Translate

18 Şubat 2012 Cumartesi

326.bölüm..

322.bölüm..




tuna da binmedi.. yağmur damlaları üstümüze..düşüyor ..
 
tu--- gell ,ben söyledim... 
ir--- cansuya mı.. 
tu---evet.. 
ir--- sinirsin işte.. her işime karışmasan, olmaz.. 
 
tu--- şu anda sende öylesin.. kötü birşey yaptım sanki..,
otur hadi ,ıslanıyorsun..
 
ir--- ıslanırım.. ıslanırım... hatta,yürürüm .. bana emrederek konuşma.. 
tu---  yürürsen yürü, demeyi öyle çok isterdim ki.. 
ir--- yook yaa.. desene hadi.. 
 
abim indi, arabadan... 
t---- molaaaaaaaaaaaa..
 
birbirimize baktık.. gülerek.. 
 
t--- çabuk olun.. çabuk.. terkedelim şurayı.. 
ir--tu--hah hah hah... 
 
***
 
işçilerin muntazam yerlerde kalıyor olmalarına çok sevindim..
 yağmur şiddetini artırdı çünkü.. 
 
 evin önünde durduğumuzda..
 ileriye kurulmuş olan masaları gördük.. üstlerinde 
ıslanmasınlar diye branda gerilmiş.. 
 
nasıl kalabalık..oturacak yer yok.. 
 indik arabadan.. 
 
tu--- ( gülerek.. ) içeride yiyelim diyorum iremciğim, ne dersin.. 
ir--- çok iyi olur tunacığım.. hemmen hazırlarım..
tu--- ay sen yorulma, masayı aç yeter.. 
ir--- rica ederim.. abilerim ve kocam için değer.. 
 
t--- güzeeellll..
güldük hepimiz....
 
 fatmanın ,getirdikleriyle donattık masamızı..
eren abiyi bulup getirdi tuna da.. 
 
hüseyinle konuşup..üç tane at eyerlemelerini 
istemiş.. 
tabi benim haberim yoktu bundan ,sonra öğrendim... 
 
güle konuşa yedik yemeğimizi. 
er--- siz okula saat kaçta, dönüyorsunuz... 
tu--- bugün dönmüyoruz,izin aldık.. 
ir--- yaa.. sen niye izin aldın... 
 
t--- erennn, okul deme sakıınn.. 
er--- niyee..
t--- (bizi gösterip..)değişime uğruyor bu çift.. sakıncalı.. 
 
tu---iremciğim, normal şartlarda  ..
 üçümüz biraraya gelmişiz.. 
fırsatı değerlendirmek lazım ,değil mi.. 
 
ir--- evet haklısın.. size kahve yapayım ben... 
 
tu--- iremm.. dur,şimdi yapma da... 
yağmur hızlanmadan ,şu beyleri gezdireyim biraz... 
ir--- olurr.. kek yaparım bende size... 
 
er--- irem, sağol da halama gideceğiz..  hazırlık yaptı kadıncağız... 
yiyemeyiz.. yapma... 
 
tu--- yap sen hayatım.. bir saat sonra.. 
erenin,kurt gibi açıkacağına bahse girerim.. 
ben üstümü değişeyim.. 
 
ir--- ne yapacaksın tuna.. çapaya götürme sakın... 
tu--- iyi fikir aslında ama ata bindireceğim.. 
 
ir--- .............
. birşey demeden 
elimdeki tabaklarla mutfağa gittim... 
 tuna da getirdi birşeyler.. 
kenara çekip.. yüzümü ellerinin arasına aldı.. 
 
 tu--- irem.. seni çağırmadım diye mi, yüzünü astın.. 
ir--- evet..
 tu--- ama senin ata binmen sakıncalıymış.. daha bugün sordum.. 
 
ir---( kaşlarımı çattım.. )
seninle derhal  konuşmamız lazım ,neler çeviriyorsun.. 
neval hanıma mı gittin sen.. ne zaman.. nasıl..
 babam, abimler tansiyonumun düştüğünü ..nereden biliyorlar.. 
 
tu---( gülerek.. )konuşuruz..canım.. gitmedim, aradım.. 
tansiyonunu söyledim.. normal dediği için buradayız..
 biraz dinlenecekmişsin..ata binmen kesinlikle yasakmış.. 
maalesef..
 ve bir malesef daha var kii.. 
biraz ..ııı..uzak durmamız gerekiyormuş canım.. 
 
ir--- ay çok üzüldüm.. senin gerginliğinin sebebi anlaşıldı da.. 
hiç zor olmayacak ,benim için.. 
çünküü.. sana çok kızgınım.. normal konuştuğuma bakma.. 
abimler burada olmasa ,görürdün sen.. 
 
yaslandı üstüme.. 
tu--- ne yapacaktın bana..zor olmayacakmış.. bende inandım.. 
(dudaklarıma dokundu bir an.. )
bununla idare et şimdilik ,çünkü yalan söyledim.. 
 
sahte bir sinirle.. yumruklarımı göğsüne vurdum.. 
''ah uh.. ''diyerek kıs kıs,güldü.. 
 
tu--- eren, muftakta ne yapıyorsunuz demeden.. çıkalım şuradan... 
 
ir--- ödeyeceksin bunu.. meyve çıkarayım bende.. 
git hadi.. git.. numaracı.. seniii..
 
 tuna,beni.. öpüp çıktı mutfaktan.. bende meyve getirdim masaya... 
temiz tabaklar koyup... oturdum..
 
ir--- buyrun lütfen... 
 
*************
 
 
abimler ve tuna evden çıktılar.. yağmur hala yağıyor.. yağmurluk verecekmiş onlara da.. 
kapıyı kapatıp.. 
masa daki meyve ve tabakları kaldırdım.. mutfağımı düzenleyip.. bulaşıklarımı yıkadım.. 
kakaolu,cevizli keki karıştırıp fırına koyduğumda saat 2:30 olmuştu.. 
birde sütlaç  yapıyorum.. ocağın altını kısıp yukarı çıktım.. 
 
üstümü değiştim.. çok yorgun hissediyorum kendimi.. yüzümü yıkayıp,saçlarımı açtım..
dağınıklığı kaldırınca...aşağı  indim.. 
 
önce ,annemi aradım... konuştuk,iyiyiz dedi.. bende anlattım işte,
 abimlerin burada olduğunu.. 
yarın gelirim dedim...ertanım ağlayınca,hadi bak sen diyerek kapattım... 
 
sütlacı karıştırıp... tekrar geldim.. bu sefer de halayı aradım.. 
 
ayşe  açtı..
ir----- merhaba ayşe hanım, ben irem.. halayla görüşebilirmiyim.. 
a----- merhaba irem hanım.. halanız ve eltiniz,burada değiller efendim..çarşıya gittiler..
 gelecekler ama.. 
aradığınızı iletirim..kendilerine.. 
ir---- sağolun.. görüşürüz.. 
 
ahizeyi yerine bırakırken.. 
şey düşünüyordum.. acaba nasıl gittiler.. 
hala nasıl yürüyecek ki.. neyse bir çaresini bulmuşlardır..
 
radyoyu açıp.. sütlaç için mutfağa girdim... yapıp kaselere koyduğumda ,kekim de pişmişti.. 
sütlaçlarımı fırınlarken.. vanilyalı krema yaptım.. kekimi meyvalarla süsleyip..dolaba koydum...
 
mutfağımı temizlediğimde.. öyle bitkindim ki..
yorgunluğum had safhada, uykusuzum da.. 
 
alt kattaki odada yatağa ,uzanıp.. üstüme ince battaniyeyi aldım.. 
 
anında uyumuşum..tabi.. 
 
****

Hiç yorum yok: