Translate

8 Şubat 2012 Çarşamba


28.bölüm..

nu--- irem ,bana bak.. tek kalabilir misin.. arda benim saçmalamamı, çok dinledi..  şimdi de, onun bana ihtiyacı varmış.. gerizekalıya ,o kadar da söyledim.. zuhali unutamıyormuş..
neyse.. yumurtalığa gidecekmişiz.. bu dışarıda kileri kovabilirim, büyük bir zevkle.. ne dersin..

ir--- abii.. çaylarını içip, giderler onlar.. gülşen geçerken,çağırırım onu.
beraber kalırız.. git sen.. ve zuhalden vazgeçir.. mutlaka..

nu--- peki, bir saate kadar gelirim diyeceğim onlara.. çaktırma sakın..

ir--- tamam tamam..

üstüne hırkasını alıp,ayakkabısını giydi..

öptü beni..

nu--- dikkatli ol..

ir--- olurum...


bahçeye çıktımızda.. abim bir saat sonra geleceğim,diyerek izin istedi..

ardayla beraber gittiler...

bülent beye ,ne dediyse tuna...

bülent---benim de kalkmam ,lazım.. çok teşekkür ederim.. irem..

ir--- niye kalktınız.. beraber giderdiniz.. erken daha.. yani Adanayı bilmiyorsunuz ya ondan,öyle dedim..

bülent--- (göz kırptı.. ) emir büyük yerden, irem..

tu--- bülentt.. arabayı bırak.. işim var..


bülent--- (anahtarı uzattı...)bende bari.. gidip evimi temizleyim.. karşı komşuyu çağırırım.. laflarız..

ir---(güldüm )kolay gelsin size... babalara ve abilere dikkat edin..başınız ağrımasın..


bülent--- hoşçakal.. uyarı için sağol..

o gidince.. ikimiz, baş başa kaldık..

körün istediği bir göz ,allah verdi iki göz misali...

bana da, öyle güzel bakıyor ki.. ne tarafa döneceğimi şaşırdım..


tu---  ikimiz kalabildik, sonunda.. madem çıkmıyorsun .. öyleyse ,beni dinlemeni rica ediyorum..

ir--- ne anlatacaksın ki..aşkını mı..
beni  ilgilendirdiğini sanmıyorum..
hem niye benimle zaman geçiriyorsun..onun yanında olsana..

tu--- (gülümsedi.. ) ama ben tam istediğim yerdeyim..

allahım tuzağa düşüyorum .. onu, zorlarken kendimi çıkmaza soktum..

ir--- nasıl yani..

tu--- hani çiftlikte sormuştun ya..seninle neden ilgilendiğimi..nereden tanıdığımı..
ben de ,şimdi konuşamıyorum demiştim..
hatırladın mı..

ir--- hafızam ,iyi değildir..

 "yalancı" der gibi ,baktı yüzüme.. içime işliyor bakışları.. boğazım kurudu resmen..


tu--- (söze nereden başlayacağını bilemiyor sanki.. ) ben ,seni iki yıl önce
çiftliğinizde gördüm..
ir--- ben hiç görmedim,neredeydim ki..

tu--- (gülerek.. )göremezdin ki..dut yiyormuşsun..
ben havaalanından geliyordum, arabayla..
 kalabalıktınız..
yol kıyısında ki.. büyük dut ağacındaymışsın..
.. bütün kuzenlerin ağaçtaydı ,herhalde. her dalda ,bir bacak görünüyordu..

gülüp ,şakalaşıyordunuz.. çok hoşuma gitti.. imrendim size ,durup bakıyordum ki.. ..
 sen ,aşağı indin.. böyle saçlarını, iki yandan örmüşsün
.. elin mor,ağzının çevresi mor .. öyle güzeldin ki.. işte tam , o anda..

ir--- (yutkundum.. tuna,ne diyordu.. bu itirafa hazır mıydım.. bana ilanı aşk ediyordu resmen.. konu değişmeliydi derhal.. )
sen neredeydim ,dedin..

tu---(içini çekerek, masaya kollarını koydu.. ) dört yıl kaldım,amerikada..
 yeni dönüyordum...  seni görmenin bende ki ,etkisiyle.. ağzım kulaklarımda .. çiftlik evine geldim..  ben yokken , hiç kimse ilgilenmemiş.. ev harabeye dönmüş.. şok oldum tabi..

herkes,zevkinde sefasında.. kiralamışlar toprakları.. para yemişler..
 abilerim,eşlerine lüks yaşamı nasıl verdiklerini unutmuşlar..
baba ocağına ihanet etmişler..yani
 ben de, büyük ölçüde kestim paralarını..

iki yıldır, uğraşıyorum..
 bilirdim de.. yeniden çiftçi oldum.. okulu da aksatmadan, işlerimi düzene koydum..
babanın yardımlarını da, hiç unutamam.. o çok iyi birisi..
daha ikinci gündü sanırım..işçilerle beraber.. ben de ,elimde kürek harç  karıyordum .. geldi..
''çalışkan insanları,toprağına sahip çıkanları  severim ,seninle iyi anlaşacağız .. dedi..''
(içini çekti..)

gördüğün,sevgili  yengemdi.. abimi bekliyordum ama çok ihtiyaçları varmış da.. para istemeye .. o gelmiş.. ben göndermeyince..

gerçekleri çok iyi bilmeme ..onları iyi tanımama rağmen.. onun ,gerçek düşüncelerini ..senden duymak .. ağır geldi..

ir--- karışmamalıydım.. ama iki yüzlülüğüne dayanamadım..çok pişman oldum da.. olan oldu...

tu--- iyi oldu, bir bakıma.. bir daha asla gelemiyecek..
(gülerek..  ) ya ben ne diyordum.. laf nereye geldi..

ir--- (kalktım ayağa.. telaşla.. ) çay içersin değil mi... içelim içelim..


cevap vermesini ,beklemeden.. bardakları tepsiye koyup .. kaçarcasına içeri girdim..

derin derin nefes alıyorum ,sakinleşmek için... çayları koymadan oyalandım biraz..deli gibi ,dönüyorum mutfakta..

sonunda söyleyecekti de.. ben ne diyecektim..sorun oydu..

çok kalmışım herhalde,içeride... kapıdan seslendiğini duyunca irkildim...

ir--- ayyy..

tu--- korkutmak istememiştim.. çay doldurmak ,bu kadar zaman almaz da ..merak ettim..

ir--- (tepsiye koyduğum çayları göstererek.. elime aldım.. ) geliyordum bende..

tu---  hımm.. ama telaşını ,çekingenliğini.. benden  kaçmanı... ürkeliğini görünce..
acaba diyorum..
zamansız mı konuşuyorum..

ir--- (bakışlarımı yere indirdim..) başka türlüsü olamaz.. ki.. biliyorsun..

tu--- evet,sözlüsün değil mi..

 başımı sallayıp,onayladım..

tu--- peki..gel hadi.. rahat ol, senden bir talebim yok..

o çekildi.. ben de, yanından geçerek dışarı çıktım...

burnuma dolan, baş döndüren kokusuyla sersemledim..
tepsiyi deviriyordum,neredeyse...

tepsiyi tuttu .. çay dökülmeden..
koluma uzandı ,diğer eliyle..

tu--- yordum seni..

ben ona o kadar yakınken,çırpınan kalbimle nasıl başa çıkacağımı düşünüyorum ..oysa ki.. ne yorulması..

ir--- yok yok.. iyiyim..

oturduk sandalyelere..

hava kararıyor.. yavaş yavaş...

çaylarımızı içiyoruz sessizce..konuşmuyor da, bana baktığına eminim..
acayip bir titreme hissediyorum, yüreğimde..

gitsin mi, otursun mu.. ne desem.. karar veremiyorum.talebim de yok dedi.. ne talep edecekti ki..yada edebilirdi..

 utangaç biriside değilim halbuki ama.. tuhaf çok tuhaf.. parmaklarım çay bardağına yapıştı ,kıracağım neredeyse..

başımı kaldırdım, yavaşça..

ir---liste..kitap listesini verecektiniz..

tu--- hı,o mu.. yarın versem.. evde kalmış..

ir--- (yutkundum.. onu..yarında mı görecektim yani.. hem de ,irfan amcanın yanında olacak şey değil...)
yarın gidip ,alamam nasılsa..kalsın getirme..annemler geldikleri ,zaman girerim..

tu--- (kaşlarını çattı.. saatine bakarken..) abin gelmedi,annenlerde yoklarmış..
kalkmayı düşünüyordum.. sen yalnız nasıl kalacaksın..

ir--- kalırım.. korkmam demiştim.. ya..
hem gelir birazdan ,abim..komşularımıza seslensem tamam.. çok samimiyizdir.. evim burası.. kalırım ne var ki..

tu--- abin ,gelene kadar kalmamda ..bir mahsur var mı..

ir--- yok da.. gerekte yok..

tu--- git diyorsun ,anladım... (ayağa kalkıp, elini uzattı.. ) hoşçakal irem,teşekkür ederim.. sıkma için..
benim beceriksizliğim, söylemek istediklerimi de.. anlatamadım..


ir--- afiyet olsun.. rica ederim..beceriksizlik değil de..  diyeceklerinizin
manası ağırdı ve bundan sonra ki.. öğretmen-öğrenci ilişkimizi zorlaştıracaktı..
durumlarımızdan dolayı ,duymamak iyi olur diye düşündüm..

tu--- (elini çekmeden.. ) madem anlamışsın.. kendini birisine bağlı hissetmesen ,dinlermiydin..

 hii,adam bana ne soruyor.. heyecandan bayılacağım sanki..
 gözlerimi kapayıp.. aşağı yukarı ,başımı salladım hafifçe..

ir--- sanırım..
allahım ne dedim ben.. dayanamayıp onu beğendiğimi itiraf ettim ,işte... umut verdim,kahretsin..

tu--- (titriyor sesi..) irem( çenemin altında, elini hissettim buz gibiydi.. )

kaldırdı başımı yavaşça.. gözlerimin içinde geziyor bakışları .. dediğimin ,farkındamıyım diye araştırıyor..

gördüğünden memnun .. ben nasıl bakıyorsam artık.. hipnotize olmuş gibiyim..yıldızlar uçuşuyor ,gözümün önünde..

tu---( yumuşacık bir sesle.. ) sözlünden ,derhal kurtulmalıyız.. yoksa, ikimize de yazık olacak.. neyse ki, ben.. nuri kadar çaresiz değilim..


ir--- (gözlerimi ,kocaman kocaman açtım.. ) ne , ne diyorsun.. yani ,diyorsunuz..


tu--- (elimi,iki elinin arasına aldı.. yüzük takılan yere dokunarak.. ) benimle ,evlenir misin diyorum..


 ayyy, bu kadarı da fazla artık.. dizlerim taşımıyor beni..kekelemek gibi bir huyumda yok, da..

ir--- ama ama ama..

bir elini ,saçımdan enseme doğru indirdi.. kıpırdayamıyorum... çekip.alnıma dokundurdu dudaklarını..

işte benim, bittiğim an.. gözümün karardığını biliyorum..

 gerisi yok..

Hiç yorum yok: