Translate

21 Şubat 2012 Salı

419.bölüm..


mayosunu tutarak.. yata çıkıp, havlumu getirdi.. ben de sarılıp,çıktım..
kamaraya girdiğimizde,tuna hala söyleniyordu.. 
 
neymiş efendim,ben çok muzur muşum...şortundan ne istemişim... kendisine yedek mayo da,almamış..
belindeki ipi olmazsa, düşermiş bu..
çekip çıkardığım için.. mutlu muymuşum... 
oooo.. daha ne laflar... 
 
ben gülerek, üstümü değiştim.. banyoda.. nasıl da,yanmışım.. 
pırıltılı kırmızı mayoyu giydim,bunun da.. yanları yok.. lastikli bantlar kullanılmış..
 
hani etiketleri ,mayoya minik çengelli iğnelerle tutturuyorlar ya...çıkarıp, aldım onu elime... 
içeri girdiğimde...
tuna,
havluyu beline dolayıp.. koltuğa  oturmuş.. .. ıslak şorta ,ipi geçirmeye çalışıyordu... aldım elinden... 
 
hiçbirşey demeden... şezlongların oraya gittim.. şemsiyenin üstüne ,serdim mayoyu...
ipi ,çengelli iğneye geçirdim önce.. ben,bir sigara içene kadar.. şort , kurumuştu.. ipi de..
zahmetsizce taktım....
 
getirip, tunanın kucağına koydum... 
 
ir---- buyur, giy...acıktım, mutfağa gidiyorum..... 
tu---- ..............
 
********
 
bir kaç basamakla, aşağıya iniliyor.. 
ev mutfağından ,daha kullanışlı yerleştirilmiş herşey.. 
 
buzdolabını açtım.. dondurulmuş patates ve köfteleri  görünce... fritözü çalıştırdım..
zeytinyağlı yemekleri ..
 yağı tuzu eksik, salatayı da çıkardım....
 
 masayı , hazırlayana kadar.. patatesler de, kızardı... köfteleri attım..
buz gibi iki de, bira koydum.. salatayı tatlandırdım... köfteleri alıyordum ki..
 
tuna geldi... şortunu giymiş.. beyefendi.. arkamdan sarılıp... boynumu öptü yine.. 
 
tabi ben, baştan ayağa ürperdim.. köfteleri düşürmedim allahtan.. 
 
tu---- afedersin.. ben... 
ir---- iyi..affettim.. otur hadi.. 
 
 karşılıklı.. yemeklerimizi yiyip, biramızı içiyoruz.. 
ir---- bizi sen götüreceksen.. birayı içme, tuna.. 
tu---- niye, bota binmezmisin.. sen benim ,birayla sarhoş olduğumu  gördün mü...
 
ir---- bir bira seni etkilemez,seninle de her yere gelirim ...sorun o değil..  
 ikinci kez aşık olduğum  adamı, benim düşüncesizliğimden dolayı.. 
 bir kere daha.. çaresiz görmeye ,asla dayanamam..keşke demek istemiyorum.. anlıyormusun... 
deniz bu.. belli mi olur.. ha gökten yağmış.. ha yerden kaynamış..  su sonuçta...şaka olmayacağını da biliyorsun.. 
bir aksilik olur diye..............  korkuyorum.. 
 
birayı tam ağzına götürüyordu.. korkuyorum lafını duyunca.. masaya bıraktı... 
 
tu---- peki, içmem.. 
ir--- sağol.. saat iki olmuş.. ne kadar zamanımız var.. 
 
tu---- bir buçuk saat sonra.. ayrılırız buradan.. Adanada dinlenecek zamanımız da,olur..
ir---- tamam.. sen, uykusuzsun.. ben ortalığı toplarım..git yat ,lütfen... 
 
tu---- sende yatacaksan.. olur.. 
ir----  gelirim birazdan.. 
 
ayağa kalktım.. masadakileri kaldırıyorum... 
 
tu---- eline sağlık... hayatım,  ben daha çok acıkmışım....
irem,bir kaç gündür...dikkatimi çekti..
neden, çok çok az yiyorsun..miden falan mı rahatsız...
 
ir---- yoo...canım istemiyor..saldırganlıktan, kuş kadar yemeye ..terfi ettim.. 
ilk kez bu kadar,zayıf ve muntazam bir vücudum var.. formumu bozmak istemiyor da, olabilirim..
şikayet etmiyorsun değil mi.. 
 
tu---- etmiyorum ..hasta olma yeter..
 
tunayı gönderdikten.. yarım saat sonra.. 
.iki filcan kahveyi tepsiye koyup..
 ... tunanın yanına gittim.. 
güverteye  getirmiş,şezlongları .. gölge diye.. yan yana da, koymuş. yatıyor... 
masaya bıraktım ,tepsiyi... 
baktım, uyuyor.. ses çıkarmadan..
 
koltukta, sigaramı yakıp... kahvemi de, elime aldım.. 
 
tu---- bana yok mu..
ir----- ( başımı çevirdim)ne kadar ..numaracısın ya sen... uyuyorsun sandım... 
tu---- sen gelince, uyandım..
 
oturdu yanımdaki koltuğa.. 
kahvesini içerken,ikimizde sessizdik... 
 
ir---- İstanbula ne zaman,ne ile  gideceğiz.. tuna.. 
 
içini çekerek ,filcanı bıraktı masaya... 
 
tu---- sana bağlı..  kayıt yaptırırsan.. yarın akşam,uçağıyla.. 
karar veremezsen.. cumartesi arabayla.. gideriz..

Hiç yorum yok: