Translate

8 Şubat 2012 Çarşamba

21. bölüm..
beş katın merdivenlerini  çıkmışız ,zaten.. dilimiz damağımız kurumuş..

teyzem kapıda ..ellerini de, beline koymuş bekliyor... bizi..

gözlerinden ateş çıkıyor sanki...


sa--- kız nermiinn.. ablam birşey söyledi..doğru değil de ,çabuk...


ne--- (gülümsedi..)  ablam dediyse, doğrudur...

sa----aboooo... nuriii.. girme evime.. git,gözüm görmesin seni..

ne--- abla ayıp ediyorsun.. ikisi de genç.. sevmişler birbirlerini.. bizde,allahın emriyle istemeye geldik... telli duvaklı gelinimiz olsun.. isteriz.. bizi de mi,almayacaksın.. kapıda mı konuşacağız.. el gibi..

içeriden osman eniştem geliyor, duymuş demek ki.. yada teyzem söyledi.. kulağı ağır işitir de...


os--- saadet..
sa--- buyur enişte..
os--- gelen, baş tacıdır... geri döndürülmez..

teyzem saygısından birşey diyemedi, bir adım geri çekilince.. içeri girdik..


arif eniştem de.. geldi..

af--- hoşgeldiniz.. buyrun..
ah--- pek hoşbulmadık ,arif...

sa--- ahmeettt.. sen,osman enişteme dua et..
os---hadi hadi..baldız.. gelin.. içeriye..


biz.. oturduk.. hayal abla var.. hülya gelmedi.. kızı kilitledi mi,teyzem nedir.. 

saadet teyzem suskun.. yani eniştem var diye ,konuşamıyor..

sevim teyzemle,osman eniştem havadan sudan konular açıyorlar.. annem ve babamda giriyorlar lafa..
arif eniştem de, çok şaşkın belli..

garip,gergin ortam biraz .. dağıldı gibi..
ben çay için, mutfağa yardıma gittim..

hayal abla.. hazırlamış ,pastaları börekleri...

ha--- irem..bu ne demek oluyor.. şok olduk.. annemin tansiyonu çıktı..

ir--- nuri ve hülya birbirlerini seviyorlarmış, hayal abla..
bizde çok şaşırdık..
önceden de bilmiyorduk..inan ki..  ama madem seviyorlarmış..isteyelim dedik..
hülya nerede..

ha--- annem köpürdü ,duyunca.. çıkabilir mi odadan..
ir--- bak hayal abla, kızmayın kıza..yazıktır..gönül bu.. abimi görsen resmini,öpüyor vallahi..

ha--- abooo, annem duymasın sakın.. çağır bana nuriyi.. hülyayı gebertir valla..


ir---ablaa.. kız aşık olmuşlar niye anlamıyorsunuz.. ne deseniz boş.. düşünün taşının.. güzellikle,olsun istiyoruz..

ha--- bak,irem bacım.. annemin sustuğuna bakma..osman eniştem var diye susuyor..
siz gelmeden neler dedi..
 ne diller döktü adamcağız, bir bilsen... annem nuh diyor ,peygamber demiyor.. bu iş olmaazzz.. anla ve abine anlat..
vazgeçsin..ya hülya, zarar görür.. ya nuri..ikisi de bizim kardeşimiz.. bunu ,istemeyiz değil mi..

ir--- tabi ki ,istemeyiz abla.. ama kötü bir yere gelin,gitmeyecek ki..abim el üstünde tutar onu..
biz desen öyle..

ha--- hıh.. ikisi de çocuk daha..
 askere gitmemiş, eli ekmek tutmamış.. baba parasıyla ,ev geçinmez irem..

ir--- şimdi de, çalışıyor abla.. askerden sonra da, çalışır.. babam dükkan açar,ne bileyim.. kızınız rahat eder.. abim,kötü birisi değil ki.. tanımıyor musunuz sanki..

ha--- onun,için daha çok kızıyoruz ya.. bacısı dediğimiz ,hülyaya aşık olmuş.. bu nasıl iştir, irem..

ir--- olan olmuş abla.. değiştiremiyoruz..

çayları pastaları dağıttık..

içerlerken..

os--- konuş ahmet.. elçiye zeval olmazmış..ben,bana dediklerini aktardım... anne ve baba onlar.. karar onların..

ah--- sağol enişte.. bacanak, baldız.. aynı sizin gibi,bizde çok şaşırdık..  ama evlatlarımız
mutlu olsunlar isteriz.. hülyayı da, kızımdan ayırt etmem.. başımızın tacı olur..
allahın emri peygamberin kavliyle.. hülyayı, nuriye istiyorum...

arif eniştem , hırkasını çekiştirerek..
kısık sesiyle...

ar--- ahmet biz,düşünelim biraz..


sa--- ne düşüneceğiz... yok desene.. ben vermem kızımı..

se--- saadet.. kızına sordun mu... bak vebal alırsın.. ben nuriyi,çok severim..
annesinin ,haberi yokken bana söyledi.. dinledim ve ona inandım.. hülyayı da çok severim...
ikisini yakıştırdım ben..

abim,sevim teyzeme minnetle bakıyor...

sa----sen, kızına soracak mısın abla..
se--- tabi soracağım ,saadet... gönülsüz olur mu hiç.. 

sa--- en medenimiz ,sizsiniz demek ki.. ireme de sormadılar.. ben de hülyaya sormayacağım...
benim , bizim istediğimiz ..ona uygun gördüğümüz .. onayladığımız, düzgün birisiyle evlenecek..

nu--- teyzee...
sa--- sen sus.. hiiççç, konuşma... ağzını bile açma.. sakınn..

nu--- osman enişte.. müsade edersen,ben gidebilir miyim..yoksa olmadık şeyler söyleyeceğim..

os--- tabi, oğlum... istersen bize git ,evde ali var..
nu--- (ayağa kalktı... )sağol eniştem..geldiğiniz için de ,sağolun.. allah razı olsun...
arif enişte, hayal abla.. hoçakalın..

ar-ha-- güle güle..

nu--- (teyzeme doğru eğildi...)  teyzee.. iyi dinle beni.. ben, hülyayı seviyorum.. duydun mu..
hülya da ,beni seviyor... bunu da duydun ...
madem güzellikle vermedin.. ben de çirkinlikle alırım.. hiç kaçarı yok...

( şoktayım ben.. cebinden ,iki yüzük çıkardı.. birisini parmağına taktı... diğerinin içinde ki yazıyı gösterdi teyzeme... )

nu--- bak... nuri yazıyor... anladın mı.. bunu hülyanın parmağına takacağım,istesen dee..istemesende..
hülyaya zarar vermeyi, aşağılamayı falan düşünme sakın..  kapıdan kovsan ,bacadan girerim..
 kapının,önünde yatarım..yine engel olurum sana..

hepimiz dumur vaziyette dinliyoruz, çıt çıkmıyor... salonda..


saadet teyzem...ayağa bir kalktı ama... .nasıl bağırıyor,hakaretler ediyor.. aktaramayacağım..
 abim de doğruldu.. karşısında kıpırdamadan,tepkisiz duruyor..

sa---  osman  eniştem olmasa ,biliyorum sana yapacağımı ama...
 hülyanın saçının telini  alamazsın sen.. defol evimden.
 seviyormuş ,hıh.. bir daha da ,hülyaya iftira atma.. adını anma..


  metalik bir kapı sesi gelince... teyzem sustu.

hülya ağlayarak.. .. perişan bir halde ,salona girdi..  saç baş, dağılmış.. üstünde eşofman..

durdu, nurinin önünde... orada olduğumuzun bile, farkında değil eminim...


başını kaldırmadan..

hü--- ben seni sevmiyorum.. hiç sevmedim.. sevemem asla... bu iş olmaz.. olamaz...

dedi ve gitti.. kapıyı güümmm.. diye kapadı... ama ağlama sesi hala geliyor...

sa---  duydun işte..

nu--- sen ,duyuyor musun peki.. niye ağlıyor ,o zaman... geç bunları teyze ,geeçç...

Hiç yorum yok: