Translate

14 Şubat 2012 Salı

194.bölüm..


ma---- amerikadan... annem , babama .. şart koşmuş.. on yıl ,göndermem diye... 
kendisi de ,hiç gelmedi zaten saraya.. babam ,gelirdi her ay ...bizi görmeye.. 
 orada , özel hocalardan dil eğitimi aldım.. 
tek çocuğum.. on yıl, tek kaldıktan sonra...
burada kardeşlerimin arasında,çocuk cennetine düştüm ,sanki.. ama annesiz kaldım bu seferde..
çocukları çok sevmemin nedeni bu , benim yalnızlığımı çocuklarım... 
yaşamamalılar... 
abilerim okumamışlar,ticaretle uğraşıyorlar...
 babam, işlerin başına benim geçmemi istediği için.. çok yönlü bir eğitim aldım, benden sonrakiler de
öyle... yani,hem buraya.. hem dünyaya ,ayak uydurmak zorundayız.. 
tunayla da, benzerliklerimiz 
sayesinde tanışıp,arkadaş olduk..  benim için,gerçek dostumun.. her zaman yeri ayrıdır.. 
onun eşi olarak ,artık senin yerin de farklı.. 
(gülümseyerek... )
tunayı değiştirdiğinden de, belli ama bana nüfuz etmek zor sanırdım... değilmiş... 
benim kendimi ,anlattığım  çok nadirdir.. insanı ,konuşturmayı iyi biliyorsun... 
 
içimi çekip.. 
arkama yaslandım... 
ir---- tuna için,öyleydi de.. sizin, yeriniz de.. benim için farklı olacak.. 
 hakkınızda,söylediklerini ... anlattıklarınızla yeniden.. şekillendiriyorum. 
ben birşey yapmadım maruf... anlatmayı sen,istedin ... demek ki, ihtiyaç duyuyordun.. 
ve inan bana... kendini anlatmak,iyidir.. 
bana da ,bir dostum uygulamıştı bu taktiği.. 
karşındaki insanın ,seni tanımasının başka yolu  yok ki... yanılıyor muyum... 
 
ma---- haklısın.. çok derin konulara girdik.. dansı unutturacağınızı ,sanıyorsanız... 
 
tu---- zübeyde, almanca biliyor musun... 
z---- hayır, malesef bilmiyorum... 
 
tu---- (gülerek.. ) hanımlar,izninizle marufla konuşacağımda..
duymamanızda fayda var.. 
ma----- hah hah hah... 
 
ir---- heyt be.. aslan kocacığım ,ver şuna ağzının payını... 
de kii..bizim bahislere ihtiyacımız yookkk...  
 
tuna gülümseyerek.. marufa döndü, almanca konuşuyorlar.. 
marufun ve tunanın yüzlerinden .. ses tonlarından...anladığım kadarıyla...
 tanışmamızı anlatıyor... 
sanırım,değişmesinin nasıl olduğunu zübeydenin duymasını istemedi.. yada.. 
marufa söyleyeceği ,özel şeyler var.. 
 
sözünü bitirip arkasına yaslandığında, ikisi de.. duygulanmışlardı.. sustular bir süre... 
 
maruf kadehini kaldırıp ''size ''dedi.. 
bizde uyduk ona.. 
çok sevdiğim, slow bir parça çalmaya başladı... 
ir---- tuna dans edelim ,hadi.. 
tu---- olur.. 
onlara dönüp... izninizle dedi.... 
kalkıp elimi tutunca.. piste,yürüyüp.. 
kollarımı boynuna doladım... belimi, iki yandan tuttuğunda.. 
 
tu---- neden,öyle davrandığımı..  sormayacak mısın... 
ir---- (kaşlarımı kaldırdım..)  hayır.. biliyorsun, ısrar edince.. neler olduğunu.. 
ama tahminim var,elbette... 
tu--- hıı,nedir.. 
ir---- (gülümseyerek..)  almanca bildiğin konusun da,bize hava attın... 
ikimizde güldük... 
 
yanağımı ,yanağına dayayıp.. kokusunu duyarak, mırıldandım... 
 
ir---- tunam, seni çookk seviyorum..
tu---- bende ,canıımm... 
ir---- başımı döndürüyorsun..
tu---- başkaa.. 
ir----mmm, gerisini otelde söylerim.. 
tu---- iyi, oturunca ben esnemeye başlarım... 
ir---- (gülümseyerek... yanağından çekildim) senin çözümlerin de.. harika... 
tu---- .. acemice ama etkili.. 
 
müzik bitince... yerimize döndük... 
 
ma----- kalkmak isterseniz, gidebiliriz... 
tu---- olur maruf.. herşey çok güzeldi, teşekkür ederiz... 
ma----- rica ederim,tuna... bizde ,teşekkür ederiz...geldiğiniz için.. 
yarın ,yine yarışsak mı diyorum... 
 
hepimiz gülerek... 
kalktık masadan... 
 
limuzine bininceye kadar.. epeyce yol yürüdük.. yani bana öyle geldi.. 
tunanın elini,sık sıkıya tutuyorum... 
düşerim falan, rezil olmayalım dimi... 
 
şöföre dur, diyerek... bize,maruf açtı kapıyı... 
oturduk... hepimiz farklı düşünceler içindeydik, eminim... 
maruf ve zübeyde.. durgunlaşmış.. 
bir daha ,ne zaman bu kadar yakınlaşabileceklerini .. düşünür gibi bakışmalar içindeler.. 
 
ben duygulanıp..dışarıya bakarken,
elimi kavrayan parmakları ,hissetmek istercesine sıkıp açtım, elimi. ... 
tuna da, aynı şekilde karşılık verdi... 
 
zü---- ne zaman gidiyorsunuz, irem... 
zübeydeye bakarak... 
ir---- cuma gecesi,gidiyoruz... zübeyde... 
zü---- ben, özleyeceğim sizi.. 
ir---- bende.. sizi.. zübeyde.. 
 
tu---- daha buradayız, ayrılıyormuş gibi.. konuşmayın.. yarın akşam da,beraberiz.. 
otele davet ettim, sizi..
 
ir---- çok sevindim.. tuna.. ne iyi düşünmüşsün... 
 
zübeyde de, marufa baktı.. bende, gelecekmiyim dercesine...  
başını sallayarak.. gülümsedi... maruf.. 
 
ma----- irem.. seni tebrik ederim,bu arada.. tuna tatilin,nedenini söyledi de... çok başarılıymışsın..okulda.. 
 
ir---- (tunaya,gülümsedim hafifçe... ) teşekkür ederim,maruf.. tunanın yardımı olmasa,başaramazdım... 
tu---- yok canım.. çok çalıştın,sen.. ben özel birşey yapmadım.. 
 
ma----- yıl sonunda, tekrar bekleriz..kutlamayı beraberce yapalım..
tu---- sağol maruf ama tatilde,tam hasat mevsimine  girmiş oluyoruz... biz gelemeyiz de.. 
sizi bekleriz,o zamanda.. 
ma---- gelmeyi ,isteriz tabi .. bakalım ,kısmet.. o kadar ilerisi için,söz veremiyorum..
 ama yarın akşama geliriz... 
 
otelin önünde durunca.. indik hepimiz.. 
tokalaştılar,bizde zübeydeyle sarıldık.. 
vedalaştık... çantamızı aldı tuna..
onlar, gidene kadar bekledik.. girişte... 
 
sonra odamıza çıktık.. 
********
 
ertesi gün .. 
 
bu sefer kahvaltı salonuna inebildik.. 
çaylarımızı içerken... 
tu---- bugün .. ne yapmak istersin.. hayatım.. 
ir---- (gülümsedim...) havuz hala bizim mi.. 
tu----  evet, bizim... yüzelim mi.. 
ir---- hımm.. biraz yüzelim.. gezelim.. 
sonra, çıkıp dinleniriz.. odada... akşama misafirlerimiz var.. malum... 
 
tu---- olur.. vazolar için teşekkür etti,maruf... irem hanımın zevkimiydi, dedi.. bende evet dedim..
haberin olsun da.. yok falan deme.. 
 
ir---- tamam... maruf hakkında ki, düşüncelerim.. 
netliğini kaybetti.. şartların, onlara sunduğu hayatı yaşamak zorunda kalmışlar  gibi.. 
 
tu---- benim, demek istediğimde buydu işte..sen de,burada doğup.. büyüseydin.. 
çok eşliliği yadırgamayacaktın... kabul etmemek gibi,bir fikrin... yada şansın olmayacaktı... 
 
ir---- beenn.. hayatta kabul etmezdim.. kocamı başka kadınlarla paylaşmayı.. 
evlenmeyi kabul etmezdim ki.. 
 
tu---- inatsın, inat.. sana sormayacaklardı..ki, isteyip istemediğini... 
 
ir---- aynı babamın yaptığı gibi ,değil mi.. ya,niye aklıma getiriyorsun..
 sinirim bozuluyor.. bilmiyor musun... aşkolsun tuna... 
 
tu---- olsun da... sen orada,direnebildin.. burada, kimse seni dinlemezdi... 
onu örnek vermek istemiştim... sinirini de,havuzda düzeltiriz... hadi, gidelim... 
 
ir---- (gülümsedim...) hııı, nasıılll.. 
tu--- yüzereek..
 
konuşarak,restorandan çıkıyorduk ki...
 nını nınııııı ... 
bir bayan.. 
böyle dalyan gibi bir afet.. bize,yaklaştı... Türkçe..olarak
---- aaaa,. tunaa.. sensinn.. 
 
tuna kaşlarını ,çatmış kıza bakıyor... 
tu---- hatırlayamadım... tanışıyor muyuz.. 

Hiç yorum yok: