Translate

14 Şubat 2012 Salı

193.bölüm..


haraya gelince... 
atladı tuna...beni de..belimden tutup, indirdi.. 
omuzlarından tuttuğum için,bir anda bayağı yakın oluverdik... 
 
kameriyede oturan,maruf ve zübeydeyi  görünce... 
hemen,çektim kollarımı... 
 
ir---- kahretsin.. gördüler bizi... 
tu---- (üstünü çırpıyor... ) fark etmemiş gibi ,doğal davran... 
ir---- .doğal ha... şu çimlerde yuvarlanalım... istersen..
tu---- yok.. o kadar da ,değil... 
 
elimi tuttu... yürüdük yanlarına... 
 
 gülümseyerek ,kalktılar saygıyla.. .
ma----  anladım ki, boşuna yarışmışız.. tuna.. sen antremanlıymışsın... 
 
hepimiz güldük.. zübeyde de.. gülüyor... 
canım yaa... elimize baktığını gördüm... 
 
tunaya da, karışmayacağıma dair söz vermişim.. 
marufun pof poflanmak istediği ,içime doğdu sanki.. strateji değişikliği yani.. 
oturduk karşılarına.. 
 
ir---- çok şanslısınız ,maruf bey... hem burada yaşadığınız için, . imkanlarınız olağanüstü... çünkü..
 hem de..zübeyde gibi bir eşiniz, olduğunuz için.. beş çocuktan sonra.. hala manken gibi..
ama beni en çok.. size duyduğu müthiş sevgi ,etkiledi.. 
 
zübeydeye gülerek, bakıp... 
ma---- evet, çok şanslı olduğum doğru .. irem hanım... üstümüzü değişip.. gidebiliriz isterseniz... 
tu---- iyi olur.. maruf..  
 
kalktık.. biz, biraz önden yürüyoruz.. 
göz ucuyla ,çaktırmadan.. baktım onlara.. zübeydenin,eline uzandığını görünce...
 içimden... eveeetttttt.. diye çığlık atıyordum.... 
 
mırıldanarak.. konuşuyorlar.. aralarında.. 
 
ir---- tunaa.. içim içime sığmıyor... elini tuttu... inanabiliyormusun.. 
tu----( gülümseyerek.. ) ne diyim ki.. sayende.. tutmuştur.. 
ir---- ayy.. deli bunlar ya.. fıstık gibi karısı var.. daha elini bile tutmamış... 
hıı, tabi başka yerlerini tutmaktan fırsatı olmamıştır... 
 
tu---- (dudaklarını ısırsa da... güldü ...) ireemm.. kendine gell.. sana neee..
hani anlaşmıştık... biz.. 
 
ir---- anlaşmanın dışına çıkmadım ki.. tunam.. zübeyde adına.. çok mutluyum ,çok.. 
zübeydeyi.. marufa fark ettirdim,sadece..
 
tu---- evet, çok akıllısın.. korkulur senden... 
 
ir---- senin korkmana gerek yok ki.. canımsın sen.. sevgilim..aşkım.. bir tanemsin... tunamsın..
tu--- (baş parmağıyla, elimin üstünü okşadı hafifçe...) teşekkür faslını, odamıza saklıyorum.. sağol..
 
ir---- oy oy oy.. ne kadar da, çekingenmiş.. benim kocacığım.. 
aslında seni sıkıştırmanın, tam sırası biliyor musun.... 
şu sümüklü ,birşeyler görür de ..ders alırdı belki ama kıyamıyorum.. cüneytime... 
 
tu---- cüneyt?
ir--- aşkolsun tunaa..peşimden gelirken.. 
cüneyt arkına ,benzettim seni... savulun bre gafiller... irem benim... der gibiydin... 
 
tu----- hah hah hah.. ah iremm.. ahh... cüneyt ha... 
 
malikanenin kapısına geldiğimizde... maruf hala zübeydenin elini tutuyordu.... 
ma---- buyurun.. lütfen.. 
tu---- sağol.. 
ikimiz önden girdik... 
ma----- şurası salon... değişince..  buraya gelirseniz.. çıkarız hemen... 
tu---- tamam maruf...
 
bize ayrılan, odamıza girdik.. 
ben ,elimi yüzümü yıkarken.. tuna duşa girdi..  çıktı bile.. 
iyi ki yanımda kolanyam.., parfümüm de ,var... 
yıkandım resmen.. oyalandım,tabi.. 
 
on beş dakika kadar sonra... ben de,giyinmiştim..  
makyajımı yapıp.. parfümümü sürünce... 
koltukta oturup ,beni bekleyen tunanın yanına gittim... 
 
ir---- tunam.. hazırım.. ne oldu, sana.. hüzünlüsün sanki.. 
 
tu---- (elimi tuttu.. ) yoo.. seni seyre dalmışım.. 
ir---- (oturdum dizlerine)  söyleee...  neyin var... 
 
tu---- (gülümsedi... belimi tutarken.. ) daha önce buraya geldim, demiştim ya.. 
böyle, çoluk çocuk..
kalabalık bir aile ortamını ,görünce... 
umutsuzca ,sevebileceğim birisiyle .. aile olabilmeyi dilemiştim.. o geldi aklıma.. 
gerçekleşeceğine ,hiç inanmasam da...arzu etmiştim...
 hüzünlü değil de.. tuhafım biraz.. 
dileğim oldu ya, buranın tılsımı mı var diye .. düşünüyorum... 
acaba,şimdi ki dileğim de.. olur mu diyorum...
 içim, karışık yani... 
 
ir---- hımm, bebek mi diledin... 
tu---- hayır.. ne dilediğimi söyleyerek.. tılsımı bozmak istemiyorum.. tamam mı... 
 
ir----- (yanaklarını ,avuçlarımın arasına aldım... ) pekiii, madem oluyor.. ben de, . 
aşkımızın hiç bitmemesini,aramıza ..asla bir başkasının girememesini...diliyorum.. 
tunam ve çocuklarımla..huzurlu, bir ömür geçirmeyi istiyorum...
 
rujum var diye ,öpmedim.. yanağımı ,dudağına bastırdım.. o öptü beni.. 
 
 kalktım.. dizlerinden.. üstümü düzeltip... tunaya baktım... 
ir---- bak, benim için hiç sorun değil... marufun diline düşmek istemiyorum, diyen sendin.. 
niye kalkmıyorsun hayatım... 
 
tu---- iremm.. şoktayım..  benimle aynı şeyi ,diledin...duymasaydım tamam dı da..  
ya olmazsa..şimdi... 
değiştir çabuk.. dileğini.. 
 
ir----- (gülümsedim... ) böyle takıntıların da ,mı var.. fal da, baktıralım istersen... 
hadi... senin için değiştirdim.. .. 
 
tu---- dalga geçmee.. takıntı değil.. 
birşey dilediğimi ve olduğunu söyledim ya.. 
içimi mi okudun..nedir.. 
 
elini tutup kaldırdım... aramızda beş santim var sadece... dokunmadan duruyoruz.. 
 
ir---- olabilir.. sende ,bakışlarımdan... ne düşündüğümü tahmin et bakalım... 
 
tu---- (gülerek.. omuzuma sarıldı..). ettim.. çok isterdim... de.. geceyi beklemen lazım.. hayatım... 
ir---- onun için de.. gitmemiz gerekiyor değil mi... 
 
kapıyı açınca..... hemen bir hizmetli elinden aldı .. çantayı.. 
 
salona girdik... herkes orada... tüm aile eşrafı... 
başımızla selam verdik... maruf ,açıklama yaptı.. gideceğimizi söyledi herhalde... 
herkesle tokalaşıp.. teşekkür ettik... 
 
zübeyde ,gayet şık .. mavi bir elbise giymiş.. , gözleri ışıl ışıl bakarken... 
diğer eşler ,üzgün baktılar bana...
öyle kötü hissettim ki.. kendimi... 
 
tunanın ,ne kadar haklı olduğunu anladım... 
birisine, iyilik yapayım derken.. herkesi mutlu edemiyorsun... ve bu düzeni biz değiştiremeyiz... 
oluruna bırakmak çözüm mü.. bilmiyorum, bildiğim tek şey... zübeydenin mutlu olduğu... 
 
 
limuzin de,marufla yanyana oturuyorlar... konuşurlarken... 
bakışmaları ,gözden kaçacak gibi değil... 
 
tuna... mırıldanıp duruyor... irem, bozma moralini diye..
durgunluğum dikkat çekiyor da,çabuk atlatamıyorum ben... yüzümden ,anlaşılıyor herşey... 
bu koca müsveddesi bile ,alındığına  göre... 
 
ma---- irem...   ailemden birisi,canını sıkacak.. birşey mi dedi yoksa... 
 
ir---- hayır, maruf... ailenizi görünce... ben de, kendi ailemi özlediğimi.. fark ettim de... 
ma----- hıı,tamam o zaman... 
 
tu----- hımm.. güzel,yalan... 
ir----- gerçeği söyleyim ,istersen.... 
tu----- aman kalsın... irem, madem onların mutluluğunu düşünüyorsun... 
ifadeni değiştirmeye ,zorla kendini... bak, nasıl asıldı yüzleri... 
ir----- peki.. deneyeceğim... 
tu---- mantıklı aşkım.. 
 
gülümsedim... 
onlara ..
ir---- eee, nereye gidiyoruz..... 
ma---- (gülerek  tunaya baktı)... ... tuna dostum, sen bu işi kesinlikle biliyorsun... 
sırrını bana da ,söyle lütfen... 
tu---- olmaazzz... 
 
herkesin havası değişiverdi birden... gülüyoruz.. şakalaşıyoruz... limuzinin içinde.. 
zübeyde tunayla bile konuştu.. anlayın yani.. 
 
ma----- yemeği yedikten sonra.. gece klübüne mi gidelim... yoksa müzikli bir yer mi olsun... 
tu---- nasıl istersen...maruf,dansı unutma da... gittiğimiz yer fark etmez..
 
ma ---- peki.... öyleyse..yat turuna çıkarayım sizi..  ister misiniz... 
ir---- yok de ,tuna..ayağımız yere bassın.. başın falan dönerde.. sonra... 
 
tu---- biz dün  gezdik, maruf.. çok alışık da değiliz... mümkünse olmasın.. 
ma--- olur tabi... 
 
limuzin durunca.. indik.. aşağıya.. 
modern bir yere gelmişiz... kapılarda karşılandık... 
kalabalık bir salondan geçip.. yine özel bir yere alındık.. 
 
masamız  çok hoş ... bembeyaz örtünün üstü.. minik renkli taşlarla süslenmiş.. 
oturduk.. tunayla yanyana. onlarda karşımıza oturdular.. 
servis başlarken.. bayanlardan oluşan,saz heyeti yerini aldı.. bir de org var.. 
yemeklere geçilirken, solist bayan yabancı parçaları söylemeye başladı.. 
.. en son dinlediklerim hemde... 
 
çakırkeyf olundu ,tabi..  
darbuka eşliğinde.. dansözler geldi.. öyle güzeller ki.. nefis de,oynuyorlar... 
 
benim başım dönüyor da.. zübeyde gayet iyi... 
 
sonunda ışıklar azaltılarak.. slow müzik çalmaya başlandı... 
 
maruf,zübeydeye bakarak... 
ma----- dans edelim mi..   
o da.. heyecanlı ya.. başını salladı... 
kalktılar... 
 
ben tunaya yaslandım...  piste bakıyorum... gayet samimi ,bir şekilde sarıldılar... 
 
ahh ah.. insanlar elindekinin  kıymetini niye bilmezler ki... nasıl yakışıyorlar... birbirlerine... 
 bir güzel vals yapıyorlar... aklınız durur... marufun  ,şaşırdığı o kadar belli ki...
 
müzik bittiği halde, oturmadılar... hızlarını alamadılar ,demek ki... ikinci parça çalmaya başladı.. 
 
tu----( mırıldandı...) aşkıımm.. sesin çıkmıyor...
ir---- seyrediyorum.. tuna.. çok iyiler.. 
tu---- demiştim.. dimi.. 
ir---- (doğrulup..) hımm,zübeydeyi de yabana atma...  
tunaaa..ilk dansımız ,geldi aklıma...
tu---- (gülümseyerek... ) benim de... bizde kalkalım ,istersen.. 
ir----- bilmiyorum tuna... onları başbaşa bırakıp.. şuradan çıkmayı istiyorum, aslında...
 
tu----- canıımm.. tek değiller ki...sazlar var..  hem çok da,rahatsızmış gibi görünmüyorlar... 
verdin gazı.. maruf gösteri yapıyor... 
 
ir---- iyi yaptım.. dimi tunaa..  evdeki eşlerini, hatırlayınca... 
tu---- onlarla da, yapar belki.. iremim... bir kapı araladın sen... 
bundan sonrası ,onlara kalmış artık... 
ir---- umarım,öyle olur... hıh... geliyorlar... 
 
oturdular karşımıza.. zübeyde, hemen su içti.. heyecandan eli titriyor... 
acaba ne dediler birbirlerine... .. 
 
ma---- siz niçin kalkmadınız...tuna,
 bahis böyle değildi.. ki... 
tu---- sizi seyredelim ,dedik... formundan ,birşey kaybetmemişsin... 
 
ma----- sağol.. paslanmışım biraz... 
ir---- karşınız da, zübeyde gibi.. bir dans partneri varken... 
kısa zamanda ,eski halinize geleceğinize ..inanıyorum.. maruf bey...
 hem paslanmışım diye, haksızlık ediyorsunuz kendinize... tuna kadar, olmasa da.. iyiydiniz... 
 
ma----- hah hah hah... duydun mu zübeyde.. işte dediğim buydu... 
zü---- duydum .. iremm.. telefon numaranı versene bana... 
 
hepimiz güldük... ben ev numarasını ,alıp...verirken.. içimden,kime üzüleceğimi şaşırmıştım..
 demek ki, marufun da başka beklentileri  olabiliyormuş ,diyorum... çocuk yapmak dışında,yani...
tek amacı oymuş gibi ,görünüyordu ama... 
 
ir---- maruf ,birşey sorabilir miyim.. 
ma---- elbette... buyur.. 
ir---- samiyetine güvenerek,  
şu anda ,hiç şeyh gibi görünmüyorsun.. ama sarayınızda oraya ait olduğun,hissediliyordu..
acaba..sen kendini nerede ,görüyorsun.. 
 
----- ben, 10 yaşında geldim buraya... ilk geldiğimde,uyum sağlamakta biraz zorlandım.. açıkçası..
 
ir---- pardon, nereden geldin ki.. 
 

Hiç yorum yok: