Translate

10 Şubat 2012 Cuma

114.bölüm..


 
dışarıdaki,masa sandalyeleri de.. çadıra koyduktan sonra.. vedalaştık..  arabalara bindik... 
 
eren abilerin de ,siparişleri varmış.. almak için acele ediyorlar..teyzemleri, garaja götüremeyeceğiz.. 
 
eren, tuğrul bizim arkamızda.. babam da, önde yola çıktık...
 
onlar garaja dönene kadar...
 
 hiç konuşmadık tunayla... çok düşünceliydi, çook... 
 
ikimizde sustuk.. 
 
 hatta ,ben bir ara uyumuşum bile... 
 
araba, aniden durunca .. açtım gözümü..
 
ir---- ne oldu, geldik mi..
 
tu--- yok..  cezerye almışlar da... onları alıyorlar, pastaneden.. çiftliğe gideceğiz ya.. 
sen gelme havaalanına.. eşyalarıyla.. sığmayız..
 
ir--- pekii.. ben arabamla gelirim.. başka  bahanen var mı.. 
 
tu--- ........................................ 
 
ir---- tuna.. sen kendi açından, kopukluğunuz için.. siteminde haklısın.. 
aranızda, sorun yaratmışım gibi hissediyorum kendimi.. 
yılların birikimini,beni kullanmadan çözmeye çalışın lütfen... 
 bu gerçekten çok ayıp.. çok çirkin..
konu olmasından bile rahatsızım.. abin de,çok üzüldü.. ne yaşadıysa yaşamış,güvensizliğini duyması 
yıktı onu.. ve inan ki..abin gördüğüm kadarıyla ,öyle birisi değil.. 
 
(eniştemin ,dediklerini söyledim...derin derin nefesler alarak ,dinledi beni.. ) 
 
 iyi düşün tuna.. onlar da,pişmanlarmış..  ayrı yönlere adım atacağınıza.. birbirinize doğru atın ..
hep büyüklerden,beklememek lazım.. sende,bir şans ver.. 
gerçekten istemiyorsan da,gelmem... havaalanına...
seni zorlamak değil ,amacım.. fikrimi söyledim sadece... nasıl istiyorsan öyle yap... seçim senin... 
 
 
tuğrul eliyle ..işaret edip, kamyonete binince.. bizde hareket ettik... arkalarından... 
 
 
tu--- onlar gidince,bu eve dönelim diyorum... çeyizlerinden.. gerekli olanları ayıralım.. diğerlerini.. yarın,çiftliğe götürsün kahya.. 
 
ir--- olur.. valiz de, hazırlayacağız .. daha annemlerden giyeceklerimi de alamadık.. 
 
tu--- onları da, alırız işte.. yarın akşama kadar, herşey bitmiş olur... istanbuldan dönünce.. rahat ederiz... sana da,ders çalışmak için.. bir gün kalır..
 
ir---- ne zaman döneceğiz ki....
 
tu----Adanaya, perşembe gecesi var ..uçak.. 
 
ir--- cuma ,cumartesi ve pazar.. kalıyor.. sen bir gün ,dedin de.. 
 
tu---- evet.. pazar senin..
 
ir---- (gülümsedim..)  iki günü ne yaptın.. yada yapacaksın.. planlamışsındır sen..
 
tu--- (gülerek baktı bana... ) öyle de, bunu söylemem.. 
 
ir---- ama niye ya.. ona göre hazırlanırım bende.. 
 
tu--- hazırlanmaya gerek yok ki... iki gün dinlenip..motive ederiz kendimizi..kısa dönemde, bir daha bu kadar uzun tatilimiz olmayacak.. çünkü.. 
 
ir--- hımm, dinleneceğiz ha... kulağa hoş geliyor... iki gün uyurum ben... 
 
tu---- hah hah hah... heveslenme bence.. 
 
**********
 
 
çiftliğe geldik, eren ve tuğrul da indiler kamyonetten...  
 
 
er--- irem .. biz vedalaşalım.. taksi gelecek şimdi.. 
 
tu--- ne taksisi, ben götüreceğim sizi..  
 
er--- gerek yok... pastanenin önündeki duraktan ,istedim... gelir şimdi.. 


 

Hiç yorum yok: