Translate

15 Şubat 2012 Çarşamba

244.bölüm..


akşam çıkışta ,vedatın bana bakarak.. yanıma geldiğini gördüm.. 
 
öğrenciler  gidiyorlar... cansuyla da ,ayrıldık.. tunayı bekliyorum... 
o yanıma gelmemeli, ne dersem ters anlıyor.. gerizekalı.. 
 
hiç tanımadığım ,bir öğrenci grubunun içine daldım resmen... 
şaşırdılar... tabi.. 
 
ir---- arkadaşlar ,kusura bakmayın.. 
-----  rica ederiz.. birşey mi oldu.. 
 
ir---- (temiz yüzlü ,bir delikanlı.. benimle konuşan.. ) olmamasına çalışıyorum...
 şey, ben galip hocanın asistanıyım.. 
öğrencilerin istekleri ve şikayetlerini ..yazmalarını istiyoruz.. 
 genel olarak, okuldan memnun musunuz.. ve galip beyin
dersi hakkında.. düşünceleriniz nelerdir.. 
eğer siz taleplerinizi ,dile getirirseniz.. elimden geleni ,yapmaya çalışacağım bende..
 
çaktırmadan çevreye ,bakındım..vedat yok.. gitmiş.. 
tuna da arabanın ,yanında duruyor... 
 
----- irem di adınız ,değil mi..
ir---- (gülümsedim...) evet.. 
 
----- bu benim ikinci senem.. kusura bakmayın da.. 
hep asistanlar istediler,bizde çömeziz ya.. yazdık verdik.. 
işte görüyorsunuz ,değişen hiç birşey yok.. mesela en basiti.. yağmurda ,caddeden okula kadar 
gelirken, sırılsıklam oluyoruz.. 
yazın sıcakta.. 
şurada durmak ,mümkün değil.. bir gölgelik yapılamaz mı yani.. 
kantin sıcak.. soğuk su,burada  en büyük ihtiyaç.. 
ama yok.. 
 
ir---- anladım.. adın ne.. 
---- tuncer...
ir---- tuncer.. on erkek arkadaşınla.. bana ,yarından sonraki gün..  öğle tatilinde.. yarım saatini ayırır mısın ... 
----- oluurr.. 
 
ir----  daha ,iyi tanışırız.. görüşmek üzere.. gitmem lazım.. eşim bekliyor.. 
tunceerr..  başka asistanlara ,benzemediğimi göreceksin..
----- inşallah.. öyle olur.. 
 
hızla tunanın yanına giderken.. vedatı söyleyip ,söylememekte kararsızım...
 
ir---- canım.. beklettim mi.. 
tu---- önemli değil.. onları nereden tanıyorsun.. sizden değiller ya.. 
açtı kapıyı..
 oturduk... hareket ederken... 
 
ir---- tanımıyor.. dum .. tanıştık.. 
(defterimi açtım.. söylüyor ve yazıyorum... )
branda gerilecek.. 
babanı ara.. osman enişteyle konuş..  ,demirleri 
... beton için, kum ve çimento lazım..
sarmaşık,çam  fidanı getir.. başkaaa... 
 
tu---- bunlar ne.. 
 
ir----( anlattım.. ) işte yarın,bunu halledeceğim.. canım..
 
tu--- (gülümseyerek....)  niye benden istemiyorsun.. inşaat yapılıyor ,zaten.. 
iki usta buraya gelirse, çabucak biter.. ama demir işi hemen olmaz.. 
bir de... tamam,bunu kendi bütçenden yapıyorsun .. hayırdır, yap..  ama... 
öğrenciler arasındaki.. birlik ve beraberlik nasıl sağlanır biliyor musun... 
 
ir---- nasıl..
 
tu---- bir plan yapıp. uygulamaya koyarsınız..  
çok küçük, bütçeli olmak şartıyla..yada emeğiyle.. 
 herkes elini taşın altına koyarsa.. hem yapılandan, zevk alınır... hemde korurlar onu.. 
bizim emeğimiz var diye...
halkayı, ne kadar genişletirseniz.. 
katılım fazlalaştıkça ,yeni fikirler de ortaya atılır..  ne bileyim ,kermes yapın.. pasta börek satın.. 
okula gelir sağlamak için..
senin vaktin olmayacağı için, esrayla ..banuya teklif et.. tülay, nilay.. tuncer de iyidir.. 
örgütlesinler...arkadaşlarını, istekler ortaya çıksın..
 her sınıftan, bir temsilci olsun mesela... döner sermeye kuruyorsunuz yani... 
ödenek beklerseniz.. mezuniyetinizde bile, göremezsiniz isteklerinizi.. 
hııı, en başta mustafa beyden.. sonra galip beyden izin alın... üzülmeyin..
 
ir---- iyi fikir.. döner sermayemize ,katkılarınızı bekleriz.. efendim.. portakal suyu, 
hibe et mesela.. buuzz.. gibi... olsun.. 
babam künefe yapsın, annem de,dolma... hah hah hah... 
 
tu----( gülerek... ) coştun bakıyorum... izin alacaktın unutma.. 
birde ,benim adımı hiç karıştırmayacaksın.. ben, devlet memuruyum.. 
 
ir---- tunaa.. memur dedin de, hiç seni memur olarak ..düşünmediğimi fark ettim... 
aldığın maaşı bile bilmiyorum.. ikimizi geçindirir mi.. 
 
tu---- evet geçindirir.. ama  ... bak ne diyeceğim..  maaşımı sana vereyim.. geliri gideri düzenle..
harcamaları beraber yapalım.. 
başka bir katkı olmadan.. deneyelim.. olur mu.. 
 
ir----- hııı, oluurr.. da.. giyecek ,yakacak.. elektirik.. su.. telefon.. kira gideri.. benzin parası..
kuru gıda, bahçeden gelen sebzelere para. vermiyeceğimiz için.. .. biz zaten geçiniriz.. 
 
tu----  onları ödenecekmiş gibi ,ayır.. biriksin .. hesabına yatır.. yada ayrı hesap aç.. 
nasıl istersen.. bütçe sende,olsun.. 
 
ir---- yani ev geçindirmeyi ,dene ..diyorsun.. 
tu---- evet.. öyle diyorum.. bakalım, yetiyormuymuş.. 
 
ir---- pekiii... derhal ,harcamalarını kontrol ediyorsun.... gereksiz şeylere ,para vermiyorsun... 
tu---- hah hah hah...  
 
****
 
kuyumcuda.. yarım saat kadar kaldık.. 
nefis altın takılar var ama gönülün..yaşına ,yaşam tarzına uymuyor.. 
taksın ,kullansın isterim dedim tunaya... 
o da seçimi ,bana bıraktı..
 
bir set beğendim ,tam gönüle göre elit ve şık..  beyaz altın ve pırlanta karışımı..
 kolye, küpe.. ve bileklikten oluşuyor... eren abiye de.. platin,bir yüzük seçtim..
tunaya gösterdim... 
 
tu---- zevklisin,çok beğendim.. 
ir---- sağol, birşey daha almak istiyorum.. 
tu---- kendine mi, al..  ne istiyorsan... 
ir---- yoo, bana değil.. tuğrulun oğluna ..
 
tu----( gülümsedi...) peki.. 
ir----- nikahta mutlaka göreceksindir... lütfen.. kucağına al..ve kendin tak.. o senin yiğenin..
 
tu---- tamam.. irem.. tamam.. heyecanlanma.. hülyaya ne alacaksın.. 
ir---- unutmuştum onu... lira alırım ona da... 
 
kuyumcuya dönüp.. çocuk künyelerine ,bakmak istediğimi söyledim...
 
 
neyse erkek çocuğuna göre, olanlardan birisini seçtim,bir de lira aldım.. ayrı ayrı.. kutuya koydular.. 
ir---- tamam.. adını ,kendileri yazdırsın artık.. 
 
tuna ,bir servet ödedi resmen.. ama abisine alıyor.. helali hoş olsun... 
tuğrul da,sevinsin.. annesini sevmiyorsak,çocuğun suçu ne... hülya da, nasiplendi bu arada...
 
*****
 
beni teyzemlere bırakıp.. büroya gitti.. tuna.. 
ben yukarıda abimlerle,zuhalle.. teyzemle.. anneannemle... bir şamata, bir gırgır... 
nasıl zaman geçti ,anlamadım bile..
 
sen otur,iş yapma.. dinlen dedikçe utanıyorum.. pervane gibi ,dönüyorlar etrafımda.. 
ben izin verirmiyim buna... giderim bak.. diyince.. peki dedi teyzem... 
 
alt tarafı,turp rendeleyeceğim.. o diyor,ben yaparım.. öbürü diyor.. ben daha iyi yaparım.. 
maksat ben bırakayım... hiç aldırmadım tabi.. 
 
tahin ve limonlu,sarımsak sosunu karıştırınca.. 
hepsine tattırdım.. 
 
gurme de, anneannem.. ''avrat olmuşsun eferim.. '' dedi..ki büyük iltifattır bu..
canım benim.. öptüm tombiş yanaklarını.. 
 
çeşit çeşit salatalarla...masayı hazırlamıştık ki... eniştem geldi... 
 
 neşeli, sevgi dolu .. bir aile ortamı.. tatlı sohbet.. 
çocukluğuma götürdü beni.. hep birlikte gayet saf,kardeş kardeş oynadığımız..günleri ..
nasıl unutabilirim ki.. 
 
bir bakıma..nuri ve hülyaya da acıyorum ...gönüle söz geçmiyor işte... 
zuhale ve abilerine.. sıcaklıklarına , birbirlerine davranışlarına... bir kez daha imrendim... 
 
içli köfteler..haşlanırken ..anneannemin hep yaptığı .. 
''dağıldı mı ''paniği.. 
teyzeme ,sanki bilmiyormuşcasına dediği 
''içine tuz tök,leymun tuzu at.. eşki olsun ha... '' lafları... 
 
'oy kuzularıımm..evlenin de ,evinizde de .. fıstıklı küfte ,yapam..
 iroşumun ,evini bile görmedim ama yuvası şen ,eri ..kurtsa kuzu  olsun.. ''
sitemleri, duaları... 
 
eniştemin.. teyzeme.. ''sevim hanım.. oğlun geldi, yüzün gülüyor ''dokundurmaları..  
teyzemin, taze gelin gibi.. ''aman ,osman beyy.. ''demesi.. 
 
zuhalin teyzemin isteğiyle.. sesini çıkarmadan.. acele acele , irmik helvası kavurması.. 
 
herşey ama herşey.. yuva samimiyetinde.. 
o küçük mutfaktan , şen kahkahalar yükseliyor .. hep olduğu gibi... 
 
eniştem.. tuna geldi..dediğinde.. 
salona çıktık.. tunam, tatlı almış.. bir tepsi.. ben,mutfağa götürdüm hemen.. 
 
tuna eniştemin ,elini öpmek istiyor.. eniştem direniyor.. öptürmez zaten... ay,çok komikler.. 
 
ergün abim ve ali abimle tokalaştılar.. ..teyzemin..zuhalin..  hoşgeldin ,seramonisinden sonra.. 
anneannemin elini öptü.... ben de.. hoşgeldin dedim.. 
 
geçtik masaya.. yemekler güzeldi de.. gülmekten.. 
yanaklarım ağrıdı.. ortam ,sohbet .. olağanüstüydü..
 
.. tuna da ,az değil.. ay ne fıkralar.. anlattılar..
ergünün okul ,eniştemin  askerlik ..anıları... 
o bitiriyor lafı,diğeri alıyor.. 
tunaya..  eniştem,durmadan...  ye damat diyor.. çok eğlendik ,çok.. 
 
masayı kaldırdık.. kahveler,çaylar... meyve,tatlı ..helva derken.. 
 
tu---- zuhal, yeter ya.. bir otur.. kimsenin yiyecek hali kalmadı... 
o---- olur mu ,damat.. bak,portakal ye... sizin yoktur.. 
 
kahkahalarımız ,çınlattı evi.. 

Hiç yorum yok: