Translate

21 Şubat 2012 Salı

430.bölüm..


ergün abim, jet gibi kullanıyor arabayı.. teyzemlere ,nasıl geldiğimizi anlayamadık ki.. 
 
hıh  şansa bak.. 
babam da.. annemi almaya gelmiş.. 
 
benim yürüme planlarım, suya düştü tabi.. 
kıyafet poşetimi de ,almış annem... 
 
o arabadan inip... bu arabaya binmiş oldum... zuhalden de tam öğrenemedim.. zaten...
içime oturdu dedikleri.. 
 
zuhal evlerine girip ,kapıyı kapatınca... ergün abim ve babam ayrı yönlere hareket ettiler... 
 
ertanın saçımı çekmesiyle... kendime geldim... 
ir---- bırak ablanın olmayan saçını.. uzasın da.. o zaman çekersin canım... 
 
koltuğundan ,kucağıma alıp..öptüm kokladım.. bir sevimli ,bir toplu ki kerata... 
kollarım ağrıdı... zıplıyor devamlı..
 
ne---- irem.. yerine otursun o.. iyice hareketlendi... 
ir----- yok yok... özlemiştim bende.. geldiğin için ,sağol anne.. teyzemi de ,aramışsın herhalde... 
 
ne---- aradım ya.. bunaltma zuhali ,ben... yardım ederim,dedim de gönderdi.. 
daha kıymetimi bilmeyin siz... sana öyle davransam ,ne yapardın acaba... 
 
ir---- aşkolsun annee.. kıymetini bilmiyor muyuz senin... babaa.. yardım ett... 
 
ah---- benim kızım,şımarık .. çalışmaya da alışık değil ..tamam mı ,nermin hanım... 
babasının evinde, el bebek gül bebek büyüdü..çok şükür ki, kocasının evinde de öyle... 
 
ne---- hee.. olmasa yanmıştık zaten... 
 
 
gülüşmeler arasında... evlerine doğru döndü babam... 
 
ir---- babaa.. beni evime götür.. tunanın haberi yok... 
ah---- vaar.. buraya gelecek.. 
 
neyse... 
 
paketleri almadım... yağmur çiseliyordu.. biz inerken... 
ertanıma sarıldım,ıslanmasın diye... 
içeri girdik... 
 
 
akşam yemek telaşesi işte.. 
babam ertanla salonda..bizde annemle mutfaktayız... ben salata yapıyorum... 
 
annemde yemekleri ısıtırken.. yüzük çorbasını , pişiriyor... ben seviyorum diye... 
 
ne---- iyi misin..
ir---- hıı..
 
ne---- yani.. iyi misiniz demek istedim... 
ir---- hımm.. iyiyiz... 
 
ne---- sessizsin.. neyin var...
 
ir---- yoo.. yoruldum biraz.. ama zuhali düşünüyordum.
.kızı çok dolaştırdım,akşama da misafirleri varmış ya... 
 
ne---  haberim var..,ablam onları ve diğerlerini... bana söylerken... neşe girdi mutfağa... 
duyunca, sarardı kızcağız..
 
ir---- hah hah hah... 
 
ne---- gülme kız.. neşe emanet... kocası seyehatteymiş.. o çalışıyor ,okuldan geldi..
üstelik de .. hamile .
ödümüz koptu.. 
onu sapsarı görünce...
 
ir---- ayyy sahi miii.. hele ondan bir tuhafmıışş....allah tamamına erdirsin.. inşallah.. 
eee.. iyileşti mi..
 
ne---- tansiyonu düşmüş.. biz,misafirleri bıraktık..neşeyle ilgileniyoruz .. tuzlu ayran içirdik. 
biraz dinlenince.. kendine geldi.. 
ablama, tabi kısmet ama zuhal için acele etmeyin.. sevim abla
bir dünür de.. biziz dedi.. 
 
ir---- vaayyyy... 
 
ne--- ablam şaşırdı tabi.. biziz diyince.. o da,zuhali çok beğendiklerini..  ziyayı münasip gördüklerini söyledi... 
yoklarmış da... ziya ,dün ailesini acele çağırmış ...nerede kaldınız,herkes sizin keyfinizi mi bekleyecek demiş..  
yani... onları bekliyoruz, gelmek için dedi... 
 
ablamda buyrun ama annesini babasını gördük.. tanıdık sadece... 
ziya kim.. huyunu hiç bilmiyoruz ki ,hem zuhal ne der..abilerinin fikri nedir.. sormak lazım diyince.... neşe kaçırır mı fırsatı... 
"haklısın sevim abla.. cesaret edemiyordum ama madem sen böyle dedin.. 
lütfü gelince, iremlerle yemeğe gidecektik..
biz düşünüyoruz da.. onların içi ısınacak mı bakalım birbirlerine... 
zuhalin de tanıması açısından.. 
bizim yanımızda.. iki kelime ederler hiç olmazsa.. 
gezip tozacak, imkanları da yok... 
zuhalin de, yemeğe gelmesine izin verirmisin "dedi.. 
 
ir---- inanmıyoruumm...ama... teyzem yok demiştir..kesin.. 
 
ne---- bilemedin.. peki dedi... 
 
elimde bıçak olduğunu unuttum, sevincimden... yihhuuuu diyerek zıplıyorum... tavşan gibi..
annem gülüyor halime... 
 
babam kucağında ertanla gelmiş ,mutfağa.... 
ah---- nermiinn.. ne dedin bunaa.. bıçağı al, bıçağı... sakar ,başına iş açacak... şimdi.. 
 
bıraktım bıçağı tezgaha... elimi yıkayıp... salatayı masaya koydum... 
 
ir---- sakarmış..hııh... sizde..iyice.. abarttınız yani.. tuna nerede kaldı ki.. baba nerede gördün ,sen... 
 
oturdu sandalyeye.. ertana domates yediriyor.. suyu akıyor.. tabi.. tombiş dudağından...
sildim peçeteyle... 
 
ah---- öğlenden sonra.. buraya geldiğinde konuştuk.. sen alır mısın iremi.. biraz gecikirim...
 dedi.. 
osmaniyeye gidecekmiş.. okullar açılacak ya... yurdun,bakımı.. yapılmış.. kirasını falan verecekmiş..
benzinliğe de.. uğrayacaktı... 
 
gök gürleyince..
ir---- off, bir an önce gelseydi.. .. 
 
bir yandan da... masayı hazırlıyorum... 
ne--- iremm.. gülşen evlendi.. biliyor musun...
ir--- neeeee.. kimle.. ne zaman.. 
 
ne---- bir ay oldu.. görür görmez aşık olmuşlar birbirlerine...sana çok selamı vardı... almanyaya
gelin gitti.. 
 
ir---- hadi yaa.. mutlu olurlar inşallah... annee.. abimden haber alıyor musunuz... nasılmış.. 
 
ne--- arıyor aklına düşersek.. yıldızla özcanın da ,selamları vardı... 
taa haziran ayında... seni duymuş abin.. 
izin almış hemen.. pat diye geldi ,bir sabah.. hiç tanıyamazsın nuriyi.. kara kuru birşey olmuş.. 
çökmüş çocuk... 
konuştuk işte.. ertanı sevdi.. hastaneye gittik.. tunaya geçmiş olsun dedi.. seni gördü uzaktan.. 
o cama yaslanıp.. ne ağladı,irem... 
bir bilsen... ne ağladı... hepimizi de,perişan etti.. 
 
gözlerim doldu.. annemin sesi titriyor... o sırada kapı zili çaldı... 
 
ah---- tunadır.. sen bak ,irem... 
ir---- (gözlerimi silerken... ) baba.. sen aç.. beni böyle görmesin... 
 
babam ertanla beraber, kapıyı açmaya gitti.. 
 
ah---- hoşgeldiinn.. geç geç ,ıslanmışsın... 
tu---- abii,irem .......
ah---- mutfaktalar,gel... 
tu--- kapıyı o açmayınca.. eve mi gitti ,dedim.. 
 
mutfaktan başımı uzattım.. babamın arkası dönük.. beni görmüyor.. 
dudaklarımı büzerek ,öpücük attım tunaya... 
 
ir---- gönderilmedim efendim.. hatta yürüyemedim bile.. babam, havada kaptı beni.. 
 
gülümsedi.. ertanı alırken.. 
tu---- ablan ne diyor, ertan.. bir büyüseydin..  içim,rahat olurdu...
 
ir---- aa zehirleme çocuğu... hoşgeldin.. 
 
tu---- hoşbulduk...( anneme bakıp... )merhaba, kolay gelsin.. 
ne--- sağol.. tuna.. hemen sofraya oturalım.. çorbaları koydum.. 
 
tu---- peki.. elimi yıkayayım da... 
ah---- (ertanı aldı )  irem tuna ıslanmış.. değişsin üstünü.. tişört,hırka  ver.. 
 
tuna yok dese de.. elini yıkarken.. babamın uzun kollu tişörtünü arkamda saklayarak,
getirdim banyoya... 
 
kapıyı az örtüp.. 
ir---- soyun.. 
 
tu----( gülerek...) ne diyorsun irem..şaşırdın mı, çıkalım hadi..  
 
"ya soyunsana.." diyerek.. tişörtü uzattım... 
 
 çıkardı omuzları hafifçe ıslanmış.. kısa kollu.. gömleğini.. 
tişörtü giyip.. 
 
tu---- sen yok musuun.. 
ir---- hııhh.. yanlış anlayan sensin.. 
tu---- hiç sanmıyorum.. canım.. 
 

Hiç yorum yok: