Translate

18 Şubat 2012 Cumartesi

329.bölüm..



hala derinn bir nefes aldı... 
mu---- abimle yengem evlendiğinde.. genç kızdım.. allah için güzel de ,sayılırdım.. 
taliplerimin biri gider, diğeri gelirdi... hiç birisini içim istememişti,bana soran da yoktu ama kısmet değilmiş demek ki.. evlenmeyi istemiyordum zaten.. 
 
diğer abimle,daha yakındık.. 
o zamanki imkanlarla.. 
gezerdik.. atla,faytonla..
korku nedir bilmezdim.. 
her yer bizimdi.. zaten.. çiftlikte yaşıyorduk..
 
 ilk mektebi bitirmiştim.. hocalardan da dersler aldım..
 eskiden davranış dersi verilirdi... ut çalmayı öğrendim.. çiftlikte işlerden fırsat kalınca.. nakış dikiş, örgü örerdik.. 
hayatımız böyleydi... işte.. 
 
annem ve babam ben küçükken ölmüşler.. 
abimler ,amcamlar ..halalarım
hepimiz birbirimize komşu çiftliklerdeydik.. ama uzak uzak mesafelerde...arazi geniş.. atla koştur koşturabildiğin kadar... iyi biniciydim bende..
 
yine böyle yağmurlu bir gecede... sizin babanız.. sarhoşken.. attan düşüp.. kolunu kırmış.. 
yengem  geldi.. odama..
"muazzez  ,koş tabibi çağır .. abinin kolu şişti ağrıdan duramıyor" dedi..
 
kuruyan dudaklarını ıslatmak için, bir yudum su içti... 
 
mu---- eskiden böyle doktor hastane yoktu... hükümet tabibi vardı bir tane.. valilikte bir odada görev yapardı.. 
hastane denilen yer de.. yatakhaneydi.. feramis amca.. gözü görmese de.. 
yerine başka kimse gelmediği için ,emekli olamazdı... herkesi tanırdı.. 
sıtma olunurdu.. sinekten.. 
kinini verince.. mucizevi birşey yapmış gibi.. inanılırdı ona... 
 
silahımı kuşandım.. pelerinimi giyip.. 
ata bindim... o kadar uzak bir yere, gidiyorum ki.. 
geri gelmem, ancak sabahı  bulur... mahmuzladım.. atımı..
yol falan yok zaten.. 
ne ışık ,ne de başka birşey var.. 
yağmur şiddetle yağıyor... 
epeyce gittikten sonra... bir atlı gördüm de..eşkiyadır diyerek.. hızlandım..
yanından geçerken..kütt diye yere yuvarlandı ,adam.. 
geri döndüm... 
inip baktım.. yerde boylu boyunca yatan adama... 
.elimle dokundum..yüzü gözü çamur olmuş.. sildim eteğimle... 
kimsin,niye buradasın falan diyorum.. bayılmış,vücudunu yokladım.. 
göğsünde kurşun yasasından akan,kanı fark edince...kanter içinde kalsam da,adamı atıma bindirdim..    düşürmeden tutup.. 
doktora yetiştirdim... 
feramis amcayı uyandırdılar.. birileri yardım etti,içeri taşıdık.. gaz lambasının ışığıyla .. muayene ediyor..
 
yüzünü gördüğümde.. içimden birşeyler koptu sanki.. ne olduğunu bilmiyorum tabi.. 
bir erkeğin ,hiç çıplak göğsünü görmemişim.. utanıyorum da, bakmak da istiyorum ..garip bir durum yani.. 
feramis amca.. ışığı tut diyor.. 
ben karma karışığım ... elim titriyor.. 
 
er---- kime çektiğim ,belli oldu hala.. 
mu---- sus zevzek.. amcanı,babanı  yabana atma.. 
t---- eee.. 
 
mu---- kurşunu çıkardı.. feramis amca.. sardık.. 
bir de.. iğne yaptı.. yatıyor yatakta.. 
düşmesin,başında bekle. ateşi çıkarsa şöyle yap diyerek.. abime bakmaya gitti.. 
ben sobaya odun attım.. ıslak pelerinimi falan.. çıkardım.. saçlarımı açtım... 
yaralının yüzünü ,sildim.. ağır ağır..öyle yakışıklı ki.. kalbim deli gibi,çarpıyor.. ben, bana ne oldu diyorum.
sabaha kadar başında dua edip,bekledim...nasıl olduysa uyuyakalmışım.. 
 bir uyandım.. yatakta yatıyorum... 
 
t----- haydaaa... vay namuzsuz.. fırsattan istifade ha... 
 
mu---- şişştt.. kime namuzsuz ,diyorsun sen... baş ucumda oturmuş ,dalyan gibi bir babayiğit.. 
gözlerini benden ayırmıyor... hemen toparlandım... 
"kusura bakmayın.. korkmayın benden.. sandalyede uyumanıza gönlüm razı olmadı.. 
beni siz mi getirdiniz buraya "dedi.. 
evet ,vurulmuşsunuz dedim... epeyce konuştuk..
askermiş.. tebdili kıyafet .. toroslarda ,eşkiya kovalarken yaralanıp.. gecenin karanlığında buralara,kadar  gelmiş.. 
nihayetinde.. "hayatımı size borçluyum.. görür görmez aşık oldum,gönlümü çaldınız.. benimle evlenirmisiniz "dedi.. 
 
er---- vaayyyyyy... 
g---- sus erenn.. sen,anlat halacığım.. 
 
mu----- başımı eğip.. abim bilir dedim... 
t---- istemem yan cebime koy.. ohhh.. 
 
mu----- tuğrulll... onun da adı ,tuğruldu.. 
t--- oyyy.. halam oy.. onun adını mı koydun bana... o yüzden mi ,saçımı okşayıp dua ediyordun dün gece... 
 
mu---- uyumuyormuydun sen... 
t---- yok.. eeee.. ilginçleşti.. hikaye..
 
mu----- şimdi ki gibi.. gezilmez.. el ele tutulmazdı.. hatta konuşulmazdı bile..
abiler, büyükler ne derse o olurdu..
 neyse.. günler geçti.. iyileşip geldi çiftliğe.. 
ama babanız sevmedi bir türlü.. vermem seni dedi... o kadar.. ikinci bir şans yok,bitti.. 
 
 çok üzüldüm..çok ağladım.. diğer abim.. buluşturdu bizi.. 
cevabımızı bildireceğim.. 
oturduk taşın üstüne...
 o ağladı ,ben ağladım.. "kaçırayım seni ama ben askerim.. seni peşimde sürükleyemem ..
daha iyilerine layıksın" dedi.. 
benim kaçmam demek..  ikimizin de ,ölüm fermanı olacağı için.. gelirim diyemedim... 
ayrıldık yani.. 
 
onu Ankaraya çağırdıklarında.. eren yeni doğmuştu... 
vedalaşmaya geldiğinde ,haber göndermiş..  biz yine abimle gittik.. abim ,uzaklaşıp bizi yalnız bıraktı.. konuşamadık,üzüntüden.. birbirimize baktık durduk.. 
 
yutkundu..
 bizim de ,boğazımız düğüm düğüm.. tabi.. 
 
mu----- o gitti.. ben içime kapandım.. evlenmeyeceğiz diye ,yemin etmiştik.. birbirimize... 
iki yıl hiç görmedim.. bir yerimiz vardı.. hep oraya gider, saatlerce oturup..
şelalenin, sesini dinleyerek kaderime ağlardım.. 
 
ir---- halaa,şelale mi.. vardı.. çiftlikte... 
 
mu---- (gülümseyerek... ) evet.. siz bilmezsiniz.. suyu sıcak ,şelalemiz  vardı... 
sonra, kurudu yok oldu..
 
kapıya gelen tunayı görünce,sustum... 
büyük ihtimal o da.. onun için gelmiştir.. zaten... 
söylememi istemiyor.. ama niye ki... kadın mutlu olurdu.. kurumadığını öğrenince... 
kimbilir orada, ne anıları vardır...
ayyy bizim de var.. kahretsin... 
söylersem.. nereden bildiğimde açığa çıkacak...
 ne düşüncesizim ben... birde abimlerde öğrenecekler.. 
tuna ne demişti.. burasını kimse bilmemeli... 
gülümsedim.. tunaya... anlaştık gözlerimizle... o yine, içeri girdi... 
hala devam ediyor... 
kaçırdım ama... neyse kaydediliyor nasılsa... dinlerim... 
 
mu---- tuğrul doğduğunda.. yengem.. adını sen koy dedi.. ne koyabileceğim belli ... abim tahmin edip, karşı çıktı.. 
"ertuğrul olsun.. diyecektim" diyince.. şarhoş kafayla ayıkmadı... koydu adını... 
seni ben büyüttüm sayılır.. hasret kalmış yüreğimi ,seninle avuttum .. oğlum.. 
 
t---- babam .... 
 
mu----- şişştt.. babadır.. biz öyle gördük.. öyle yetiştik... laf söylenmez babaya... 
iki yıl daha geçti..ama neler olduu,neler... tam hatırlayamıyorum.. tuna doğmamıştı, galiba.. 
 yengemle abim...
 yakın bir yere gittiler...gezmeye, sizler de.. çevremdesiniz... bahçeye salıncak kurduk.. yaz günü,siz sallanıyorsunuz... bende elime nakışımı aldım,işliyorum.. 
 
tuğrul,doğudaki görevinden dönmüş.. anlı şanlı.. paşa olmuş.. üniformalı falan..pat diye karşıma çıkmaz mı...
sizleri görünce... nevri döndü... ben şaşkın şaşkın bakıyorum... o evlendim sanmış.. 
hiç birşey demeden... faytonuna binip gitti.. ben yıkıldım tabi.. 
 
g---- ayyy.. çok üzüldümm.. erkek değil mi.. işte...mantıksızlık içlerinde var.. 
er---- gönüllll.. 
g---- pardon.. 
 
mu------ yaşayan ölü gibi oldum.. hayattan bir beklentim kalmamıştı... elimden kaçmıştı tüm fırsatlar..
umudum yoktu artık.. abim de.. evlenmedi.. bende.. ikimiz buraya geldik.. 
orası  acı hatıralarımın kaynağıydı.. babanız dayanılmaz olmuştu.. yengem çok çekti yazık.. 
sizler.. istanbula gittiniz.. okuma.. ve başka şeyler için... abimle yengem, vefat edince... tunam
yapayalnız kaldı.. onu buraya aldım bir süre...
abim, öleceğiz nasılsa diye...  zevke sefahata kapılmıştı ... o ara.. 
itiraz da etsem.. buraya gelen giden kadınların haddi hesabı.. yoktu.. 
eski ev iki katlıydı ,biz üst katta otursak da.. görüyorduk.. 
tuna ve benim için... utanç kaynağıydı.. abimi kovdum.. en sonunda... 
birkaç gün uğramadı,nereye gittiyse.. artık... 
kovulmayı...gururuna yedirememiş beyefendi..burada onun da hakkı vardı çünkü.. 
gitmiş.. beni şikayet etmiş..karakola... 
 
ir---- hiiii... 
 
mu----- zaptiye aldı beni.. tunam da... yanımda.. gittik karakola... 
bizim eve gelip giden ,kadınlarda yakalanmış..
.. nezarethanedeler  onlarda.. demezler mi ,bu kadının evine gidiyorduk.. 
ben ne dediysem inandıramadım.. 
komutanı.. 
tunayı eve gönderip... amcasını çağırmasını istedim.. şikayetini geri alması için.. 
yavrum gitti.. ben bekliyorum.. 
offff of.. ne çileli yazım varmış... bir cigara verin bana.. efkarlandım.. 
 
eren abi uzatıp, yaktı... sigarasını... 
 
tüttürdü bir iki kere... 
 
mu----- nerede kalmıştım... 
ir---- tuna gitti.. siz bekliyorsunuz... 
 
mu----- kader işte... tuğrul, hep yanlış zamanlarda çıktı karşıma... karakolu denetliyormuş...
 beni içeride ,o kadınların yanında ..görünce
''yazıklar olsun.. sevmiştim seni ''diyerek... yüzüme tükürdü.. şok oldum.. 
kendimi toplayınca... parmaklıklara yaklaşıp... buraya gel.. dedim... geldi..
 ama tiksintiyle bakıyor bana..
bir anlık dalgınlığından faydalanıp... silahını kaptım... başıma dayadım... 
karakol karıştı .. içeri girmeye çalışıyorlar... 
hem bağırıyorum,uzak durun diye.. hem de ağlayıp..
masumluğumu ,sevgimi haykırıyorum... delirdim sanki.. 
tuğrul pişman oldu,hüküm verdiği için.. 
tabancasını elimden alacak .. kapıyı aç dedi görevliye... 
açtılar... kadınlar çığlık çığlığa dışarı kaçtı... 
ikimiz kaldık.. nezarethanede... 
ben geri geri gidiyorum... o üstüme geliyor... duvara dayandım... 
''ver onu bana.. özür dilerim.. yanlış anlamışım..aptalım ben  sen ölürsen ,ben yaşarmıyım''dedi.. 
ben ,''hayır.. yaşamıyorum zaten... ölüm kurtuluşum olacak.. sevdiğimin kollarında son nefesimi 
vermek istiyorum..bunu çok görme ,bana '' dedim... 
ikimizde ağlıyoruz ama.. bileğimi yakaladı.. bir o çekiyor ,bir ben... nasıl oldu ,tetiğe kim bastı.. hala bilmiyorum...
 tabanca patladı... tuğrul yere yığıldı... ben ,feryat figan oturdum yere.. kucakladım başını... 
son sözleri... ''hayatım sana feda olsun... affet beni ''oldu... 
 
gözünden akan yaşları sildi ,elinin tersiyle... 
hepimize baktı tek tek... biz nasıl ağlıyoruz bir görseniz... hıçkıra hıçkıra... 
 
mu---- ben yeterince ağladım... siz ağlamayın kuzularım.. sevdiğinize sahip çıkın.. 
abimle tuna geldiklerinde.. tuğrul çoktan ölmüştü... karakoldakilerin ,
gözlerinin önünde olduğu için... 
kaza diye zabıt tuttular... 
abim şikayetini geri çekincede ,serbest kaldım... ama gerçek zindandaydım artık..
çokk zor zamanlar geçirdim.. deli doktorların elinde ,oyuncak olmuştum.. 
 
tunam,bir gün eve erken dönmüş okuldan... 
hiç kimseyi tanımıyorum.. ne yaptığımı bilmiyorum.. 
ilaçların tesiriyle.. kendimden geçip.. saldırganlaşmışım.. 
abim de, kurbanım..ellerimle,boğazını sıkıyormuşum.. neredeyse öldürecekmişim... 
tunanın bana--korku ,acıma --arası 
 bakışlarını  görüp... ''halammm yapmaa ''diye bağırmasıyla... kendime geldim...  
 
sarıldım.. ağlaya ağlaya ..ne anlattığımı da bilmiyorum..  ya..
 döktüm içimi ,el kadar çocuğa..
yaptığım yanlıştı ama.. düşünemiyordum , bir çırpınıştı benimkisi.. 
tunam vardı..onun  için yaşadım.. 
o benim yaşama tutunma ,nedenim oldu... iyileşmeye gayret ettim.. 
abimi  de ,ölene kadar affetmedim... 
tek doğru yaptığı şey.. toprakları bölmemek oldu.. 
benimle görüşmese de.. tunaya destek oldu.. iş yaptıklarımızla tanıştırdı.. bildiklerini öğretti,
kolladı... ona devretti mallarını... 
e benim yaşama nedenim oydu.. ben de, gözüm görürken devrettim.. 
 (içini çekti.... ) 
öldükten ,sonraaa... ikimiz kaldık.. 
bastırdım bütün duygularımı... hiç konuşmadım..kendimle bile... 
o günden sonra..ilk kez mühürlü kalbimi size açtım.. 
biz,tuğrulla... tertemiz, saf sevgimizi yaşayamadık... çeşitli nedenlerden.. kişilerden dolayı... 
ellerimizi ayırdılar..ama  yüreğimizi ayırmaya .. güçleri yetmedi.. 
ölürsem ardımdan,ağlamayın sakın... 
o gün, bizim kavuştuğumuz gün olacak.. diye düşünün... 
 
biz perişanız.. darmadağın olmuşuz.. eren abi.. kızarmış burun,şiş gözlerle.. bana baktı.. 
er---  yüzünüzü yıkayın hadi... 
ir---- uhuuuu.. uhuuu.. . 
 
tuğrul abi.. buruşturduğu mendilleri bir eline almış... 
diğeriyle de omuzumu  tuttu... 
t---- iremm.. yapma yaa.. 
 
tuna halanın eline ,kolonya döküyormuş.. bana da getirdi... 
gönüle verdi sonrada... 
 
tu---- evvett.. duydunuz işte.. ısrar etmeseydiniz.. bu durumda olmayacaktınız.. 
onu yaşayan olarak.. bu kadın ne yapsın peki.. 
 
mu---- kızma onlara tunam... ayşeye söyle.. bir bardak suyla ,ilacımı versin.. 
 artık,üzülemiyorum bile... gücüm tükenmiş.. 
 
tu---- ben veririm hala... 
mu----- sağol.. minik pembelerden getir.. 
tu---- peki... 
 


Hiç yorum yok: