Translate

19 Şubat 2012 Pazar

355.bölüm..


al---- iştee.. geliyor ,beyefendii.. 
 
sardık etrafını bir anda.. hoşgeldin diyoruz..
zayıflamış biraz..ama yüzü gülüyor.
şaşırdı hepimizi görünce.. 
 
ali valizlerini aldı,arabaya yerleştirmeye uğraşıyor... hareketlendik bir anda... 
 
erg---- hacı karşılar gibi,beni mi bekliyorsunuz.. siz..  uykusuz kalmışsınız.. bu saate kadar... 
 
er--- ergün, hoşgeldin.. muhabbet ettik gördüğün gibi..
girişte aranıp bekledin mi , onu söyle.. sen.. 
 
erg---- anlamadım ki.. ne olduğunu.. adım anons edildi..
kontrol noktasında.. 
aranmadan ,hoopp..  gönderdiler beni.. daha herkes içeride... küfrediyorlardır bana..
 
zi--- er-- t-- tu-- al -- zu-- ir--- hah hah hah... 
 
zi--- ( elini omuzuna koydu ) ben dedim.. ergünü aramayın..tehlikeli değil, diye.. 
erg--- sen mi.. sağolasın.. çok makbule geçti... 
 
zuhal biraz geride duruyordu... 
 
erg--- bacıımm.. küsmüyüz.. 
zu--- yoo.. 
 
erg--- (açtı kollarını...)  e gelsene.. çokk ,özledim ben sizi... 
 
zuhalle ..öyle candan .. sarılmaları vardı..ki...  herkesin gözleri doldu...
 aliye de, sarıldı bir koluyla... yumak oldular.. tam anlamıyla... 
 
tu---- saat üç oldu.. hep beraber bize gidelim.. ergün yemek yesin.. bizde kahve içelim.. 
zi---- ben gelmeyim.. tuna bey.. 
 
tu--- olmaz.. geliyorsun.. sarhoş ettin,bizde ayıktıralım..
 
erg---- tunaa bizde gelmeyelim.. 
yeterince rahatsız etmişim sizi.. .
 
tu---- ergüüünn... 
 
erg--- tamam tamam.. bişi demedim.. 
 
 
***********
 
onlar salonda oturuyorlar.. .. 
saatlerdir ayakkabıların tepesinde.. makyajlıyız birde.. 
 
saçımdaki tokalar canımı yakmış zaten... 
müsade isteyip... yukarı çıktım.. zuhalde aşağıdaki banyoya gitti.. 
 
 
rahat bir pantolon, bluz geçirdim üstüme.. tokaları çıkarıp.. açtım saçımı.. 
makyajımı da temizleyip.. indim ama.. 
 
zuhal daha hızlı... 
yüzünü yıkayıp.. saçını toplamış o.. geldiğimde ,kahve yapıyordu mutfakta...
 
ir--- filcanlar burada zuhal.. ben yemek ısıtayım.. 
zu--- sor irem.. yemek istemiyecektir o.. 
 
sordum sahiden istemedi.. kek,kurabiye  olur dedi.. meyve suyuyla beraber götürdüm.. 
ergün abiyi ablukaya almışlar, konuşturuyorlar... 
 
zuhal elinde tepsi, kahvelerle geliyor... eren abiye verdi önce... 
 
er--- aman aman.. köpüklü köpüklü de olmuş.. evinde de ,içeriz inşallah.. 
zu--- tabi,tuna getirir sizi.. buyrun..
 
tuğ---- hah hah hah... harikasın.. eline sağlık zuhal..
zu---- afiyet olsun... 
 
sırayla veriyor işte.. 
ziyaya uzattı tepsiyi.. 
 
ziya kıza bakacağım diye mi, yoksa heyecandan mı.. eli titriyor, anacığım.. 
 
sehpa koydum ,önüne.. 
zuhal de, filcanı alıp.. sehpaya bıraktı.. 
 
zu--- içki etkiliyor insanı.. afiyet olsun..
zi---- beni etkileyen............. 
sağolun.. 
 
erg---- ziyaa.. aşık mı oldun.... ne bu hal.. elin ayağına dolaşıyor... 
 
hepimiz güldük... 
 
zi---- olabilir ergün.. darısı sana olsun.. 
erg--- beddua gibi oldu.. seenn.. hızlı çapkın, ziya.. başına ,saksı mı düştü nedir.. 
bir aydır yokum.. 
bu ne değişiklik .......
 
zi----( gülümsedi.. ) bu geceye kadar..iyiydim aslında.
 
erg--- alii .. valizden sigara getirsene.. yada dur ben alayım.. likörlü çikolata da getirdim.. 
ziya efkarlı ,iyi gelir.. 
 
biz gülüyoruz da ... ziya durgun..
 
*******
 
sigaralar yakıldı, herkese çikolata ikram etti ergün abi...sahiden nefismiş.. 
 zuhalin  , yanına oturup..
kısık sesle konuşurken..kendi eliyle yedirdi..çikolatayı.. 
sınavı soruyor.. belli, 
 
elbiseyi de, lafın arasına sıkıştırdığına eminim.. hani şifondan kolları görünüyor ya... 
ben,hemen.. hayal ablanın nişanından geliyoruz ..abi,dedim.. 
 
sabah ezanı okunuyordu.. kahveler bittiğinde  ama hiç birimizin uykusu yok.. 
 
tu--- az sonra kahvaltı hazırlanır.. gitmeyin.. beraber yapalım kahvaltıyı.. 
üstümüzü değişelim, izin verirseniz.. isteyene kıyafet verebilirim.. 
 
yok dedi abimler ve ziya.. 
zu--- ben isterim.. irem.. 
ir---- gel bak.. öyleyse.. 
 
ali ergün ve ziyayı aşağıda bıraktık.. tuğrul ve eren de değişeceklerdi.. tuna da oturma odasına geçti.. 
 
**********
zuhal ,dar kesim ..kot pantolonumu ve beyaz karpuz kollu gömleğimi   giydi.. 
tunik gibi diye tercih etmiş.. 
çok da yakıştı.. kız gözüne bir kalem çek diyorum.. hayır diyor.. 
 
ben ona ,o bana..inatsın diyerek.. iniyoruz..  aşağıya... 
 
ziya da, yüzünü yıkamış.. 
tabi gözünü merdivenden ayıramıyor... 
zi---- günaydınn..
ir---- size de.. 
zuhal cevap vermedi.. herkes oturuyor tabi karşısında... 
 
tu---- hadi dışarı buyrun...  
 
 
yarım saat sonra... bahçedeki masalarda.. kahvaltı yapıyoruz.. işçilerle beraber... 
selamlaşıyoruz... gelenlerle... 
 
ziya ne yaptı, nasıl denk getirdi bilmiyorum.. zuhalin tam karşısına oturdu.. 
kahvaltı ediyor güya.. ama gözünü zuhalden ayırmıyor.. 
 
densiizz, bu kadar da belli edilmez ki canım.. kızın abileri var..
o başını bile kaldıramıyor  ki.. garibim... 
ziya,ergünden .. fırça yemese bari... 
 
 
cansu da.. geldi.. bir ara.. 
ca---  afiyet olsun.. irem,biraz gelir misin.. 
 
ben kalktım hemen... 
tu---- ne var ,cansu.. bana da ,söyle.. 
ca--- işle ilgili değil.. tuna bey.. özel.. 
tu---- hımm.. peki.. 
 
kolkola biraz uzaklaştık.. 
cansu.. telefon numarasını verdi bana.. evinin hemde.. ayy öyle çok duygulandım ki..
 sarıldık, bir şey demeden... 
profesyonel cansum.. amatörce bir hareket yaptı, aylar sonra... 
 
ca--- ne zaman istersen.. arayabilirsin beni.. unutulmayacak ,bir bağ oluştu aramızda.. 
eşin de, mükemmel.. sende... 
 
ir---- cansuu.. sağol.. sende öylesin inan ki.. 
 
ca--- kendine,eşine çocuğuna iyi bak.. biletimi aldım..
 konuşmaya vaktimiz olmaz diye ,çağırdım seni.. 
hadi ben, gidiyorum.. işimin başına... 
sonra da,okulu kolaçan edeceğim.. hoşçakal.. 
 
ir---- güle güle cansu.. bende seni hiiçç unutmayacağım... hııı,kaçta gidiyorsun.. seni ben götürürüm.. 
ca---- saat sekizde.. otobüse bineceğim ama sen götürme... 
 
ir---- naille götürürüz.. merak etme sen... cansuu, vedat nezaretteymiş..rahatla artık.. 
 
ca--- hımmm.. anladıımmm.. sen yine de çok rahatlama .. su uyur, düşman uyumazmış.. 
ben servisle gideceğim irem.. sakın gelme...
 
yerime döndüğümde... masada.. ziya ve zuhal oturuyordu sadece... 
diğerleri nereye gitti ki.. yada nasıl yalnız bıraktılar demek lazım.. 
 
ziya ,zuhalin ağzına düşecek neredeyse... beni görmüyor bile... 
zuhal de.. hiç pas vermiyor ha.. tabi,uyanık kız.. 
 
ir---- zuhaall.. nerede .bizimkiler.. 
zu--- eren ve tuğrul abilerin.. birşey göstereceklermiş... tuna da,çavuşlara bakacağım dedi.. 
 
ir---- (oturdum gülerek... ) anladımm..şu mesele.. ergün ve aliye gösterelim diyorlardı... 
 
zu--- evin kapısı açık mı.. irem.. sigaramı alacağım... 
zi---- ben vereyim buyrun... 
 
zu--- sağolun.. ben evden alırım.. ireemm..
ir--- hıı.. ne.. açık açık.. 
zu--- hele şükür anladın... 
 
zuhal gidince.. ziya bana ikram etti ,sigarayı... 
ir---- kullanmıyorum.. sağolun.. 
 
kendisi yaktı bir tane... dumanını savururken...şöyle bir, etrafına bakındı... 
 
zi---- eşiniz öğretmenim ,demişti.. çiftçi olan kim.. 
 
ir---- (güldüm..) tuna..hem çiftçi, hem öğretmen.. 
zi---- ikisi de,zor iş.. sizde okuyor muşsunuz herhalde.. neşe abla bahsetmişti.. 
 
ir--- evet.. okuyorum.. .. bugün.. son .. 
yaz tatiline giriyoruz.. 
 
zi--- ee.. kırdınız mı okulu.. 
ir---- yok,raporluyum.. törene gideceğiz.. öğlenden sonra... 
zi---- tebrik ederim.. 
 
ir---- sağolun... 
 
zuhal çantası elinde.. geliyor.. ziya anında fark etti... tabi.
 başımla ,zuhali işaret ettim.. 
 
ir---- ziya beyyy.. neler oluyor... 
zi---- (gülümsedi..) bir bilsem.. 
ir---- bana, biliyor gibi geldiniz de.. 
zi---- ............
 
zuhal çay termosunu aldı.. servis masasından... 
otururken.. 
 
zu--- çay içer misiniz... 
zi---- içerim.. zahmet olmazsa.. 
ir---- bende.. 
zu--- ne zahmeti efendim... 
 
doldurdu bardaklarımızı... 
serin serin esiyor rüzgar... elini tutarak ,sigarasını yaktı.. 
 
masada,kül tablasının olmadığını görünce... kalkıp.. aldı..ziya ile aralarına koydu... 
kız kıpır kıpır.. çatalları kaldırıp ,tepsileri üst üste bıraktı.. kenara çekti.. 
peçeteyle sildi kırıntıları.. 
 
zu---- burası, hep serin mi oluyor irem.. yoksa bize özel mi.. 
 
ir---- yarı yarıya.. denebilir.. ama şehir merkezine göre.. serin ..üşüdün mü.. yoksa.. 
zu--- yok yok.. üşümek istiyorum.. yandık, iyice... 
 
ir---- denizde de, yanmışsın.. yaylada ,kat kat giyinip... 
benim için de ,seyret manzarayı..olur mu.. 
 
zu---- olur.. sende gelsene.. 
 
ir---- gelemem.. hem kontrollerim var.. hem de,tunayı yalnız bırakamam... 
pamuktan sonra.. belki bir iki gün kaçabiliriz... 
 
zi---- pardon, ne kontrolü... hasta mısınız... 
ir---- (gülümsedim..) değilim.. bebeğimiz olacak, kısmetse... 
 
zi---- öyle mii.. tebrik ederim.. doktorunuz vardır ama.. 
sevinç hanım ve neval hanımı tavsiye edebilirim.. 
 
ir--- (güldüm.. ) neval hanım.. benim doktorum,
sevinç hanım da.. dayımızın eşi.. 
 
o da güldü... 
zi---- başka..  eczacı, doktor.. sağlık sektöründe..
tanıdığınız varsa söyleyin de, dikkatli konuşayım.. 
 
ir---- var da.. boşverin.. 
ziya bey,şebnem kim.. 
 
zu---- ireemmm... sana ne.. niye soruyorsun ki.. ziya beye.. 
kimse kim.. allah allahhh... 
 
zi---- sorsun canım..sakıncası yok..  ama şebnemi nereden biliyorsunuz ,merak ettim... 
 
ir---- duydum desem.. ,
 
zi---- şebnem,benim dayımın kızı.. burada, bir eczacıyla evli.. 
hııı, hatırladıımm.. büroya gelmiştii..
ilk gün.. sizde oradaydınız.. 
 
zuhalin tek kaşı kalktı hemen.. bana bakıyor... 
 
ir---- lütfü abi bahsetmişti de.. aklımda kalmış.. benim.. 
ilk ağızdan sorayım dedim... 
 
zi--- birisini  tanımak için.. en iyi yöntem bu,tabi.. ya sizin, zuhal hanım... 
soracak birşeyiniz var mı ,mesela.. 
 
zu---- hayır yok.. ziya bey.. yani gerek görmüyorum.. 
 
ziya dudak bükünce... 
zu---- ne oldu, sizce  sizii.. tanımama gerek ,var mı.. 
 
abimler ve tuna gelince.. sustuk..tabi..  
kıkır kıkır .. gülüyorlar... 
 
erg---- evett.. niye yaptığımızı bilmiyorum da.. 
arazinizin altını üstüne getirdik,irem bacı.. artık gidebiliriz.. 
 
ir---- oh oh..iyi yapmışsınız... eren abiii.. yukarı bağa da götürseydin.. üzüm yerdiniz..
er---- tuuhhh.. unuttummm.. 
 
kahkahalarla güldük hepimiz... 
 
ziya cin gibi.. minnetle bakıyor,eren ve tuğrula..
.tokalaşırlarken.. 
teşekkür de etmiştir, o..
 


Hiç yorum yok: