Translate

19 Şubat 2012 Pazar

349.bölüm..




üç gün daha geçti... 
bugün buğday hasatının son günü.. 
 
herkes müthiş yorgun...mahvoldular ..
çünkü vardiya usulü gece de çalıştılar, ışıklar olunca..  
 
abim de tunayla, beraber çalıştı.. allah için..
ama alışık değil ya.. kolunu kıpırdatamıyor... 
 
çok komik geliyorlardı ,eve..
duş alıyorlar sonra da..  yemeğe iniyorduk.. 
 
bugün akşama da motivasyon için..şölen var... çiftlikte... 
tuna annemleri, teyzemleri.. lütfü abileri... 
iş yaptığı, abilerini 
çağırmış... 
eğlenecek halleri var sanki... 
 
biçerdöverler,kamyonlar.. geldikleri gibi gidiyorlar... 
cansu da çok yoruldu... kıyamam..işinde bir numara olduğunu kanıtladı.. 
 
 yarından sonra ki, akşam..
 gidecek olmasına çok üzülüyorum.. 
öyle çok alıştık ki ona... ne yapacağız,bilmiyorum... 
 
 
yarın, hayal ablanın nişanı var... 
öbür gün de..  kapanış için ,tören yapılacak... okulda... 
oraya da.. annemleri çağırdım.. halayla abimde gelecek tabi... 
 
hııı, bu arada.. zuhalim sınava girdi.. uyuyordu aradığımda... girmeden de.. aramıştım... 
ali abimde,müşavirlik sınavının.. başarılı  geçtiğini söyledi.. 
ergün abim gelince, yaylaya gideceklermiş..
hayal ablanın nişanında görüşeceğiz yani.. 
 
ben de,bir heyecan.. bir stres sormayın gitsin.. o vedat denen sürüngen de ,orada olacak.. 
mutlaka...
allahım, kazasız belasız ..  atlatalım... diye dua ediyorum... adak bile adadım..
 
akşam da.. yemek varmış yine... sonra, bir yere gidilip  eğlenilecekmiş..  
ben gitmem,kesinlikle.. eğlence umurumda değil.. tunaya  mecbursan git ,karışmam dedim..
 
********
akşama doğru.. 
 
beyaz  v yakalı.. tuniğimin altına.. beyaz kumaş pantolonumu giydim.. 
.. kısa topuklu ,beyaz ayakkabılarımla iyi durdu.. 
 
simsiyah saçlarımı ,serbest bıraktım.. lastikli tokamı aldım yanıma..toplayabilirim diye... 
hafif bir makyaj yapıp.. 
indim aşağıya... 
 
neyse... 
 
saat sekiz olmuş,nerede kaldılar diyordum ki..kapı çaldı.. 
 
açtım, tuna ve abim gelmişler ama 
elleri yüzleri ,çamur... yerde yuvarlanmışlar sanki... 
üstlerinden ,sular süzülüyor..
 
suç işlemiş çocuklar gibi ,kapıda yanyana dikilirken.. gülüyorlar da... 
halleri tuhaf yani... 
 
ir---- ne oldu size... kavga mı ettiniz... kanala mı düştünüz... ne olduu... 
 
arkalarından ,bir kafa daha göründü... 
 
er---- sürpriiizzzzz... 
ir---- abiiiiii... abimm,hoşgeldin... çekilin ,çekilin.. 
 
aralarından geçip ,sarıldım abime.... 
 
er--- hoşbuldumm,  gelirim demiştim dimi... 
bu çocuklar ,dere kenarında oynuyorlardı... suya ittim, onları...sırf serinlesinler diye..
 biraz yüzdüler.. 
beni düşürmenin intikamı yani.. 
 
ir---- hiiii, ayyy kıyamammm.. tunaa .. abii.. iyi misiniz... 
 
tu--- iyiyiz.. bizde onu atacaktık ama.. insaf ettik.. bembeyaz, grantuvalet gelmiş beyefendi.. 
ama yarın alacağız intikamımızı.. 
hadi girelim içeri... 
 
ir---- durun ,yeni sildim yerleri.. gazete getireyim.. onun üstüne basarsınız... 
 
er--- hah hah hah.. 
tuğ--- ev hanımı olmuş buu.. 
tu---- sen ev mi sildin... e irem.. ne diyim ben sana... 
 
****
 
gazeteleri yaydım.. yere.. banyoya kadar... 
 
tu--- sen buyur.. 
t---- gel lan.. seni,yukarı çıkarmaz irem.. çamurlusun.. 
 
şakalaşarak.. abim alt kattaki banyoya girdi... tuna da,yukarıda ki  banyoya  gitti... 
 
bizde eren abiyle.. salonda oturduk... onlar giyinip gelinceye kadar... konuştuk... 
 
 
ir---- eee abim,gönül nasıl..onu da çok özlemiştim.. 
 
er---- iyi iyi... İstanbula,gönülle geldik... evde şimdi.. gelmeyi istiyordu da..
doktor,bir yolculuğa daha izin vermedi... çookk selamı var.. öpüyor seni... 
o hamile gibi görünüyor.. ama sen sanki kandırıyorsun bizi... 
 
ir---- (güldüm..) kandırmadığıma emin olabilirsin ,abiciğim... görüntüm fazla değişmeden..
okulu bitirdiğime ,çok seviniyorum.. 
 
er---- annen,baban.. kuzenlerin... en önemlisi.. zuhal ve ziya nasıllar... tanıştılar mı... 
 
ir---- bir gelişme,yok henüz ... o cephede..
zuhalin sınavı vardı.. ergün abim,ingilterede.. dönecek yarın.. 
ali abim, müşavirlik sınavına girdi.. annem ve babamı bir haftadadır görmüyorum..
 yarın.. hülyanın ablasının nişanında görüşürüz..inşallah... 
 
er---- beyhanlarda geliyorlardır tabi... 
ir---- e herhalde.. 
er---- ziya da, geliyor mu... 
ir---- bilmem..hiç haberim yok... saadet teyzem, çağırmış olabilir... pek samimilerdi.. 
biz hasattan dolayı ,kimseyi görecek durumda değildik... mahvoldular.. yazık.. 
 
er---- anladım... nerede kaldılar ya.. acıktım ben.. 
ir---- gelirler şimdi.. başka eşya getirmedin mi abim, küçücük bir valizle gelmişsin.. 
 
er---- iki gece sonra, tuğrulla beraber.. otobüsle  döneceğiz irem.. getirmedim onun için..
işleri bitirip... İstanbula kesin dönüş yaptığımda.. gelip gideriz.. kısmetse....
 
tuğrul abi seslendi.. 
tuğ---- ben hazırım... 
 
tuna da merdivenlerden iniyor.. 
tu---- ne bağırıyorsun... geldim..işte.. 
 
ikisi de, çok yakışıklı olmuşlar... tabi.. tunam daha yakışıklı... 
bembeyaz giyinmişler sözleşmiş gibi... 
 
ir---- maşallah.. nazar değmesin.. üç kardeş.. resminizi çekeyim ben sizin... 
 
fırladım yerimden... makinayı almak için... 
 
tu--- yavaş irem, yavaş... ben alırım... bir dur...
 
çekmeceden.. makinayı aldım... 
ir---- hadi hadi.. oturun yan yana.. 
 
çektim resimlerini.. onlarda bizi çektiler... 
 
ir---- eveett.. kara sülalesinin beyazlar içindeki üyeleri... girin koluma.. 
 
gülerek.. bahçeye çıktık... 
her yer ışıl ışıl yine... naili gördüm sanki.. içim hop etti..
 
abimler biraz önden yürüyorlar.. masaların olduğu tarafa doğru... 
 
tuna elimi tutuyordu.. sıktı hafifçe... 
 
ir--- hıı.. 
tu--- irem.. yavaşla.. birşey diyeceğim.. daha doğrusu, bir haberim var sana.. 
 
ir---- (kaşlarımı çatıp.. elimi kalbimin üstüne bastırdım... ) ne tuna.. kötüyse söyleme n'olur.. naili gördüm zaten.. 


Hiç yorum yok: