Translate

16 Şubat 2012 Perşembe

293. bölüm..



taksiden indiğimdeyse...
yatın devasalığından, ürperdim önce..

misafirler biniyorlar.. ben eksik kalırmıyım..taa nerelerden.. nasıl geldim..
bismillah diyip.. merdivenlerden çıktım ağır ağır...

genişşş.. bir salon düşünün.. tıklım tıklım içerisi... canlı müzik var...
 dans edenleri sonra fark ettim.. ışıklar gözümü alıyor.. diskoya geldim sanki..
güverte de görünüyor... orası da aynı oranda dolu..

büyükçe bir sepetin içinde çeşit çeşit ..ışıltılı maske var..
gözlük gibi yapılmış,saça tutturmak için.. minik pensler konulmuş kenarlarına...

kırmızı renkte olanlardan bir tanesini seçip  , taktım..

etrafıma bakınırken..
gönülün yaklaştığını gördüm..saks mavisi bir tuvalet giyinmiş...

maskesi yok..
ir---- gelin hanım.. nasılmış..
g---- ........... pardon, tanıyamadım..

ir--- güzell,ben irem..
g--- iremm, şaşırtıyorsun insanı.. hoşgeldiiinn..

sarıldık..
ir---- hoşbulduk gönül .. bu ne kalabalık böyle..

g---- sağolsun arkadaşlar.. abartmışlar biraz.. neredeyse tüm tanıdıklarımızı ,bulup çağırmışlar..
iremm.. nefes kesiyorsun... herkes gizemli sarışını ,sordu bana..
söylemesen, ben de tanıyamazdım... gerçi şimdi de ,tanımadım ama...

ir---- teşekkür ederim ,sende muhteşemsin.. kalamadığım için kusura bakma..
tehlike arz ediyordu ortam... tuğrul abi.. bana asılmaya niyetlendi.. düşünebiliyormusun...
tavşanlar, işlerini iyi yapmışlar anlaşılan...

ikimizde güldük...
eren abinin yaklaştığını, fark edince...

ir---- ben uzaklaşayım.. hedefim nerede acaba..
g---- dur.. burası daha tehlikeli..herkes maskeli.. tunayı , barda gördüm az önce..
yanında tanıdıkları vardı.. arkadaşlarıymış..

er---- merhaba.. hoşgeldiniz..
gülümseyerek.. tokalaştım.. konuşmadım ki.. tanımasın..

er---- gönül.. arkadaşını tanıştırmayacakmısın..
g---- sen tanıyorsun ,aslında.. çok yakınımız ,eren.. susamış.. ben onu bara götüreyim.. gelirim.. birazdan.
er----................. peki..


*************

geminin orta yerinde.. geniş bir bar kurulmuş.. çepeçevre insanlarda oturuyorlar...
 bar sandalyelerinde...
iki uzun masada da.. soğuk yiyecekler hazırlanmış.. servisini kendin alıyorsun...

tuna maske takmamış.. dediği gibi.. asi aşkım benim..
maruf,zübeyde.. bülentle beraber.. oturuyorlar..
yan yana..

yeliz daha gelmemiş.. demek ki.. dedim..
gönüle de ..yelizi söyledim, tamam dedi..

onları tam karşıdan gören ,
sandalyelere oturduk yan yana..


g---- irem ,neslişah senden kuşkulanıyor.. tuğrulun durumu hakkında..
şu an tanınmıyorsun ama
dikkat et... tunayla beraber görecektir sizi.. bulaştırma kendine..

ir---- kendi yaptığı neydi ,o zaman gönül.. sen merak etme..
kendini açığa çıkartmak ,istemeyecektir..

g---- sen beni dinle.. iremciğim.. o gerçekten ölçüsüz ve tehlikeli bir kadın..normal değil..
 hırsı başını döndürüyor... tunaya ve dolayısıyla sana .
müthiş kin duyuyor.. yani açıkça sizin ayrılmanız,ne bilim kavga etmeniz yegane amacı..
(gülerek... )bu halin iyi.. hiç tanımasın seni..
(tunanın bakışlarını başıyla işaret ederek... )birisini çekiyorsun.. o bile ,sordu seni... anla artık...

tuna tam anlamıyla, bize odaklanmış... bakıyor..

ir---- tuna mı.. hiii,nasıl sordu gönül..

g--- ingilizce konuşmuşsunuz sanırım.. yardımcı olmak için ,sormuş.. hani yabancısın ya.. kim dedi, lafı karıştırıp,söylemedim.. 
eren nasıl kızdı bir görseydin.. sana ne,sen niye yardımcı olacakmışsın ki. dedi..
hıı ,bu arada takılar çok güzeldi.. senin zevkinmiş.. teşekkür ederim...

ir---- rica ederim, sen daha iyilerine layıksın.. hiç tunadan ummazdım.. doğrusu..

g---- bence ,o seni tanıdı.. numaranı anlamamış gibi yapıyor.. çünkü,
eren  ,iremi arayıp söyleyeceğim seni dediğinde..
güldü..''bulamayacağına bahse girerim .. çevreni incele ''.. dedi..

ir---- hadii yaa.. neyse sonuna kadar ,götüreceğim.. doğum günü çocuğunun, unutamayacağı
güzel anıları da olsun...

g---- (gülümseyerek... ) geldiğinden bu yana, senden bahsediyor irem.. o çookk mutlu.. çokk..
allah nazardan ve neslişahtan esirgesin...

ir---- hah hah hah... amiiiiinnn...
g---- (tunanın kalktığını, görünce ...)  dikkat çektin.. kolay gelsin sana..
ir---- sağol..

gönül gidince, ben meyve suyunu içermiş gibi yapıp ..ters tarafa döndüm...
dilim damağım da ,kurudu.. içeyim bari dedim..

tu---- merhaba..

döndüm,genzime kaçırmamaya çalışarak..
pipeti hala ağzımda tutuyorum ki ,konuşmayayım ..
başımla selam verdim..

tu---- (yanımda ki,bar sandalyesini gösterip.. ) oturabilir miyim..

başımı salladım, evet manasında..
tu---- (gülümseyerek oturdu.. ) çok mu susadınız..

yine salladım başımı...
tu---- gözleriniz çok güzel.. sizde öyle.. benimle dans eder misiniz..

hayırr olamaz.. tunaya baakk..
kaşlarımı çatıp.. ters ters bakarak... bardağı bıraktım.. masaya..
indim sandalyeden usulca.. yırtmacım da, bacağımı gizleyemiyor..

yemeklerin olduğu masaya yaklaştım.. tabağımı aldım.. koyuyorum... beğendiklerimden..

tu--- şundan tavsiye ederim..

hiç aldırmadım tabi..

maruf da geldi yanına.. iki tabağa birden koyuyor.. zübeydeye de, alıyor demek ki...
aralarında da konuşuyorlar kısık sesle..

ma---- yüz vermedi mi..
tu---- ................
ma---- şansını kaybettin yani..
tu---- kim demiş..

ma--- senn.. efendi gibi çekil şimdi.. evlisin..
tu---- inkar mı ,ettim ki.. sana ne oluyor, hem.. sen evli değil misin..

ma---- off iremm..nerede kaldı acaba... gelecekti güya..
senin şu halini görseydi..kahrolurdu.. karın seni seviyor oğlum..
evliliğini tehlikeye atma...

tu---- çok konuşuyorsun maruf.. yürüü yürü..

ma---- bak, bülentte birisini bulmuş.. ohhh..
kızlara nasıl yaklaşılacağını unutmuşsun sen.. bana bırak..

tu---- maruufff.. uzatma..  bülentin yanında gördüğün .. nişanlısı..
anladın mı..
ma---- aaaaa ... nasıl yani..

tu---- ......... sonra anlatırım.. sen yerine geç.. benim ,kur yapmam gerekiyor...
ma---- tunaa, sen ne diyorsun....

arkamı dönüp.. kıkırdayayak.. güverteye doğru yürüdüm, kalabalığın arasından...

bülent,yeliz ve zübeydenin yanından geçerken...
bülent görmeden... yelize göz kırptım...

hayretle ,ağzı açık bana bakakaldı... onlarda maskesiz...

tunam demek anladın diyorum, içimden de...
kur yapacakmış... hadi yap bakalım...

tam uç kısımdaki ,masalardan birisine oturdum... gökyüzü pırıl pırıl..
rüzgar ,hafif hafif esiyor.. etolü çıkarıp koydum.. diğer sandalyeye.. .

boğazın gece manzarasını ,seyrederek..
bir kaç lokma aldım ki...
tuna yanıma geldi..

duyulan müzik sesi de, insanı cezbediyor.... güverte tenhalaştı.. oynayanlara bakıyorlar..
yalnız ikimiz varız bu tarafta...

tu---- ben ısrarcıyımdır.. bir kere izin isterim..

teklifsizce,oturdu karşıma...  tabağını, bardağını da koydu..

ir---- beni birisine ,benzettiniz galiba... niye peşimdesiniz..
bu kadar bayan var..eminim ki,birisi sizinle dans etmek isteyecektir..

tu---- (gülümseyerek... içki kadehini ,su bardağıma tıklattı.. ) çok güzelsiniz.. sadece sizinle ilgileniyorum.. dans, işin bahanesiydi.. şerefinize..

ir---- aaa.. ne demek bu..
tu----  tanışıp ,konuşmak için bahaneydi.. siz ne sandınız ki..

pisss ,nasıl da gülüyor için için... ben de ,yedim dimiii.. oyun oynayacağız madem ,tam olsun...

ir--- ama benim ilgilendiğim ,bir başkası var..

tu---- e hani,nerede.. yalnızsınız.. demek ki,sizi hak etmiyor..
ir---- parmağınızda yüzük var.. peki,sizin eşiniz nerede...

tu--- çokk yakınımda..
ir---- ilginç... aklınızdan ne geçiriyorsanız vazgeçin.. bence..

tu---- sizce ne geçiyor ki..

Hiç yorum yok: