Translate

17 Şubat 2012 Cuma

305. bölüm..

ben su bardağını aldım , hemen..

g---- irem acele etme.. sen kahveni yap.. eren biz olmadan ,konuşmak istedi.. tuğrulla..
ir---- hımm.. öyle mi..

iki cezve hazırladım birisi sade.. olacak şekilde... karıştırıp.. ocağa koydum..

tepsiye filcanları ve suları  koyarken... salondan konuşmalarını duyuyoruz..
kızıyorlar tuğrula.. öğlen vakti içilir mi diye.. o da.. size ne..diyor..

ir---- nerede gördünüz ,tuğrul abiyi..

g----  kaldığımız otelin ,barındaydı.. kahvaltı salonundan çıkarken gördük..
yanında ki bayanlar olmasa.. ayakta duramıyordu..
nasıl ayıktıysa ,şimdi iyi..
ereni sakinleştirmek kolay olmadı.. tabi..
kadınların arasında ,bu saatte ne işin var diyecekmiş..
çocuk mu o.. neslişah faktörünü unutma
diye diye,çıkardım otelden..

ir---- anladım..otursana, gönül ayakta kaldın... bu ev meselesi de, nedir..

g---- (oturdu  sandalyeye...) bildiğini,erene belli etme ama... öyle hevesli ki..size göstermek için..

ir---- (kahvelerin köpüklerini koyarken... gülerek) tamam.. bizim kocalarımız hala çocuk gibiler..
bebekleri olunca, büyürler mi dersin...

g---- (gülümsedi.. ) hiç sanmıyorum.. harika manzarası olan, bir arazi almış zamanında..
bomboş bir yer.. canı sıkıldıkça oraya gider, arabada otururmuş..
biz tanıştıktan sonra bana da,gösterdi.. evlenelim..çocuğumuz olsun, burada oturalım diyordu hep..
ben,planı çizdim.. onay ,ruhsat derken....
 temel attık.. tuğrul yaptı..inşaatı da.. 
sağolsun,gece gündüz çalışıp.. bitirmiş evi.. bahçe düzenlemesi falan, harika olmuş..
nikahta, bize anahtarı teslim edince..
çok sevindik, şaşırdık..
daha içi boş ama.. dün bütün gün oradaydık.. sayılır..
eren ..ne kadar istiyormuş,meğerse..
o kadar mutlu oldu ki..
size de,göstermek istedi...
artık buraya geleceksiniz,çocuklarımız bahçede oynayacak .. diyecekmiş..

ir---- güle güle oturun inşallah.. ağız tadıyla..huzurla.. mutlulukla..
g---- amin..inşallah öyle olur...
ir----- kahveleri götürebilirim dimi.. içeriden ses gelmiyor, azarlama faslı bitti herhalde...
g---- herhalde...

salona girdik..

gönül sehpaları  koydu.. bende su ve kahveleri verdim... üçü de ,asık suratla oturuyorlar..
er---- sigara içebilir miyim....
ir---- tabi.. balkon kapısı aralık...

kül tablası koydum.. sehpalarına..
kardeşler.. sigara içiyorlar..

gönülle ben de ,oturduk.. bakıyoruz..
konuşmuyorlar da..

ir---- gönül.. İstanbula ..ne zaman geleceksiniz ...
g---- ben haziran ayında geleceğim.. kısmetse..eren de..eylül sonunda ,iş tesliminden sonra gelecek..

ir---- diyorum ki.. sıcak ama iki ay yalnız kalmamış olursun.. Adanaya gelsene..
 bize de,tatil olacak zaten..
tuğrul abi gelecek.. eren abi de gelir... hasatta beraber oluruz.. ne dersin..

g---- isterim elbette görmeyi ama.. şartlar neyi gerektirecek bilmiyorum henüz... inşallah diyelim..

tuğ--- eline sağlık irem.. kahve güzel olmuş..

ir---- afiyet olsun abim... önce sormak aklıma gelmedi.. açmıydınız.. zeytinyağlı yemeklerim var isterseniz..
hemen hazırlarım..

tuğ----bu ,karşımda oturan ''sütten çıkmış ak kaşık misali ,iki melek'' beni doyurdular.. irem..

er--- tuğruuulll.. hanımların yanında ,sus istersen.. hiç melek olduğumu ,söylemedim ben..
 inkar etmiyorum ki.. senin konumunda, itiraz ettiğimiz konu farklı..

tuna şöyle bir baktı bana.. hazırla,ikram et dercesine..
ben filcanları aldım ,mutfağa götürdüm..

zeytin yağlı dolma tabağını...fasulyeyi.. kızartmaları , salatayı beş servis tabağı ,beş  çatal... bıçak..
 ekmek bardak vs.. servis masasına koydum..

humusu çıkarıp.. harcını karıştırdım... tahin ,limon suyu ve sarımsak.. mmm.. enfes oldu..
 iyi ki hazırlamışım..
yağını biberini de yakmıştım.. üstüne döküp.. maydanozla süsledim...
patlıcanı da.. servis tabağına alıp,pul  biberle karıştırdım.. limon suyu ve yağ karışımını boca ettim..
üstüne...

masayı.. salona getirip.. .. yemek masasına yaklaştırdım....

tuğrul abinin yanına gelip.. elini tuttum..

ir---- abim, gelirmisin lütfen..
tuğ---- nereye irem..

ir---- masayaa.. meleklerin, doyurduğu sayılmaz.. iremi dene karlı çıkarsın..

kaldırdım ayağa...
diğer elimi de ,eren abiye uzattım...

ir---- abim..
eren abi de ,tutup kalktı...

ir---- gönüll.. tunayı da, sen getir...
g---- tamamm..

beş dakika sonra.. masamız tamamen donatılmış..
 mırın kırın edip, yemem diyenler... yutuyorlardı lokmaları...

tuğ---- bak .. sen humus yap.. irem.. bana postala.. hatta burada üretimini yap.. ben pazarlarım..
halam duymasın da.. bu daha güzel olmuş... enfes ya.. hele şu zeytinliyi yıllardır yememiştim..
ellerine sağlık.. patlıcana bak .. ne yaptın da bu kadar beyaz oldu...

ir---- (gülerek.. )afiyet olsun.. yaptım birşeyler işte, sııır...
benim ,daha iyi bir fikrim var.. abi..
canın çektiğinde gel.. ben yapayım.. ye..
ve halam sahiden duymasın.. onun kadar becerikli değilim ben.. çömezim daha..

tuğ---- valla ne dersen de.. görünen köy ,kılavuz istemiyor..
tuna yakında  ,şişmanlar.. eminim..

er--- (sırıtarak..) o çok çalışıyordur.. gece gündüz.. efor sarf ediyor,işleri yoğun.. 
hala fit olduğuna göre, yakıyordur.. mutlaka...

güldüler pisler.. şunlara bak.. birde dalga geçiyorlar... lafı ,imayı anlamadım sanki..
 tunaya baktım... sus diyor.. gözleri....
ama ama niye yaaa.. haksızlık buu.. kendileri efor sarf ettirecek şeyler yapmıyorlar sanki..
 bebeklerini de, leylekler getirdi ya..


tu---- abilerimi örnek alıyorum ,canım.. hele sen... bir numarasın, bu efor konusunda..
sizler de, fit olduğunuza göre...
 gece gündüz.. çalışarak ,yakmak..
 iyi birşey.. demek ki...  

heh heh heh... yaşşa tunam... lafı yapıştırdı...

kıs kıs gülerek.. peçeteyle ağzını sildi.. eren abi..

er---- insanın ,kardeşi tarafından taktir edilmesi çok güzel..
gönül, lütfen tarifini al.. ben de ,çok beğendim..

g---- alırım eren..
er----(gülerek.. ) gelin çok uyanık.. zeytin yağlılarla, karnımızı doyurdu..

g---- ereenn..
ir---- hiç merak etme abiciğim.. etlilerle de, aram iyidir..
fırsatım ..malzemem olsa, onları da yapardım..
''ben balık alacağım ''dedi birileri.. ama.. halaa bekliyoruz..

tuğ---- bu taş da,bana herhalde.. irem lafın altında kalmıyor.. . tunaa ,sen yanmışsın oğlum..

tu---- (gülümsedi.. ) .. onu da, güzel yapıyor.. abi.. böyle çaktırmadan, lafı yerine oturtuyor..

güldük hepimiz..

karınları doyunca ,kendilerine geldiler...

er--- balık  kalsın artık.. yiyecek yerimiz kalmadı.. nasılsa bizden başkası gelmeyecekti..
dimi..

tu---- şimdi maruflar gelirlermiş.. birde ufuk var tabi..

tuğ---- ufuk ,gelemezdi zaten..akşama annesiyle arkadaşının doğum gününe gideceklermiş ...
maruf da ,avucunu yalasın. (................ )

tu--- er-- g--- ir--- hah hah hah...

masayı topluyoruz..

er---- akşam ,iptal olduğuna göre.. bize gidip çay içelim...
ir---- ( gülerek.. ) çayı da burada içip ,öyle gidelim... gelin ,bir çay içirmedi dersin diye korkuyorum..abi..
er---- demem demem..

koltuklara oturdu onlar.. ben bembeyaz ,masa örtüsünü yayarken..
kapı çalınca ,birbirimize bakıp güldük...

tuna açtı...
tu---- hoşgeldiniiz... buyrun..
ma---- hoşbulduk.. tuna.. geç mi .. kaldık..

tu----  (gülerek.. ) yok maruf ,onlar erken geldiler..

bende gittim.. tunanın yanına..

ir---- buyurun.. zübeyde, maruf hoşgeldiniz..

hoşbulduk diyip.. girdiler. zübeyde...büyükçe bir paket uzattı bana..
ev hediyesiymiş.. ne zahmet ettiniz diyip ,aldım...ağırmış da.. 
tuna yardım etti... masaya koyduk... açarım birazdan...

eren abi ,gönül ve tuğrul abiyle tokalaştılar..
hepsi dil biliyorlar ,aslında..
sadece çok iyi değil.. anlıyorlar, bilindik bazı şeylere cevap da ..veriyorlar..
ama aksanlı ve hızlı konuştuklarında.. ne dedi diye ,tunaya soruyorlar...

maruf anlatıyor işte.. dün çok gezmişler kapalı çarşıda.. müzeleri, camileri dolaşmışlar..
İstanbula hayran olmuşlar.. boğazdalarmış gece de..
içimden ohhh keyifleri yerinde dedim..
zaten zübeydenin bakışları bile değişmiş.. niyeyse artık... hah hah hah...

zübeyde..hiç gitmek istemiyorum dedi..
bugün de .. alışveriş yapmışlar..

maruf  da...gülerek..  burada da ev almak isterim ,sizin evinizde çok güzelmiş ..
diyince..

ir---- emlak danışmanın ,olmak isterim.. maruf..
ma---- nasıl,burada değilsin ki sen...

ir---- evet de,bağlantılar diyelim.. ama bu sefer satarsam..
parası hayır işine gitmeyecek..önceden, bilmen de fayda görüyorum..

tuna bana doğru.. döndü...
tu---- irem..aklından ne geçiyor senin.. ..burayı asla sattırmam, haberin olsun..
dediği gibi.. başka ev bilmiyorsun ki..
bence ,hızlı gidiyorsun... hayatım..

ir---- satmayı,ben de düşünmem zaten.. tuna..
gönül evini satalım mı.. marufa.. % 10 komisyon alırım.. söyleyim de...

er----t--- hah hah hah..
tu---- maruf,  fıkra yookk.. yokk..

hepimiz, katıla katıla güldük..
gönül tamam,satalım   dedi..eren ve tuğrulda rayice göre.. tahmini bir fiyat söylediler..

ir---- tamam.. satarsam.. bu miktar..çocuğunuza ,benim hediyem olsun..

söylediklerinin..
üç katı fiyat verdim,marufa.. 

ma---- görebilir miyiz..
ir---- tabi.. gönül anahtarı alabilir miyim... ben yalınızı satıp ,geliyorum hemen...

tuğ---- ooo ,gelin yamanmış.. da..

er---- ee,öyle olmalı...  şekilde görüldüğü gibi...tunaya baksana ,maşallah kuzuuu kuzuu...

tu---- (gülüyor....) beyler beyler ,kendinize gelin... meee..

 zübeyde ve maruf bakıyorlar bize.. ay nasıl gülüyoruz.. bir görseniz..

bu abiler de az değillermiş..
tunaya bak.. bir de mee dedi..
miyav,mee.. allah sonumuzu hayır etsin... sırada ne var acaba...

gönül anahtarı uzattı.. aldım..

tu----irem.. istersen ..erenle ,ben gezdireyim.. yalıyı.. üç kat inip, çıkma sen..
ir---- olurr.. ama sen,sakın fiyata karışma.. yolacağım onu..
tu---- iremmm.. karışmam da.. ayıp oluyor..
ir---- hiç de ,bile..

eren ve tuna.. zübeydeyle marufa.. yalıyı gezdirmek için.. gittiler...

ben de.. çay yapmak için ,,mutfağa gittim... gönülle tuğrul konuşuyorlardı... izin istedim..

çay olana kadar.. mutfağımı toplayıp... bulaşıklarımı yıkadım.. bir yandan da..
onlara ne yedirebileceğimi düşünüyorum..
hiç birşey kalmadı ki...

ellerimi kurulayıp... çay bardaklarını hazırladım... çayları koyup..

salona getirdim..
ir---- buyrunn..
g---- sağol iremciğim..

 tuğ---- aman efendim.. ne zamandır böyle çay içmiyordum..
ir---- afiyet olsun... tadına baksaydın, önce..
tuğ--- renginden belli..

şeker verdim.. kendim de ,aldım bardağımı.. oturdum koltuğa..

ir---- marufları ve sizi balık yemeğe götüreyim.. diyorum..

g---- ben ,daha yemek yemem.. eren de..istemez herhalde.. irem..

tuğ---- ben de.. yemem ama içerim.. bak ne diyeceğim.. balık alıp buraya getireyim..
onlarda memnun olur, hem.. restoranda yemekten bıkmışlardır.. ne dersin..

ir---- olur aslında.. sen gitme ama.. tuna gelince alır...
tuğ---- hiii, ne ayııpp.. almayacakmıydık nasılsa.. (çayını bitirip kalktı...)
 başka ne lazım.. söyle bakayım..

ir---- içkiye sen bak.. abi..yeter mi.. birde yeşillik alırsan, salata yaparım...
tuğ---- tamam.. hemen gelirim..

tuğrul gittikten sonra.. birer çay daha içtik...

sonra gönülle beraber.. masayı hazırlayıp ,oturduk sandalyelere...

ir---- ayy herşey çok güzel oldu.. ama yemek yok..

g---- hah hah hah.. alemsin irem..
ir----  (gülümsedim.. ) öyleyimdir... hiç konuşamadık seninle.. hamilelik nasıl gidiyor...

g---- (içini çekti...) sürprizlerle dolu.. hiç düşünmediğim,hayal dahi etmediğim .. şeyler yaşıyorum..
ereni seviyorum ama onunla evlenmek riskti.. çocukları da seviyorum,yaşım..konumum..
kariyerim.. vs..
hamilelik çok daha büyük ,riskti benim için.. çocuk sahibi olmayı istediğini..,erenin ağzından ilk duyduğumda
çok şaşırdım.. rahatını ,düzenimizi bozacağını bildiğimden istemedim... anne,baba olmak .. özveri demek..
bana ispatlaman gerekiyor,inanmam lazım dedim..
işte şimdi.. bu durumdayız.. evli ve hamile..

Hiç yorum yok: