Translate

10 Şubat 2012 Cuma

113. bölüm..


 
yı----  neyse ,arabayı çalıştırabildiler tuna..  tuğrul beyle, özcan ittiler arabayı.. 
 
tu--- iyi sevindim ...
ah--- dalgınlık işte, farları açık bırakmışım.. akü bitmiş.. 
er--- olur ahmet bey.. unutabiliyor insan..
tu---  sorun değildi abi.... götürürdük sizi... 
 
yı---- sağolun da.. ters yönlere gideceğiz.. bir sürü yol... yağmur da ,hiç durmadı... 
berekettir denilse de.. böyle havada evlenen gelinlerin ağlayacağı ,rivayet edilir.. nedense hep o geliyor aklıma.. geldiğimizden bu yana yağıyor.. 
 
ne--- yıldıızz.. iyi şeyler söyle... allah ağlatmasın.. 
 
hepsi amin dediler... 
 
ben kahveleri filcanlara doldurup..ikram ettim..
tunaya verirken... mırıldandım... 
 
ir--- iyi misin..
 
tu--- çook.. 
 
ir--- özcan eniştemle.. tuğrul abi, neredeler.. 
 
ah--- arabayı  durdurmak istemedik.. özcan bir tur atayım demişti de,
gelirler şimdi.. 
 
 
bir kaç dakika sonra.. araba yanımızda durdu da.. motor ,rölantide çalışıyor daha..
 
tuğrul abi,indi.. kahvesini verdim.. oturdu..içiyor..
 
 bende enişteme götürdüm... ara ara gaz veriyor.. inmedi o.. 
 pencereden konuşuyoruz... 
 
ir--- enişte getirdim de,burada mı içeceksin..
öz--- ( aldı kahveyi...)  sağol,  gel otur yanıma... hiç konuşamadık seninle..
 
geçtim diğer ,koltuğa..
 
ir--- buyur enişte.. yine güvercin diyeceksen... konuşmayalım..
 
öz----aman ireeem, çok güzel görünüyordunuz.. dedim, ne var.. bunda.. niye canın sıkıldı senin..
 
ir--- yooo.. yok birşeyim.. 
 
öz--- eren ve tuğrul ..siz gelmeden.. tunayla yakın olamadıklarını.. bundan sonra,aile gibi.. olabilmek için..  ne gerekiyorsa yapacaklarını söylüyorlardı.. 
seni çok sevmişler.. tunayla çok yakıştığınızdan, bahsettiler..
 bence, sana çok iş düşüyor iremciğim.. kardeşlerin, arasına girmeden.. onları bağlayacaksın birbirlerine...
anladığım kadarıyla...  anne yok.. diğer gelinde yapıcı davranmayınca.. 
üçü de ,serseri mayın gibiler.. bağlayamazsan.. çarpışıp dururlar, böyle.. 
onun için sıkıldın ,değil mi.. 
 
 
ir--- hımm, evet.. 
 
öz--- sesleri oraya kadar ,geliyordu... tuğrul tahmin etti.. zaten.. 
üstelemeden.. kendini de,üzmeden.. gayret göster, tamam mı... 
 
ir--- (gülümsedim )  tamam enişte... güvercin seni öpmek istiyor... yoksa gagalamak mı deseydim.. 
 
öz--- (filcanı bıraktı.. camın önüne.. öptük birbirimizin , yanaklarını.. 
sarıldı bana...) 
canım kızım...   tuna, çaktırmadan bakıyor bize.. 
( çekilirken... ) 
erkekler bazı konularda.. aşırılıklar gösterebilir.. hoş gör, anlamaya çalış.. yeni evlisiniz.. 
böyle güzel hanımı olunca... kıskançlıkları da, ya törpülenecek...  ya da artacak.. 
o da ,sana bağlı yani... 
 
ir---  eniştem... 
geldiğiniz,yanımızda olduğunuz   ..özellikle de nasihatler ,için sağolun.. kısmet olursa.. bende , senin kızına öğüt veririm.. 
 
dediğimin farkına varınca, kızardım birden.. 
 
öz---- (gülümsedi.. ) ahhh ah keşke,olsa.. allah mı söyletti ne... bir de,kızım olsa başka ne isterim ki..allahtan...  inşallah yavrum..
irem bakma da, kalktılar.. tuna geliyor...dayanamadı.. hah hah hah.. 
 
görünce, ben de güldüm.. 
tuna benim kapımı açıp.. eğildi .... 
 
tu---- enişte portakalları ,garaja ben getireyim diyorum..  arkada.. yer yok, da.. 
 
öz---- düşünmen yeter tuna....eşyamız çok bu sefer..  bir başka zaman.. arabayla geldiğimiz de.. götürürüz... sen garaja gelme.. 
 
tu---- peki, o zaman ben adresinize  gönderirim... 
 
öz--- ne gerek var ,tuna.. zahmet etme.. 
 
tu---- zahmet olmaz, enişte.. ahmet abiden adresi alırım.. 
 
öz----peki, sağol.. güvercin,insene kızım.. tuna gel diyemiyor, baksana...
 konuşturuyorsun adamı, boşu boşuna... 
 
"öyle mi " der gibi, baktım tuna ya... 
 
tu---- (gülerek.. ) yok da, acele ediyorlardı.. 
 
filcanı alıp..indim arabadan..
tunayla çadıra doğru ilerliyoruz.. 
 mırıldandandım.. 
 
ir---- bilmem mi.....hiç gel, diyemez..
 
****

Hiç yorum yok: