
 
 
yataktan ,halıya.. perdeden ,havluya... tencere takımından,cezveye kadar herşey var.. 
müşterilerine bak sen ,biz bekleriz ..diyoruz... tezgahtarlar bakarlar diyerek.....odasına buyur etti.. 
 
arka tarafta.. küçük bir bölmeyi kendisine ayırmış ,büro olarak ..
ikili iki  koltuk..karşılıklı konmuş..arada ki,sehpasıyla takım... 
büyük deri koltuğu ve    masası da çok şık.. vazoda beyaz güller var... .. 
...dolaplar.
dosyalar.. bilgisayarı herşeyi var... kısaca... 
oturduk biz... yan yana... 
 
o ,yerine oturmadan... 
çi---- siz nereden geliyorsunuz, aç mısınız... yemek söyleyim.. hemen... 
 
tu---- otur çiğdem.. aç değiliz.. bende,buranın  yabancısı değilim..unuttun mu.. 
eve gidiyorduk.. seni de görüp ,teşekkür etmek  istedik... 
 
çi---- iyi yaptınız.. özlemiştim bende.. hem ne teşekkürüymüş... ben ne yaptım ki.. 
parasını anında göndermişsin...çok gerekliymiş gibi.. garipler öyle mutlu  ki,çookkk  dua aldın tuna.. 
 ne içersiniz ,ne ikram edeyim size... 
 
ir---- bizde özledik,çiğdem... onlarda çok dua aldılar,inan bana.. hayatımızı borçluyuz ,ne yapsak az.. senin sayende,bilmemelerinden de mutluyuz..
ben kahve alırım.. zahmet olmazsa.. 
 
çi--- ne zahmeti irem.. tuna sen... 
 
bana bakarak... 
tu--- normal bir kahveyse.. hayır demem... 
 
çi---- kahvenin anormali de mi ,var... güneş çarptı desem.. sen Adanalısın.. alışıksın sıcağa.... 
 
ir---- hiç sorma çiğdem... istanbulun havasına da ,alışık ama bu sefer  çarptı tunayı... 
kahve sade olsun.. belki ayıktırır... 
 
çiğdem dudak bükerek...bürodan çıkar çıkmaz.. 
 
kısık sesle.... 
ir---- tunaa.. 
 
elimi tutacaktı... çektim... 
tu---- cannıımm... 
ir---- hiç canım falan deme...küstüm sana... 
tu---- küsmüşş mü.. goncam... hah hah hah... 
 
ir---- gül bakalım... sen... anlatsaydın bari.. 
anormal kahve ve sonrasını ... 
tu---- aaa, aşkolsun.. sumak kahvesini ,söylermiyim hiç.. 
ondan sonrasını,söylemeyi düşünemem bile.
 
ir---- küstüm işte... küstüm..
tu---- eee... barışırızz.. 
ir---- istemiyorum... ben mağazayı gezeceğim... 
 
tuna dur dediyse de, çıktım.. bende... 
perdelik kumaşlara, bakıyordum ki.. çiğdem geldi yanıma.. 
 
çi---- tunanın nesi var..irem.. 
ir---- (güldüm... ) birşeyi yok çiğdem... bana takılıyordu.. 
bülentin nikahına gelmedin , merak ettik seni..  
 
çi--- çok arzu etmeme rağmen,  bırakamadım mağazayı.. irem.
ir---- haklısın tabi ,tek olunca..
 kızın,annen nasıllar... 
 
çi---- iyilerdi.. memleketteler daha... dönmediler... 
ir---- benim yerime ikisini de,öp.. 
çiğdem,sen farklısın sanki..beni yanlış anlama daa.. gözlerin parlıyor.. 
hayatında bir değişiklik var mış gibi.. yanılıyor muyum..
 
çi----( gülümseyerek) uf irem,nereden anladın.parlıyor mu bilmiyorum, aslında çok korkak ve tedirginim...
hayatıma
hiç kimse giremez ,diyordum.. amaa.... 
(arkama baktı bir an... sonra ,kısık sesle... ) 
olacak şey mi yaa...korkum geldi vee.. büroya gidiyor...inanamıyorum... 
.. perdeye bakma.. şimdi.. 
tuna ,şakiri parçalamadan.. yanlarına gidelim... 
 
güldüm... 
ir---- peki,çiğdem.. şakir önemli mi ,senin için.. 
çi---- hımm... yıllardan sonra,ilk kez bir erkek için önemli diyorum... 
ir----( koluna girdim.. ) hayırlısı olsun... öyleyse... tuna sorguya başlamıştır..  
 
çi---  ben, ne diyeceğim tunaya şimdi.. 
 
yürüttüm... 
ir---- geell.. 
 
büro kapısını açtım...
şakir bey... 40 yaşlarında... uzun boylu.. gayet ,hoş bir bey.. 
tunanın, tam karşısına oturmuş.. 
 
çi--- hoşgeldin şakir... tuna ve eşi iremle tanıştırayım seni.. benim çok yakın dostlarımdır... 
 
ayağa kalktı, bizi görünce... onlar ,tokalaştılar... sonra da ben... 
 
şa---- hoşbulduk çiğdem... irem hanım ,memnun oldum... tuna bey... merhaba... 
çiğdemin dostu olduğunuzu bilmiyordum.... kusura bakmayın,kimsin dediğim için..... 
 
tunaya da ,elini uzattı...
tuna, lütfen tokalaştı sayılır... bakışları çok sert.. hala... 
tu--- ben sanane dediğim için, afedersiniz demiyorum.
 
oo, ortam gerilmiş bile.. 
yanına oturdum... 


Hiç yorum yok: