Translate

9 Şubat 2012 Perşembe

37.bölüm..

ne--- bir izin verse de,içeri girsek.. bahçeyi geçene kadar ıslandık..kızım.
sarılma da.. üstün ıslanmasın.. niye ayaktasın sen.. 
ir--- ( çekildim kenara ) uzun hikaye.. buyrun.. 
arabada eşyanız var sa.. getireyim.. 
ne--- yok yok.. ( ayakkabılarını çıkarırlarken,mutfağa da bir gözattı.. ) 
ev , pırıl pırıl  olmuş.. 
eline sağlık.. mutfağı sen temizlemişsin..  belli..  bizde yayla evini düzene koyduk.. 
koridordayız.. 
ah--- abin nerede.. bir yaramazlık yok ya..
ir--- yoo, uyuyor.. siz bu saatte gelince.. ben hastalandın sandım.. iyimisiniz.. 
ah--- iyiyiz.. kızım.. ergün gelmiş,aradı yaylayı..  neyse sabah konuşuruz.. çok yorgunum.. hadi yatalım.. 
( dudaklarımı kemiriyorum, aklım hayır dese de.. gönlüm evet diyor.. tunayı ,ölesiye merak ediyorum çünkü.. babama ,nasıl baktıysam artık ) 
ah--- prensesim.. ne var ,çok önemli.. birşey isteyecekmiş gibisin.. söyle bakalım.. 
ir---  şeyy.. bana hiç soru sormadan,arabanın anahtarını verir misin.. lütfen.. 
babam kaşlarını çatıp.. incelercesine baktı baktıı.. 
ah--- ne dediğini ,biliyor musun sen.. 
ir--- (başımı salladım.. ) biliyorum, bana güven baba..
ah--- acemisin,ben götüreyim.. 
ir--- hayır hayır.. 
ne--- biz sana güveniyoruz da.. bu saatte nereye gideceğini de ,bilmek istiyoruz.. doğal olarak.. 
ir--- inanın ki, ne kendime ..ne de başkasına zarar gelecek.. bir saat ,izin istiyorum sadece.. 
evde olduğuma göre ,başka bir niyet de.. taşımıyorum..
gerçekten önemli olmasa .... gidebilmek için.. bu saatte ,arabayı ister miyim.. hem de,senden.. 
ah--- ( anahtarı uzattı ) peki.. beni pişman etme,sakın.. bir saatin var.. dikkatli ol.. 
ir--- ( ay verdi, inanamıyorum.. ) tamam,sağol.. 
annemle babam,birbirlerine bakarken.. vazgeçme ihtimalini göz önüne alarak.. çabucak ayakkabımı giydim, askıdan yağmurluğumu .. çantamı ,ev anahtarını.. aldım elime.. 
öpücük attım ikisine de.. koşarcasına çıktım evden.. 
******************
ehliyetim birkaç aylık.. trafiğe hiç çıkmadım daha.. babamın da, arabası çok kıymetlidir.. arabayı karanlıkta ve yağmurlu havada da ,hiç kullanmamışım.. deli cesareti işte..
 iyi ki ,adrese bakmışım.. 
tüm olumsuzluklara rağmen.. sağ salim geldim.. silecekler nasıl çalışıyor,artık hiç unutmam.. sinyal verirken ,yanlışlıkla çalıştı da.. ödüm koptu.. yağmur yağdığı halde, öyle gelmişim.. fark etmedim bile.. 
geniş kaldırıma.. diğer arabaların yanına ,park edip.. adının olduğu..zile bastım... 
epeyce sonra açılan kapıdan, içeri girip merdivenleri çıktım... ev kapısı aralıktı.... 
kalbim güm güm atıyor.. ne işim var benim burada ,bülent beye ne diyeceğimi düşünüyorum hala... 
itip.. seslendim... 
ir--- bülent beyy.. kimse yok muu..
içeri girmeden.. tamamen açıp.. tekrar seslendim... 
etrafıma bakınırken... tuna .. beline doladığı havluyla.. mitolojik resimlerden fırlamış gibi.. görünen.. çıplak bir vücutla   ,koridora çıktı.. 
benim halimi ,tahmin edin artık.. 
saçlar ıslak ve dağınık.. 
elindeki havluyu ,omuzuna attı.. 
o da ,şaşkın benim gibi... 
olduğu yerde durdu... inanamaz gözlerle bakıyor bana.. koridorun ışığını yaktı...önce.. 
tunayı koridorda,o halde görünce.. irem git buradan dedim ,kendi kendime... ben,kıpırdayamadan.. 
bir iki adım attı, bana doğru.. hala ayıkamamış sanırım.. 
kaşlarını çatarak... benim olduğuma emin olmaya çalışıyor..
yürüyüp, tam önümde durdu... 
tu--- iremm,sen misin... ne işin var ,burada.. birşey mi oldu.. 
bakışlarımı omuzlarının, üstünde tutmaya çalışıyorum da, çok zor..... atletik vücuduna kayıyor gözüm.. 
kapının iç kısmında o.. dışında ben duruyorum.. on santim var aramızda..
 ,geri adım attım... 
ir--- yoo, ne olmuş olabilir ki.. ben geceleri gezerim böyle.. gelmem aptalcaydı... bülent ve nuri boşuna endişelenmişler.. 
iyisin gördüğüm kadarıyla... hoşçakal.. 
gözüme bakarak.. kolumdan tutup..içeri çekti beni..  diğer eliyle de,kapıyı kapadı... ben ne yapıyorsun diye ağzımı açıyordum ki...
tu--- halime aldanma.. bülent ,epeyce uğraştı..  duşa soktu..  küvete yatırdı..ooo,birsürü şey yaptı..   söylene söylene ,bir şeyler yedirdi.. içirdi.. ( gülümseyerek ) bir de,iğne yaptı herhalde ama emin değilim.. 
acil hasta gelmiş.. hastaneden çağırılınca da, 
iki dakika önce,mecburen gitti.. zil çalınca.. o geldi sandım.. 
yoksa böyle çıkmazdım, karşına..  geçsene içeri... 
hafif sakallı ,yorgun ..solgun yüzüne baktım... 
ir--- yok,gideyim.. nuri "hiç iyi değildi.." demişti de ,senin için...
omuzunda ki..  havluyu ,ensesine koyup..uçlarından iki eliyle tuttu..
gülümsüyor..
tu--- vee.. sen ,benim nasıl olduğumu merak edip..  bu saatte evime geldin... öyle mi..
hani yasaktım sana.. 
ir--- (kapıya dönüp.. ) gelmemeliydim..hataydı.. kolu tutup.. açtım..
tu--- ireem.. gitme.. ben iyi değilim..
ir---( dudaklarımı ısırıyorum, gülmemek için.. ona dönmeden ) iyisin yada öyle görünüyorsun,gitmeyim diye.. söylüyorsun..
tu--- seni durdurabilirim.. ama sonra beni kim durduracak..
ben sana dokunmadan, kapa kapıyı... 
hala ayıkmış değilim..
madem geldin.. kahve içip ,konuşalım olur mu... 
ir--- (dönüp baktım.. yüzüne..) ama bir kahve... tamam mı..
tu--- (gülümsedi) tamam... üstüme birşey giysem iyi olacak... sanırım.. 
geç sen.. geliyorum... 
kapıyı kapayıp,ayakkabılarımı çıkardım... yağmurluğumu astım... 
yere döşenmiş..yumuşacık halıya basarak.. 
geniş salona girdim.. 
bir abajur yanıyordu.. tehlikeli bir loşluk hiç uygun değildi..durumumuza...
 ışığı yaktım... avizenin yansıtmasıyla her yer aydınlandı... ikili koltuğa iliştim... 
üstümde eşofmanlarla.. ne işim vardı benim,bu saatte .. bir adamın evinde.. yaptığım tamamen aptallıktı... 
kimi inandırabilirim ki.. sadece iyiliğini görmek istediğime... alevlenen yüzüme,soğuk ellerimi bastırdım... 
 açık açık.. elimdesin,beni durduramazsın diyor.... ...sarhoşluğu da, ayrı konu.. 
hiç gizlemedi,niyetini bildiğim halde..
ben ne yaptım.. ..ay ben ,ne deli bir kızım... zuhalin "sazan" dediği aklıma geliyor.. gerçekten sazanım herhalde.. kaç irem kaaççç...
 kapıda onu görünce.. geç kaldığımı anladım.. 
bozmayım bari.. kendime güvenli sansın.. 
hiç yani.. ne yapabilirmiş ki.. o kadar judo dersini ,boşuna mı aldım.. yere yapıştırırım alimallah.. 
iremmm... ağır ol, yine havaya girdin.. ya o seni yapıştırıverirse.. boya baksana.. ya kaslara ne demeli.. offffffffff of.. 
kot ve yarım kollu tişört giymiş... saçları hala dağınık.. ama muhteşem görünüyor.. 
ayağınla tuzağa düştün diyip.. içimden devamlı dua okuyorum... 
elini uzattı.. 
tu--- böyle gelmeni istemezdim, hoşgeldin.. 
ayağa kalkmadan, tuttum elini...
ir--- bende geleceğimi ,hiç düşünmemiştim zaten... hoşbuldum..
geniş salonda, başka koltuk yokmuş gibi... aramızda mesafe bırakarak.. yanıma oturdu ..rahatça... arkasına da yaslandı... 
ben elini uzatsa, kaçacak gibi.. gerilmişim... böh dese.. koşacağım kapıya... 
halimden anlaşılıyor ,demek ki... 
tu--- irem , biraz daha iyiyim.. açıldım.. merak etme..
sana birşey yapacak ,değilim...  saçmaladım.. afedersin.. 
ir--- (hiç de, inandırıcı olmayan bir sesle... ) biliyorum canım.. aldırmadım zaten.. ben rahatım .. 
tu---hıh..  peki,öyle olsun... niye geldin irem.. seni buraya getiren ,asıl sebep ne.. 
ir--- (ona bakmadan...) dedim ya.. abim söyleyince.. içmenin nedeninin, ben olduğumu düşündüm.. 
tu--- nasıll.. .ne dedin abine..  benim halimi gördükten sonra , izin vermesi.. olacak şey değil de.. şaşırdım.. 
ir--- nuriden izin istemedim ,haberi bile yok.. babamdan ,arabanın anahtarını.. istedim ve geldim.. 
tu--- hıı.. buraya geldiğini ,bilmiyorlar yani.. 
ir--- başımı salladım "evet "der gibi.. 
tu--- korkak değilmişsin, inandım.. hatta fazla cesursun bile, denebilir.. evet,içme nedenim sensin..  düz mantık yürütürsek.. buna göre.. 
enkazımı görüp.. zaferini ,kutlamak istemiş olabilirsin..  yadaaa.. dalga geçmeye ,geldin... söyle hangisi..
 nuri bile ,acıdı  bana.. hele arda,
dehşetle bakıyordu.. o halimde bile ,anladım 
düşün artık..  
ir--- (sinirlenip,ona döndüm..  ) bence sen..  bir daha içkiliyken, mantık yürütme..  
dediklerim haksızmıydı..tuna..  içmeseydin.. o da, senin zayıflığın.. ben ne yapabilirim ki.. daha iyi anladım .. gelmem çılgınlıktı.. 
ayağa kalktım... 

Hiç yorum yok: