Translate

13 Şubat 2012 Pazartesi

184.bölüm..


tu---- hah hah hah... daha neler... sakin ol... rehberliğini  de, önerisini de...kabul etmedim,işte... 
 tarif ettiği yer,burası sanırım... 
yanaşıp.. park etti.. arabayı... 
restorant.. dört katlı gösterişli, bir bina...
inip... içeri girdik... 
tuna,bizi karşılayan beye.. marufun adını verince... saygıyla eğildi.. önümüzde...
. . arka tarafa doğru.. gidiyoruz peşinden...
 ihtişam, had safhada...restoran mı,saray mı belli değil.... 
ir---- ya alt tarafı, bir yemek yiyeceğiz... saraya taktim ediliyoruz sanki... 
tu---- doğru da,   nerede yiyebileceğimizi..midemiz bozulmasın diye ,sordum... 
birde, onunla uğraşmayalım... 
o da, kendinin tercih ettiği yeri söyledi.. 
görevli.. geniş bir kapıyı açarak.. içeri buyur etti, bizi.. 
iki kişilik... bir tek masa var.. bize özel... 
maruf , iyi yaşamayı biliyor dedim .. içimden... 
yürüdüğümüz yer ,denizin üstü.. içini görüyoruz.. balıklar yüzüyor...
oturduk koltuklara..
servis hızlı,masa donatıldı hemen.. bayan garsonlar tarafından.. 
hepsi manken gibi... akıcı bir ingilizceyle konuşuyorlar...
siparişlerimizi verdik... 
beklerken... 
tu---- giderken götüreceğimiz ,bir hediye alalım.. marufa.. 
ir---- (, yaslandım arkama... ) 
dalga mı, geçiyorsun benimle... .bir daha, maruf deme bana... ne alırsan,al... 
tu----( gülerek... ) aşkolsun,irem... posteri ,çok çabuk harcadın... 
ir---- harcarım, bir kelime yeter bana... kocamı kaptıracak, göz var mı bende... 
tu---- (yaslandı masaya...)  ya  bende ,o göz var mı.. peki.. 
bir daha, posterlere aldanma.. iltifat ediyor güyaa.. gözlerin büyüleciymiş.. 
onlara bakanın, gözünü oyarım.. 
onu gönderirken.. o dediğin uyarı ,yapıldı canım.. artık, seviyesiz bir laf edemez... 
ne sana , ne de bana karşı... 
ir---- aa..ne dedin , tuna.. 
tu---- iltifatını eşlerine yap, o benim... dedim.. 
ir---- hah hah hah...sadece, yakışıklı demek istemiştim ben... 
tu---- ... anladım da...deme.. niye diyorsun... ben,şu bayan güzel.. diyor muyum.. hepsi çirkin.. bana göre.. 
ir----- .............. 
tu---- haksız mıyım.. 
ir---- haklısın, pardon... seni yapıştırırım duvara,olur mu... 
tu---- (gülümseyerek...)  hımm, olurrr... 
ir---- iyi, anlaştığımıza göre... sen kiminle konuşuyordun..  otelde..
Adanada... ters giden birşey mi olmuş.. telefonda bağırdığını ,hiç duymamıştım da..
tu---- boşver, senin de keyfini kaçırmayım... insanı delirtiyorlar.. böyle.. 
ir---- söylesene ya.. senin keyfini kaçıran, kimmiş.. bileyim.. 
tu---- (gülümseyerek... ) tanımazsın ki.. halamın,tarlalarına uçakla ilaçlama yapacaklardı.. bugün,
 havada müsaitmiş... mazeret bildirmeden.. gitmemişler... 
bende, bundan sonra ..gelirlerse yaptırma dedim.. kahyaya... bizim tarlaları da ,ilaçlayacaklardı güya.. 
iş başa düştü, gidince ben yapacağım mecburen...
güya tatildeyiz... burada, bile rahat yok... 
herşeyi düşünmekten, biraz yoruldum ... 
oradan faydalananları düşünmesem... bir yıl , hiç birşey ekmeden...dinlenirdim ama... olmuyor... 
ir---- üzüldüm bak,şimdi... yorulmuşsundur tabi... yıllardır tek başına.. iyi,idare etmişsin.. kolay mı..
tu---- hiç,kolay değil.. ama..binlerce kişiye, imkan sağlıyor.. benim, pes etmemem lazım... 
taahhütlerimi ,yerine getirebilmek için.. 
içlerinde,öyle çaresizler var ki... sırf onlar için .. dayanmalıyım.. diyorum, kendi kendime... 
yemeklerimiz gelince, sustuk.. 
tu---- canım,birkaç gün olsun.. işleri,unutmak istiyorum.. 
sadece.. sen ve ben olalım.. olur mu... 
gülümsedim... 
ir---- olur hayatım... tunaa.. tekne gezisi  için.. diyorum ki... vazgeçsek... 
tu---- (gülerek ,baktı bana... ) ... niyee.. korktum deme sakın... inanmam... 
işlerden bahsettim, diyeyse... duymayım bile... 
dinlenmeyi... ikimiz de, hak ettik.. 
onlar .. ne sıkıntı çektiğini,özveriyi falan görmezler... ağa,keyfine bakıyor ... derler...
 e madem diyorlar.. bakalım bari... 
bizi,birbirimizden başka kimse düşünmez.. herkes ,çıkarına bakıyor... bu ,böyle bir çark... 
vefa aramayacaksın.. benim, ilk zamanlarda yaşadığım gibi,  hayal kırıklığına uğrarsın... yoksa.. 
anladım ki.. arıyorsan da, hiç kalkışmayacaksın ...bu tür işlere.. 
ir---- pekiii,gezelim öyleyse... kesinleşti mi, gidiş saati... 
tu---- eveett.. yarın sabah beşte.. denize açılıyoruz.. akşam döneceğiz.. 
ir----( fısıldadım...)  kaptan defolacak mı... 
tu---- hah hah hah... kesinlikle.. 
ir----- ayy, heyecanlandım bak ..şimdi.. 
süper olacak.. 
garson hanım gelince... ona döndük ikimizde.. 
başka bir arzumuzun.. olup olmadığını sordu... 
ben, yok diyince.. tuna da.. hesabı istedi... 
kahve ve likör ikram edilirken... hesabı görme talihsizliğinde ,bulunmuş oldum... 
sigaranın dumanı boğazıma kaçtı... deli gibi öksürdüm... 
bu ne ya... ne yedik biz..  bir paket makarna ,daha doyurucu olurdu.. 
tunanın dediklerini düşününce..,sustum.. o çookk mutlu.. 
içim içimi yedi, ama... para konuşmanın ,sırası değil... 
************
arabayı çalıştırdı tuna.... saat beş ve güneş hala kavuruyor..
 pırıl pırıl ,geniş yollarda... yavaş yavaş... ilerliyoruz...
kapıya kadar, uğurlanmak az bile.. bu kadar ,para ödeyince... 
demek başka şeyler de, bekliyor .. insan.. 
marufun hayat tarzını,anlamaya mı başlıyorum ne.. 
insanı da,satın almış gibi görüyor demek ki... 
aslında, her yerde öyle değil mi... 
bir emreden... bir emredilen var... işlerin devamlılığı için... 
önemli olan ,vicdan sahibi olup..nüfuzunu kötüye kullanmamak... 
bak,şimdi .vicdansızlığı düşününce... .nereden aklıma geldi ,saliha hoca.... 
hemde taa neredeyken... 
gülümseyerek.. tunaya döndüm...
ir---- tunam,saliha hocaya hediye alacağım ben... 
tu---- hah hah hah... çok duygulandım .. ne alacaksın.. 
ir---- içinde...akrep fosili... olan bir kolye ,yada yüzük ... istiyorum... bakıp bakıp... beni hatırlasın..
tu---- hah hah hah..... 
ir----bence, tam ona göre bir hediye.. haksızmıyım.. 
tu---- şişştt.. yorum yok.. hocan o... nokta.. 
ir---- benim, öğrenci olarak hiç ... 
tu---- irem... sözünü kesiyorum ama..  şu anda...ben  tatildeyim.. 
sen,neredesin... hala ,okulda mı... eğer öyleyse...ben dün, kiminle beraberdim..  
karımı .. rüyamı.. geri ,istiyorum... lütfen.. getirirmisin..
ir---- (başımı eğip.. gülümsedim...)  pekii,mesaj alınmıştır... nereye gidiyoruz ,daha... dubai,bitti gibi.. 
otele gidelim hadi... ... güneşlenmek istiyorum... 
tu---- hımm...olur.. 


2 yorum:

yusufum dedi ki...

Tuna tabi ki kıskanır. Ben olsam ben de kıskanırım:)Her zamanki gibi akıcı ve sürükleyici. Yüreğe saygılar.

UNUTULMAYANLAR dedi ki...

Birbirlerini tanıma dönemleri pek olamadı.. hele iremin hiç şansı yoktu,beraber yaşarlarken öğreniyor.. tuna onu anladığı için.. daha özverili ve kendini kontrol etmeye çalışarak anlatıyor,ireme.. Önemli olan kıskançlığın dozu ve boyutları sanırım. İrem de çok kıskanç,bakalım o neler yapacak:))
Yorum için teşekkür ederim.Saygılar..