Translate

16 Şubat 2012 Perşembe

283.bölüm..

merkezde şık bir yere götürdüm.. yerken
 hamilelikten,kendi sıkıntılarına kadar herşeyden... konuştuk..
sonra eve bakmaya gittik..çok beğendi...

yürüyerek.. mağazaları dolaştık bulvarda... alışveriş yaptı...

bu maruf  erken,antrapoza girmiş sanırım...ilgisizleşmiş..
diğer hanımlarına gitmediği gibi.. zübeydeyi de görmüyormuş gözü...
çok mu beddua aldı acaba diye ,düşünüyorum..

vitrindeki nefis dekolte geceliği gösterdim... bakıştık gülerek..

ir---- ne dersin.. işe yarayabilir..mi..
z---- olabilir de.. olmasa da.. çok beğendim.. alacağım..

girip aldık...
ir---- sana dondurma yedireyim...

z---- olurr.. irem çok şanslısın.. tek başına gezebiliyorsun.. belki sana abartı gelebilir ama..
bazen ,özgürlüğümün... herşeye değeceğini düşünüyorum...onun bedeli yok..
sarayda da olsa.. sıkılıyor insan...

içimi çektim...
ir---- seni anlıyorum.. buraya geldiğinde gezeriz bizde.. ne yapalım...
z---- sen yoruldun .. tuna kızacak bana...
ir---- (gülümsedim...) oturacağız..şimdi.. dinlenirim... bana da,değişiklik oldu..okul ve ev arasında
kaldık...
yürümeyi unuttum, inan ki...

mavi köşe pastanesine girip... oturduk...

siparişlerimizi verdim..
z---- irem, istanbulda kaçta olman gerekiyor... gideceğin zamana kadar, nerede kalacaksın..

ir---- evimiz var ,zübeyde merak etme... tuna, abimle ilgilenecekmiş..
o erken giyinip gider..sanırım..
bende hazırlanıp.. davetin verileceği yata giderim..
 bir dakika... sizde gelsenizee.. aklıma gelmedi bak..

z---- birşeylere engel olmayalım..
ir---- (güldüm..) yok yok.. yerimiz de müsait... hem tuna da çok sevinir...

z---- sağol çağırdığın için.. davet belki, olabilir de... kalmayız.. sanmıyorum..
ir---- sorarız marufa..başka almak istediğin birşey var mı... zübeyde..

z---- yok irem... maksat almak değil.. beraber olmaktı zaten..
rahatlatıyorsun insanı,çok iyimsersin...özlemiştim seni..

ir---- (gülümseyerek.. ) sağol ,bende seni özlemiştim..
inşaat bitinceye kadar..maruf geldikçe ,sen de gelirsin...  görüşürüz..

z---- aa ,komşu olacaktık ..unuttun mu..
ir---- hayır da, maruf ..görüp , tamam demedi ki daha...
z---- demese de ,olur... ben alacağım belki..

ir----- ........... benim için ,sorun değil zübeyde... satarım..
ama maruf birşey söylerse ,ikimizde üzülürüz... ve ben kolay kolay affetmem..
o yüzden.. görsün..
z---- peki... tavsiyelerin işe yaramıştı... belki ,yine yarar...

ir---- bu da bir dönemdir ..öyle düşün.. kalkalım mı.. hava karardı.. kahve içmeye gidelim, evime..


*****
eve çıktık.. o salona geçerken ,ben annemi arayıp haber verdim... maruf gelirse ara dedim..
teyzem gitmiş, anneannem kalmış... ergün abi ,gece alacakmış onu ... hıı,babam da gelmiş..
dayanamadı demek ki...
. kıyamam teyzem,anneannem..
içli köfte,sarma falan yapmışlar... geç kalmayın dedi...

içeri girdiğimde.. zübeyde konsolun üstünde duran, resimlerimize bakıyordu...
çerçeveyi elinden bırakınca...

ir---- zübeydeciğim.. mutfağa gel.. konuşuruz...
z---- olur... çok yakışıyorsunuz, tunayla.. resimleri görünce ,imrendim..
bizim ,yalnız olduğumuz..bir iki resmimiz var sadece..  eviniz de çok sıcak.. aynı senin
gibi.. samimi..

 koluna girip ,mutfağa götürdüm..o oturunca..

dolabı açıp,ne var diye baktım.. irmik helvası ..yapacağım..
kahveyi yaparken.. zübeyde de fıstıkları kavurdu..

neyse güle konuşa.. helvayı da ,yaptık.. kahveyi de ,içtik..
zübeydenin yüzü gülüyor artık... neşesi yerine geldi...

ihtiyacı olan paylaşmakmış..

telefon çalınca açtım..
ir--- alo...
tu--- merhaba, zübeydeyle berabermişsin..
ir---- evet.. annem mi söyledi.. burada olduğumuzu..
tu---- yok,marufla konuşunca.. evimize evimize gideceğinizi tahmin ettim..

ir---- çok dolaşıp,alışveriş yaptık.. dinlenip,kahve içelim dedim..
sen ne yapıyorsun, erken aradın bugün..

tu---- mazeret mi gerekiyor ,irem... arayamazmıyım..

ir---- ......... tuna, ne diyorsun sen... rica ederim.. doğru anla, dediğimi.. kırma beni..

tu--- hep kırılan ,sen oluyorsun niyeyse...

ir---- tuna.. ayrılık sana dokunmuş.. ya derhal gel.. ya da.. nikah olana kadar, bir daha arama ...
çünkü,ben de iyi değilim..

tu----iyi.. öyle olsun.. aramam..

pat diye kapattı telefonu.. ben kalakaldım..
sinirle koydum, ahizeyi yerine..

zübeydenin yanına gittim...
birşey belli etmemeye çalışarak..

z---- irem,annene gidelim mi.. maruf gelir birazdan..
ir---- oluur..


***********

ellerimizde aldıkları.. arabaya bindik..
ir---- seni göl kıyısından götüreyim.. hava çok güzel..
z---- merak etmesinler..
ir---- tahmin ederler ,nasılsa...

hareket ettim... baraj yolundan sonrası daha tenha.. ışıl ışıl göle bakarak.. ağır ağır ,
gidiyor arabalar.. bizde tabi..

 radyoyu da açtım..
tunanın dediklerini ,unutmaya çalışıyorum aslında..
neyse çokk geniş bir daire çizdiğimizi düşünün ..
şarkılar eşliğinde, annemlere kadar.. geldik..

zübeyde sokağa girer girmez..

z---- maruf gelmiş..
ir---- nereden anladın... araba falan ,yok ki..
z---- evinizin karşısında.. duvar kenarında,bir adam bekliyor.. o marufun gölgesidir..
oradan anladım..
ir---- iyi ki,senin peşinde birisi yok..

z---- evet ..sana güvendiği için,bugün yoktu.. tam anlamıyla özgürdüm..

kapının önünde durdum...
ir---- ona da hak vermek,lazım..eşyalar dursun dimi..
z---- evet dursun...
bir paketi aldı sadece...

indik .bende helvayı aldım.... bahçeden geçip.. zili çaldım..

annem gülerek açtı kapıyı...
içeriden.. gülme sesleri,geliyor..
zübeyde paketi anneme ,uzattı... benim elini öptüğüm gibi de.. öptü..
annemde ,bende dumur olduk..
 ...

Hiç yorum yok: